Mehmet ALTAN
Geçen Pazartesi Türkiye yeni bir sabaha uyandı. AKP iktidardan düştü.
Toplum bu çok önemli ve hayati gelişmenin tadını çıkaramadan siyasal gündem, ‘yeni hükümet’ ve ‘koalisyon’ tartışmalarına boğuldu.
Şimdi siyasete meraklı herkes hükümetin nasıl kurulacağı konusunun peşine düşmüş durumda.
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Baktım merak ediliyor, ben de Ankara kulislerinde bu ortak merakın cevabını aramaya başladım.
Başlar başlamaz da durumun göründüğünden daha karmaşık olduğunu fark ettim. Çünkü şimdi AKP’nin içinde Erdoğan’la arasına mesafe koymaya kararlı bir iradenin ortaya çıktığını vurgulayan sözlerle ve olaylarla karşılaştım.
Artık sadece muhalefetle AKP arasındaki ilişkilerden değil, AKP’nin içindeki çatışmalardan da söz ediliyor. Hesaplar bu yeni duruma göre yapılıyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Kulis bilgilerine Erdoğan’dan başlayalım. Söylenenlere göre bir koalisyon fikrine en uzak olan siyasetçi, Erdoğan.
Cumhurbaşkanı başarabilirse 45 gün içinde ‘erken seçime’ gitmenin ve AKP’nin yeniden seçim kazanmasının hayalini kuruyor.
Suça bulanmış çirkin bir aç gözlülüğün Türkiye tarafından reddedildiğini anlamak istemiyor.
Hoş, anlasa da nereye gidecek, öylesine bir çıkmaza girdi ki yapacağı bir şey yok.
Fuad Avni ‘şiddet kartını açacaklar’ diye boşuna yazmıyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Erdoğan’dan bunalan sadece muhalefete oy veren halkın yüzde altmışı değil, kendi partisi de cumhurbaşkanından fena halde yorulmuş ve sıkılmış durumda.
Kulislerde anlatılanlara göre Başbakan Davutoğlu da bu nedenle erken seçime gidilmesini ve Erdoğan’ın yeni dönemde oyun kurucusu olmasını istemiyor.
Kendisiyle İstanbul’da yüz yüze görüştüğü söylenen Abdullah Gül de sahaya inmiş ve daha kalıcı bir koalisyon için Davutoğlu’nu cesaretlendirmiş gözüküyor.
Bülent Arınç’tan Beşir Atalay’a kadar son günlerde konuşan siyasal iktidar üyelerinin Erdoğan’a karşı ince ince eleştiriler yöneltmeye başlamaları da bu gelişmelerden kaynaklanmakta…
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Bu yeni cephe, iddialara göre bir AKP-MHP Koalisyonu için epey yol almış durumda…
Başbakan yardımcılıklarının, bakanlıkların paylaşımının bile yapıldığı söylenmekte.
Durumdan haberdar olan Erdoğan’ın Deniz Baykal’ı kendine siyasi meze yaparak bu gelişmelere dolaylı bir cevap verdiği de kulislerde söyleniyor.
Böylelikle Gül ile yüz yüze görüşen Davutoğlu’na ‘oyunu ben kurarım’ mesajı vermek istediği vurgulanmakta…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Kulislere göre, Erdoğan’ın mevcut anayasal sistemi yeniden zorlayarak bu gelişmeleri engelleyememesi halinde AKP-MHP koalisyonu yakın bir olasılık.
Gül-Davutoğlu hattı bu koalisyonla, süreç içinde hem MHP’yi, hem de kaçak sarayına hapsedecekleri Erdoğan’ı eritmeyi hedefliyor.
Bu amaç hâsıl olur olmaz da seçime gitmeyi planlıyorlar.
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Uluslararası sistemi kerteriz alarak baktığınızda ise ortaya daha farklı bir tablo çıkıyor.
Söylenenlere göre Batı, tez vakitte bir AKP-CHP Koalisyonu arzuluyor… Batı’ya göre bu koalisyonun amacı IŞİD’e çok sıcak bakan Suriye politikasını acilen değiştirmek olmalı…
Kanunsuzluğa, zorbalığa, hırsızlığa karşı kabaran öfkenin yatıştırılması için Erdoğan’ın kaçak saraydan çıkarılması, dört bakanın yüce divana gönderilmesi gibi makyajlama tavsiyeleri de var.
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Yukarıda anlatageldiklerim siyasal kulislerdeki dedikodular.
Ben ise olaya klasik devlet kuramından bakıyorum.
‘Acaba Türkiye’de gerçek bir yasama gücü var mı’ diye soruyorum.
17-25 Aralık’ta siyasal iktidar, devleti ve Türkiye’yi tarumar etti. Ne yargı, ne de hukuk kaldı. Siyasal iktidar suça bulandı.
Bunun çok vahim örneklerini yaşamaya devam ediyoruz.
Geçenlerde HSYK Genel Sekreteri’nin söyledikleri işin hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Genel sekreter, Türk Ceza Kanunu’nda olmayan ‘suçlar’ icat etmekle kalmıyor, istedikleri kararları almayan hâkimleri de ‘tutuklamaktan’ söz ediyor. Ciddi bir çöküntü hala sürüyor.
Türkiye, hukuku katlederek yok etmeye yeminli görünen bu çeteleşmeye karşı ne yapılacak?
7 Haziran seçimleri, bu çöküntüyü düzeltme görevini yasama gücüne verdi. Peki, yasama bunu başarabilecek mi?
Şayet başaramaz ise ortaya çıkacak boşluk nasıl dolacak?
Koalisyon tartışmalarına bu açıdan da bakmak ve asıl sorunu gözden asla kaçırmamak gerek:
Burası devlet mi, değil mi?
xxxxxxxxxxxxxxxxx
Ankara’daki taze kulis haberlerini sizin için derlerken benim içimi şenlendiren haber çok uzaklardan geldi.
Avrupa Uzay Ajansı’nın bir kuyruklu yıldıza yolladığı Rosetta uzay aracının modülü Philae, pilinin bitmesi üzerine Kasım’da girdiği uyku modundan çıktı ve dünya ile iletişim kurdu.
Philae için açılan Twitter hesabında da “merhaba Dünya! Beni duyabiliyor musun’ mesajı yer aldı.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Ben de merak ettim, acaba Türkiye ve Ankara içinde yaşadığımız dünyayı duyabiliyor mu?
Philae’nin kuyruklu yıldızın üzerinden yayın yaptığı bir çağda yaşadığımızı hissedebiliyor mu?
Yoksa pil çoktan tükendi mi?
Bu yazı gazete360.com'da yayımlanmıştır.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025