Kurtuluş TAYİZ
Cumhuriyet’in 100’üncü yılına Türkiye büyük bir “beka mücadelesi” vererek giriyor. Bunu anlamanın, daha doğrusu sindirmenin zor olduğunu biliyorum; ancak içeride ve dışarıda yaşadığımız sorunların niteliğine bakıldığında, kuruluşunun üzerinden 93 yıl geçmesine rağmen Türk devletinin hâlâ varlığını devam ettirme mücadelesi içinde olduğu görülecektir.
2023 yılına doğru ilerlerken, Türkiye’nin başına bela edilen terörü ve paralel devleti başka türlü değerlendirmenin “beka sorunu” yaratacağını bilmek gerekiyor.
PKK, FETÖ ve DEAŞ; Batı’nın içimize uzanan kanlı elleridir; bu örgütler Batı’nın, Ortadoğu haritasını yeniden çizme planının uzantısında varlık bulmuşlardır. Batı’nın uygulamaya koyduğu planın kapsamı Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını değiştirmeye ve Türk milletinin bu topraklar üzerindeki egemenlik haklarını elinden almaya kadar uzanıyor. Bu anlamda Türkiye sadece “terörle” ve “paralel devletle” mücadele etmiyor, aynı zamanda egemenlik ve istiklal mücadelesi veriyor.
PKK ve FETÖ, Türkiye’yi hedef alan bu uluslararası planın iki ayrı yüzünü temsil eden iki ayrı saldırı koludur. DEAŞ da benzer bir işleve sahiptir.
Bu örgütler bazen ayrı kollardan, bazen de birleşerek Türkiye’ye saldırmaya çalışmaktalar.
Türkiye, “milli irade” etrafında toplanarak güçlü bir birlik ortaya koyamazsa bütünlüğünü ve bağımsızlığını altın tepsi içinde Batı’ya sunmuş olacak.
Dikkatli bakıldığında görülecektir ki Batı sistemi, Lozan’da kazandığı zamanı daha çok Türkiye’yi ayrıştırmaya ve içeriden çürütmeye harcamış. Türkiye’yi etnik gruplara, ideolojik kamplara, yapay kültürel adalara bölerek son ölümcül darbeye hazır hale getirmeye çalışmış.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye; PKK, FETÖ ve DEAŞ’a karşı milli birliğini sağlayamamış olsaydı, 780 bin kilometrekarelik vatan toprağı üzerindeki devletin egemenlik hakları bugün masa başlarında taksim ediliyor olacaktı.
Gerçeği kabul etmekte zorlanabiliriz; ancak gerek PKK’nın Güneydoğu’da başlattığı Kürtleri ayaklandırma girişimi ve ardından gelen FETÖ’nün darbe girişimi, sağlam kayaya çarpıp geri tepmeseydi Türkiye’nin bölünmesi işten bile değildi.
Milli irade, Erdoğan liderliğinin etrafında toplanmasaydı Türkiye’yi bekleyen akıbet Suriye, Irak, Libya ve Mısır’dan farklı olmayacaktı.
Kabul edelim veya etmeyelim gerçek şu: Cumhuriyet’in 100’üncü yılına Batı’nın Türkiye’yi bölme ve parçalama planları dâhilinde, saldırılarını iyice artırdığı koşullarda giriyoruz.
Ancak buna karşı devletin ve milletin İstiklal Harbi’nde olduğu gibi ciddi bir direnişi söz konusu. Türk askeri Azez ve Cerablus hattında, El Bap’da, Başika’da bu ülkenin bekası için savaş vermekte ve şehadet mertebesine ulaşmaktadır.
Bu şuurla, birlik ve dirlikle 2023’e ilerleyen Türkiye asla kaybetmez. Bu yoldan şaşmadığımız müddetçe Türkiye devleti ve milletinin varlığını hiçbir harici ve dâhili düşman sarsamayacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019