Mahmut ÖVÜR
İki günlük Tahran gezisinin öne çıkan unsuru hiç kuşkusuz ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın etkin bir kadroyla Tahran'a çıkarma yapmasıydı.
Geçmişte daha çok siyasi ve enerji üzerinden yürütülen ikili ilişkilerin odağında bu kez turizm vardı. Aslında turizm, iki ülke için de önemli ve yeni bir ortak payda olabilecek potansiyele sahip. Bu yüzden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, iş dünyasının da katıldığı önemli bir ekiple yoğun görüşmelerin yapıldığı dolu dolu iki gün geçirdi Tahran'da... Amaç daha çok İranlı turisti Türkiye'ye getirtmek ve ilişkileri derinleştirmekti.
İşin sıcak bir boyutu da İran'ın 21 Mart Nevruz Bayramı'yla yeni yıla girmesiydi. Yeni yıl, turizm açısından önemliydi çünkü 20 gün tatil var. Bu dönemde İranlılar yoğun olarak yurtdışına çıkıyor. En çok tercih ettikleri ülke ise Türkiye... Ancak, uzun süredir halledilmeyen bir sorun var; İran'ın charter seferlerine izin vermemesi.
Bakan Yardımcısı Yayman, bu gezide önemle bu yolun açılmasını talep ettiklerini belirterek şöyle diyordu: "İranlı turizm operatörleriyle bizim turizm alanındaki siviltoplum örgütlerinin de katıldığı toplantılar yaptık. Artılarımızı, eksilerimizi ve neler yapılması gerektiğini konuştuk.
Bu bizim için önemli çünkü İran, 1.7 milyon turistle, Almanya, Rusya ve İngiltere'den sonra Türkiye'ye en çok turist gönderen ülke. Ama potansiyeli bunun çok çok üzerinde.İşte biz bu potansiyeli harekete geçirmeye çalışıyoruz. Bunu da karşılıklı yapmak istiyoruz. Çok iyi tepkiler aldık. Umarım yakından sonuçlarını görürüz."
Tahran turizm fuarı ekseninde yürütülen ikili görüşmelere Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtım Genel Müdürü İrfan Önal, AKTOP Başkanı Erkan Yağcı ve TÜROFED Temsilcisi Bülent Saruhan Saraylı da katıldı. Onların temposunu yakından izlerken, 30 yıl önce geldiğim İran'la bugünkü İran'ı da kıyasladım.
30 yıl sonra İran
Türkiye ile kıyaslandığında "çok değil" diyebilirim ama kendi içinde ciddi bir değişimyaşamış ve yaşıyor. 1987'de gittiğim İran, iki yeni durumu birlikte yaşıyordu. 1979 devrimini ve bir milyonu aşkın insanın ölümüne yol açan anlamsız İran-Irak savaşını.
O ortamda Urumiye veya Sakız sokaklarını dolaştığımda insanların gözlerindeki korku hemen hissediliyordu. Pastaran denilen şehir içindeki devrim muhafızlarına bakmak bile cesaret işiydi. İnsanlar başlarına bir iş gelmesin diye onlardan gözlerini kaçırıyordu.
Sokak ortasında idamlar, içeri atılmalar sıradan olaylardı. En çok merak edilen ve dikkat çekici olansa kadınların durumuydu. Devrim gereği örtünen kadınların sokaktaki hayatları da sıkı bir denetim altındaydı. Açık açık izleniyor, her şeylerine müdahale ediliyordu.
30 yıl sonra durum biraz farklı. Tahran sokaklarını, otelleri, kafeleri ve restoranlarını dolaştığımda o günlerle kıyaslanmayacak bir İran çıkıyor karşıma. İki şey çok dikkat çekici; kadınların rahatlığı ve kafelerin, restoranların kadınlı erkekli gruplarla tıklım tıklım dolu olması...
Kaba bir dayatma yok. Başörtüsünün sadece fular gibi atılması bile yeterli görünüyor. Belki de en önemli değişim artık eskisi kadar kimsenin sokakta bir kadınla bir erkeğe "Neden birlikte dolaşıyorsunuz?" diye sormaması... Ama hâlâ herkesin evinde olmasına ve zaman zaman toplatılmasına rağmen uydu antenler yasak. Aynı zamanda görüntü bozma da yoğun bir engelleme yöntemi.
Sosyal medya ve Türkiye'nin önemli gazeteleri de internetten izlenemiyor. Ama Türk dizilerini kimse engelleyemiyor. Müthiş bir hayran kitlesi var.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019