Mahmut ÖVÜR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hafta içinde İstanbul için çok tarihi bir karar verdi.
Beton yığınına dönme ihtimali olan Ataköy sahil şeridinin kaderine el koydu.
Konuyu 28 Ağustos'ta bu köşede dile getirmiş, tehlikeye dikkat çekmiş ve bakana açık çağrı yapmıştık.
Bakan Bayraktar da yazının çıktığı gün telefona sarılıp şu cevabı vermişti:
"Hiç merak etmeyin, Başbakanımızın da bilgisi dahilinde İstanbul'un yeşil kalması için ne gerekirse yapılacak. Sürprize hazır olun..."
Gerçekten de sürpriz karar çok geçmeden açıklandı. Sabah gazetesinin birinci sayfadan duyurduğu Mehmet Ali Berber imzalı haberde şu müjde veriliyordu:
"Ataköy sahili milli sorumluluk... Tüm yapılanmaları durdurduk, sahili halka açacağız." Bu tespit İstanbul için yeni bir dönemi işaret ediyordu.
Çünkü hızlı ve yoğun yapılaşan İstanbul'un yeni bir yaklaşıma ihtiyacı var. Feriköy'den Zincirlikuyu'ya, Maslak'a, Zeytinburnu sahilinden Ataköy'e, devasa binalar yükselip yoğunluğu artırırken, yeşilin esamisi okunmuyor.
İstanbul'da kişi başına düşen yeşil alan miktarı 8 metrekare civarında. Meydan deseniz o da yok.
Bir de üyesi olmaya çalıştığımız AB şehirlerine bakın... Kişi başına düşen ortalama yeşil alan miktarı 20 metrekare!
Roma'da 45, Londra'da 27, New York'ta ise 29... İstanbul, turist çekme açısından yarıştığı dünya kentleriyle kıyaslanamaz bile.
Peki, İstanbul bu farkı nasıl kapatacak?
Bir "İstanbul sevdalısı" olan Başbakan Erdoğan'ın ülke yönetiminde ve siyasette "ustalık" dönemini yaşaması bir şans.
Bu şansın İstanbul'un elini güçlendireceği çok açık.İki yeni şehir ve Kanal İstanbul projeleri göz dolduruyor ama asıl dert yüzde 60'ı sorunlu olan eski yerleşim yerlerindeki yapı stoku.
Bunun için dalga dalga İstanbul'u yenileyecek bir "dönüşüm" hamlesi gerekiyor. İlk adım da tıpkı Ataköy sahilinde olduğu gibi radikal bir kararla kentin en yoğun merkezi Mecidiyeköy'de atılmalı.
Mecidiyeköy'ün orta yerinde yıkılan Ali Sami Yen Stadı inanılmaz bir fırsat sunuyor. Aylardır tartışılıyor, sivil toplum örgütleri, bazı siyasi partiler başka gerekçelerle de olsa bu alanın park olmasını istiyor.
Ama devletin kurumu TOKİ burayı ihaleyle Aşçıoğlu-Torunlar ve Kapıcıoğlu grubuna sattığı için bir şey yapılamıyor.
Onlar buraya yasal olarak gökdelenler dikip satacak. Ancak "yasal" olmak "haklı" olmak anlamına gelmiyor. Çünkü ortada bir de bu şehrin "vicdanı" var.
Bu şehrin vicdanı yıllardır sızlatılıyor. Tarihi, Boğazı, dereleri ve yeşil alanı çok tahrip edildi. Doğa zaman zaman bu tahribata öfkelenip isyan etti ama dinleyen pek olmadı.
Sık sık yazdım, bir kez daha yazıyorum; Artık bir son nokta koyma zamanı geldi.
Her şey bir yana, önümüzde olası bir İstanbul depremi var. İstanbulluların bırakın nefes almayı, sığınacağı bir "meydanı"bile yok.
Devlet 500 milyona muhtaç mı?
Son on yılda devlet de siyaset de çok değişti. Geçmişte 1 milyon dolar borç için yalvaran, yakın tarihte 5 milyar dolar için IMF kapılarında bekleyen devletten, bugün Endonezya'nın Açe'sinden Haiti'ye, Pakistan'dan Somali'ye, yardım eden bir devlete dönüştük. Sadece Somali'ye sivil kurumların bir aylık yardım kampanyası 500 milyona ulaştı.
Bu noktaya gelen bir devlet dönüp İstanbul Mecidiyeköy'e bakmalı. Mecidiyeköy'deki Ali Sami Yen Stadı ve ikinci derece tarihi eser olan Likör Fabrikası'na işadamlarının ödeyeceği paranın miktarı 500 milyon civarında...
Şimdi samimiyetle ve vicdanla şu sorunun cevabını verelim: Bu koca devletin 500 milyona ihtiyacı mı var?
Bırakın devleti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesi 15 milyar doları aşıyor. Bu devası bütçeli bir yerel yönetim istese o işadamlarına başka alanlar yaratır, o paradan daha fazlasını da o alanı park yaparak Mecidiyeköy'e kazandırır.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın bu gözle Mecidiyeköy'e bakmasında yarar var. Ama eğer devlet ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi bunu beceremezse biz İstanbullular sms'lerle bile bu parayı toplarız.
Ne dersiniz bunu yapmak çok mu zor?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İnce’nin şansı var mı?
6.08.2020 - En hakiki sahte siyasetçiler çağı
28.05.2019 - Yattaki sır isim: Abdullah Gül
6.05.2019 - Beşiktaş Kulübü’nde İmamoğlu kavgası
3.05.2019 - İmamoğlu’na o locayı kim ayarladı?
2.05.2019 - “AB’de HDP’ye siyaset hakkı vermezler”
28.04.2019 - Gel de şüphelenme
21.04.2019 - YSK İstanbul seçiminin yenilenmesine karar verirse
19.04.2019 - Kurul başkanları o kadar insanı nasıl buldu?
18.04.2019 - CHP yönetimi neden susuyor?
13.04.2019
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Teröristleri insanlarla karşılaştırması ilginç. Zeki bir kadın ;)
Mehmet Fatih Doğrucan
yasal insanlarla terörizmi, devlet ile devletsizliği, bölünmez bütünlüğe karşı bçlücülüğü mukayese etmekten ne zaman vazgeçeceksin... nefret tohumu ekiyorsunuz... biz kız alıp kız vermemiş gibi yorum yapıyorsunuz... Milliyetçilik sizin zeka ve zihninizden daha kökenlidir efendim... idrak ettiğiniz gün toplum da sizden hakkettiğiniz gerekçelerle söz edecek...