Kurtuluş TAYİZ
Deniz Baykal da böyle miydi emin değilim; parti politikalarını belirlerken kuşkusuz güç dengelerini gözetirdi; ancak CHP tabanının beklenti ve taleplerini tümden göz ardı edecek noktaya hiçbir zaman gelmedi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geçmesinden sonra işler farklı yürümeye başladı. CHP tümden Cemaat kılığındaki derin devlete teslim edildi. CHP'nin lider değişimini anlamadan bugün olup bitenleri anlamanın çok zor olduğunu düşünüyorum.
Deniz Baykal'lı CHP'nin pusulası Türk Silahlı Kuvvetleri ve dolayısıyla Genelkurmay Karargahı’ydı. Deniz Baykal, askeri vesayetin etkili olduğu Türkiye'nin CHP'sini temsil ediyordu. Denklem yıllar önce böyle kurulmuştu. Ordunun siyasetle arasına koyduğu mesafeyi Deniz Baykal'lı CHP dolduruyordu. Baykal, partisini, askerin sistem içindeki pozisyonuna göre konumlandırmıştı. Eski alışkanlıklar, başıbozukluk, yozlaşma, darbecilik hastalığı TSK'nın sistem içindeki gücünü ve etkisini kırmaya yetti. Genelkurmay Karargâhı, TSK'nın anlı şanlı generalleri bugün bile hâlâ nasıl ve hangi güç tarafından tasfiye edildiklerini çözebilmiş değil. TSK olup biteni anlamaya kalmadan operasyonlar sonuca ulaşmıştı.
Deniz Baykal'ın başına gelenler ile TSK'nın başına gelenler aslında birbirinin devamı niteliğindeki süreçlerdi. Deniz Baykal gibi bütün parti delegelerini kontrol eden bir lider, tek bir kasetle devre dışı bırakıldı. Asıl tasfiye Baykal'ın gitmesi değildi; Baykal'ın geride bıraktığı ekibin parti yönetiminden silinerek Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidarının kurulmasıydı. Ne Deniz Baykal ne de CHP'nin asırlık yöneticileri bu tasfiyeyi çözebildi, daha olup biteni anlayamadan kolları kanatları kırılmış, CHP'nin dışına atılmıştı hepsi. Tasfiyeyi anlayamayan Baykal, kendisine komplo yapanlarla savaşacağına, o güçlere teslim olmayı seçti. İstifa ettiğini açıkladığı basın toplantısında "Pensilvanya'ya selam" göndererek, sadece yenilgiyi içine sindirmekle kalmadı, komplocularla uzlaşma arayarak onurunu da kaybetti. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesi devlet içindeki yeni güç dengesinin yansımasıydı. Emniyet ve Yargı'yı ele geçiren, medyaya, sivil toplum örgütlerine ve iş dünyasına sızan yeni derin devlet, CHP'yi de Kemal Kılıçdaroğlu'yla içeriden fethetti. Cemaat kılığındaki yeni derin devletin hedefi CHP tabanını ele geçirmek, kontrol edebilmek ve yönlendirilebilir hale getirmekti. Kemal Kılıçdaroğlu ve onun etrafında toparlanan bazı yöneticilerle bunu başardılar. İtiraz eden isimler ise tek tek Cemaat'in el altından yürüttüğü operasyonlarla tasfiye edildi. 17 Aralık Yargı darbesi sırasında ise CHP tabanını Cemaat’in polis ve savcılarının peşinden sürükleyecek kıvama getirebildiler. Ulusal güvenliği riske atan, kanunlarda casusluk suçu kapsamında değerlendirilen gizli belge, şantaj kasetleri ve yasadışı tapeleri yayımlattırarak CHP'yi, yeni derin devletin siyasi uzantısı haline getirdiler.
Cumhurbaşkanı adayı olarak muhafazakâr bir adayın CHP'ye dayatılması da yine Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde gerçekleşti. Ekmeleddin İhsanoğlu isminin CHP'nin kendi arayışının sonucunda ortaya çıkmadığı bugün artık bütün ayrıntılarıyla biliniyor. İhsanoğlu, Aydın Doğan ve cemaat ortaklığının adayıdır, CHP veya MHP'nin değil. İhsanoğlu adına, CHP ve MHP'nin iç müzakereleri sonucunda ulaşılmadı, tam tersine bu isim iki partiye de dışarıdan dayatıldı. 42 eski CHP'li vekilin, bir bildiri yayımlayarak İhsanoğlu isminin CHP'nin değerleriyle örtüşmediğini ilan etmesi ve parti yönetimine isyan etmesi de bunu gösteriyor. Fakat 17 Aralık darbesinde olduğu gibi burada da Kemal Kılıçdaroğlu, derin devlet tarafından tezgâhlanan oyunları meşrulaştırarak, CHP tabanına kabul ettirme işlevi görüyor. Bu bağlantıyı gözlerden gizleyebilmek için de CHP tabanına durmadan Erdoğan düşmanlığı pompalanıyor. Erdoğan nefretiyle CHP'ye her türlü kirli ilişki ve politikayı kabul ettirir hale geldiler. Bunu mekanizmayı çözmeden bugünkü CHP gerçeği anlaşılamaz. CHP'yi derin devletin Ankara şubesine çeviren Kemal Kılıçdaroğlu aşılmadan da CHP asla normalleşemez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019