Kurtuluş TAYİZ
Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ne bağlı Tanışık Köyü’nde PKK’nın gerçekleştirdiği korkunç katliamın bir benzeri daha yok. Tahminen 15 ton bomba yüklü bir kamyonu patlatan PKK, 13 köylüyü geride parçası kalmayacak şekilde küle dönüştürerek katletti. Devletin köylülerin parçalarının dahi bulunamayacak şekilde öldürülmesini anlaması bile günler sürdü. Böyle bir vakayla bugüne kadar karşılaşılmadığından 13 köylünün önce kayıp olduğu düşünüldü; ancak detaylı inceleme ve DNA eşleştirmesinin ardından köylülerin çok küçük parçalara ayrıldığı, yani patlama esnasında küle dönerek hayatlarını kaybettikleri belirlendi.
Bu korkunç tablo aslında PKK gerçeğini de çok iyi anlatıyor. PKK, katıksız bir şiddet hareketi ve terör örgütüdür. Örgütün Kürtlerle olan bağı veya ilişkisi de ölme ve öldürme fiiliyle sınırlı. PKK 40 yıldır sürdürdüğü terörle kanlı bir döngü yarattı; Kürtler bir türlü bu örgütten kurtulamadığı gibi ölümden de bir türlü kaçamıyor. Ölüm 40 yıldır her yerde onları buluyor.
PKK’yı “Kürt hareketi” olarak nitelendiren kesimler aslında en büyük hakareti, küfrü, düşmanlığı Kürtlere yapıyor. Kürtlere ölümden, acıdan, gözyaşından başka bir şey vermeyen bir terör şebekesini “Kürt hareketi” olarak tanımlamak ne kadar doğrudur? Hâlâ bu ülkenin en büyük medya gruplarında, televizyonlarında, gazetelerinde PKK “Kürt hareketi” olarak anlatılmaya devam ediyor. Emsalsiz katliamlarına rağmen örgütü “Kürtlerin temsilcisi” olarak empoze etmeye devam ediyorlar.
Bu çevreler, PKK’yla masaya oturmayı ve örgütle müzakere etmeyi de “demokratik siyaset” olarak pazarlıyorlar. Bu terör örgütüyle masaya oturmaya kalkan kim olursa olsun ancak ve ancak kendisini bu örgütle eşitlemiş olur ki, milletin gözünde bundan sonra PKK’yla masaya oturmanın başka hiçbir anlamı yoktur ve olamaz.
Türkiye’de sağ soldur, sol sağdır
Dün partilerin grup toplantıları vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, örtülü iç savaş tehditlerine devam etti. Yeni anayasa ve başkanlık sistemiyle ilgili tartışmayı içinde kanlı, kansız sözcüklerinin geçtiği bir sürü lafla eleştirdi. Kısaca Kemal Bey, “Başkanlık sistemi gelirse iç savaş çıkarırız” demeye getirdi.
Oysa yeni anayasa ve başkanlık sistemine millet meclisinden başka bir yerde karar verilmeyecek. Anayasayı değiştirmek için yeterli çoğunluk elde edilse bile yeni anayasa ve başkanlık sistemi, her koşulda referanduma sunulacak, milletin önüne gelecek. O halde nedir bu tehdit ve şantaj? Kemal Kılıçdaroğlu, milletin adına konuşmadığına göre kimin adına bu tehditleri savuruyor?
Kemal Kılıçdaroğlu’na en iyi yanıtı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin vermesi de enteresan. Devlet Bahçeli’nin, CHP Genel Başkanı’nı eleştirdiği sözleri şöyle: “CHP’nin genel başkanı talihsiz ve tarihi bir pot kırmıştır. Başkanlıkla ilgili endişeleri ortaya koymak başka bir şey, korku ve panik yaratmak baka bir şey. Sokağın adres gösterilmesi doğru değildir. Bizim için de başkanlık sistemi uygun bir sistem değildir. Ama biz muhalefetimizi demokrasi kuralları çerçevesinde yapmaya devam edeceğiz. Bizim kandan bahsedip aba altından sopa gösteren müflis siyasetçilere ihtiyacımız yoktur.”
İdris Küçükömer ne güzel tespit etmiş: Türkiye’de sağ soldur, sol sağdır.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019