Lale KEMAL
Rusya’nın, Suriye ile yakın ekonomik, siyasi ve askeri ilişkileri, Soğuk Savaş yıllarına kadar uzanır. Rusya, Doğu Akdeniz’de, başta ABD Batılı ülkelere karşı askeri ve siyasi çıkarlarını korumak için Suriye’de üs bulundururken bu ülke ile silah satışı dahil önemli ticari ortaklıklara imza atmış bir ülkedir. Bu ticari ve askeri ilişkilerin yürümesi gereği, Suriye’ye yerleşen pek çok bekar Rus erkeği Suriyeli kadınlarla evlilik yapmış dolayısıyla Moskova-Şam hattındaki yakın ticari, siyasi ve askeri ilişkilere evlilikler yoluyla kurulan bir akrabalık dolayısıyla duygusal ilişkiler de eklenmiş durumda.
Ama artık Rusya’nın, Suriye ile ilişkilerinde artan bir yol ayrımına girdiği ya da girmek zorunda olduğu yorumları artmış bulunuyor. Zira, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Esed’e iktidarı bırakması yolunda şimdi baskı yapmazsa sonsuza dek Suriye’deki, ticari, askeri ve siyasi çıkarlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya bulunuyor. İlave olarak Rusya, Esed’e gitmesi yolunda baskı dozunu artırmazsa, kendi halkını acımasızca katleden Şam rejimini desteklemesinden dolayı Arap kamuoyundaki imajının daha da bozulması dolayısıyla Ortadoğu’daki siyasi etkinliğinin de azalması tehlikesi bulunuyor.
Türk diplomatik kaynaklarına göre, aslında Rusya da, ülkede kontrolü giderek kaybetmekte olan Essed’in sonunun bir şekilde yaklaştığını görüyor. Putin boşuna Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 3 aralıktaki İstanbul buluşması sonrasında düzenlediği ortak basın toplantısında, “Esed’in avukatı olmadığını” yani onun savunucusu olmadığını söylemedi.
Bu arada, şu notu düşmekte de yarar var; Her ne kadar, Şam rejimine karşı muhalif isyanların başladığı Mart 2011’den bu yana ilk kez, Esed’in sonunun artık gerçekten yaklaştığı kanısı dünyada artmış olsa da bu konuda ihtiyatlı bir yaklaşım da sergileniyor. Bu noktada, uluslararası toplum, Rusya’nın, bundan sonraki tavrını, Essed’in gidişini hızlandırması açısından çok önemsiyor. Tıpkı Rusya, BM Güvenlik Konseyi üyeliğini koz olarak kullanıp, Esed’in ve rejiminin gidişini uzunca süre engellediyse şimdi de hızlandırmada kilit konumda bulunuyor.
Erdoğan’dan dostça uyarı
Her ne kadar, Rusya ile Suriye politikalarında ayrı düşseler de Ankara ve Moskova arasındaki ticari ilişkiler, bir diplomatın deyimiyle, iki ülke tarihinde görülmemiş boyutlarda. Diğer yandan, Ankara, Moskova ile Suriye konusundaki görüş ayrılıklarının, iki ülkenin birbirlerine cephe alarak değil ortak noktaları bularak, çözüme katkıda bulunacağı düşüncesinde.
Suriye’de, Esed’in, isyanların başladığı ilk aylardan itibaren gitmesi gerektiğini söyleyen Türkiye ile kalması için tüm ağırlığını koymuş Rusya arasında, artık Esed’in iktidarı bırakması konusunda ufaktan bir görüş birliği olduğu da gözleniyor. Bu gelişmeler ışığında, Başbakan Erdoğan, Rusya ile arası açık olan bazı müttefik ülkeler ve Ankara adına, Putin’e, Esed’in gidişini hızlandırması için harekete geçmesi gerektiğini iletirken bir de şu dostça uyarıyı yapmış;
“Gitmesi için Esed üzerinde şimdi baskı yapmazsan, Suriye’deki tüm çıkarlarını sonsuza dek kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırsın.”
Rusya’nın, kamuoyu önünde Esed’e gitmesi için alenen baskı yapması pek olası değil ama sessiz diplomasi yoluyla, bu diktatörün görevi bırakması için harekete geçmiş olabilir.
Esed’li bir geçiş zayıf ihtimal ama olasılık
Putin, İstanbul’daki basın toplantısında, Türkiye ve diğer ülkelerle, Suriye’ye yönelik mümkün olduğunca istikrarlı bir geçiş hedefinin aynı ancak bu hedefe gidiş yolunda farklılıklar olduğunu dile getirmişti. Putin, bu sözleriyle Esed sonrası Suriye’de oluşturulması öngörülen kurucu hükümet de bu diktatörün yetkileri alınmış bir biçimde 6 ila 7 ay kalıp, seçimlerle birlikte gitmesi yolunda bir görüşün kabulü için uğraşıyor olabilir. Uluslararası toplumda ve Suriye muhalefeti içinde, Esed’in devrildikten sonra derhal gitmesi ya da geçiş döneminde oluşturulacak kurucu hükümet de, yetkisiz biçimde yer alıp seçimlerle gitmesi konusunda iki ayrı görüş ortaya çıkmış bulunuyor.
Ankara, Esed’in, ancak yetkileri alınmış biçimde, seçimlere kadar kısa süreliğine varlık göstermesi öngörülen geçiş döneminde kalmasına, sonuçta bu diktatörün gitmesi yolunda büyük bir uzlaşıya yol açacaksa, itiraz etmiyor.
Suriye trajedisinde yeni bir sayfa açılıyor gibi ve Rusya da, biran önce iktidarı bırakması için Esed üzerinde şimdi baskı yapmayı kabul etme ya da bu ülkedeki çıkarlarını dolayısıyla Doğu Akdeniz’deki etkinliğini kaybetme seçeneğiyle karşı karşıya.
[email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016