Mehmet BARANSU
Balyoz ve gerçekler dizimizin cumartesi günkü bölümünde yazdığım yazıda, Çetin Doğan’ın avukatlarının 2006’da, 2007’de üretildi dedikleri iki belgenin, 2003 yılında Aktüel dergisinde, 2004 yılında bir kitapta yayımlandığını belirtmiştim. Ve şu soruyu sormuştum:
Bu belgeler 2006 yılında üretildiyse, 2003 yılında Aktüel dergisinde, 2004 yılında bir kitapta nasıl yer aldı? Bu belgelerin altında imzalar, sayı numaraları var. “Belgeler üretildi, sahte” diyenler, bu durumu nasıl açıklıyorlar?
Beklediğim gibi bu soruma Çetin Doğan’ın yakınları cevap vermekte zorlandılar. Verdikleri cevap özetle şuydu; “O dediğiniz belgeler sahte değil, biz onları kastetmedik.”
Ancak Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen’in 11, 16, 17 no’lu CD’lerle ilgili yaptığı açıklamalara baktığımızda, 2006’da üretildi denen bu belgeleri kastettiği net bir şekilde görülüyor. Ülgen, çıktığı televizyon programlarının hemen hemen hepsinde “CD içerisindeki tüm belgeler sahte, sonradan üretildi” demiş ve cumartesi günü perde arkasını yazdığım belgelerin de sonradan üretildiğini iddia etmişti. Kaldı ki Ülgen’le katıldığım bir programda, Karadeniz Ereğli planlarını gündeme getirmiştim ve Ülgen bunlara da sahte demiş, sonradan 2006 yılı sonrası üretildiğini iddia etmişti. Ancak sonradan üretildi denen bu belgelerin, 2003 yılında Aktüel dergisinde yayımlandığını ortaya koymam üzerine, başta Ülgen olmak üzere, davanın tarafları sessizliği tercih ettiler.
Bugün sizlerle sahte denen Balyoz Harekât Planı’nı ve Microsoft’un konuyla ilgili bilgisini paylaşacağımı ifade etmiştim. Sizlerden bugün de izin isteyerek ve özür dileyerek bu konuyu ilerleyen güne bırakacağım. Çünkü konuyla ilgili yüz sayfalık bir not aldım ve bu notlar bu köşeye sığamayacak kadar fazla. Tıpkı cumartesi günü yaptığımız gibi konuyla ilgili geniş bir yazı kaleme alıp, değerlendirmeyi sizlere bırakacağım.
Bugün Çetin Doğan ve avukatlarının kamuoyunu yanılttığı bazı noktalara parmak basacağım.
Çetin Doğan’ın avukatlarından Celal Ülgen 5 Mart 2012’de katıldığımız bir televizyon programında iddianamede ses kayıtlarının delil olmadığını söylemiş ve delil olmadığıyla ilgili e-mail adresimi isteyerek, belgesini bana göndereceğini, kamuoyundan özür dileyip dilemeyeceğimi sormuştu. Kendisine, iddianameyi beş kez okuduğumu ve ses kayıtlarının delil olduğunu söylemiştim.
Şimdi iddianamenin delil kısmını sizlerle paylaşacağım. Ses kayıtlarının deliller arasında bulunup bulunmadığı yorumunu sizlere bırakacağım: “İddia, ayrıntıları iddianamenin genel değerlendirme bölümünde detaylı olarak izah olunan doküman ve belge inceleme tutanakları, bilirkişi raporları, şüpheli beyanları, tesbit tutanakları, dijital inceleme raporları, SES KAYIT ÇÖZÜMLERİ ve TÜM DOSYA kapsamı.”
Sanırım benim değil, Celal Ülgen’in kamuoyuna bir özür borcu var. Ses kayıtları deliller arasında. “Tüm dosya” kapsamını büyük harfle yazmamın da bir nedeni var. Şimdi bunun nedenini de açıklayayım.
Çetin Doğan’ın avukatları ilk günden itibaren delillerin yalnızca 11, 16 ve 17 no’lu CD’ler olduğunu iddia ettiler. Ancak tüm dosya kapsamından da anlaşılacağı gibi, diğer CD’ler de deliller arasında. Bu ifadeyi savcının “genel” bir ifade olarak deliller arasına koyduğu şeklinde bir itiraz da gelebilir. Bu itirazı çürüten belgeler ve gerekçeler de iddianamede var. İddianamede diğer CD’lerin de delil olduğuyla ilgili sayısız bölüm mevcut. Onlardan küçük bir kısmını sizlerle paylaşayım.
“Balyoz Harekât Planı ve ekleri Başsavcılığımıza teslim edilen CD’lerden 11, 16 ve 17. CD’lerde bulunmaktadır. Diğer CD’lerin tamamına yakını ise 1. Ordu Komutanlığına ait plan seminerine konu yapılan Egemen harekat planını da içeren ve gizli nitelikteki bir kısım askeri durum ve değerlendirmeleri ve planları içeren CD’lerdir. Bu nedenle söz konusu 50 klasörün tamamı EMANET KLASÖRÜ (EM 1-50) olarak adlandırılarak tamamı adli emanete alınmıştır. Bu klasörlerden dava ve suçla ilgili bir kısım çıktı ve belgeler ise yeniden fotokopi veya çıktısı alılarak klasörler halinde soruşturma dosyasına konmuştur.”
Görüldüğü gibi 11, 16 ve 17 no’lu CD’lerde, Balyoz Harekât Planı’yla ilgili planların ekleri olduğu belirtilip, “diğer CD’lerde suçla ilgili bir kısım çıktıların alındığı ve belgelerin dosyaya konduğu” belirtiliyor. Yani, deliller üç CD’den oluşmuyor.
Bu CD’lerin hepsine, başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere, ifadesi alınan o dönemin 1. Ordu Komutanlığı’nda çalışanlarının tümü gerçek dediler. Askerî bilirkişiler dâhil tüm bilirkişiler bu CD’lerin 1. Ordu Komutanlığı’nda hazırlandığını raporlarıyla belirttiler. Kaldı ki Çetin Doğan’ın yakınları ve avukatları da bu CD’lerin gerçek olduğunu kabul ediyorlar.
Diğer CD’lerin de delil olduğuyla ilgili iddianamedeki diğer bölümlerden de biraz örnek verelim.
52. Tümen Zırhlı Tümen Komutanı Tümgeneral Metin Yavuz Yalçın’ın, Yuldaer Olcan’ın, Albay Suat Aytin’in, İhsan Balabanlı’nın ve bazı isimlerin konuşması ve darbe toplantısında yaptığı sunumlar, 2 no’lu CD’de. Bu kişiler ses kayıtlarında ve powerpoint sunumlarında, İstanbul’un üzerine nasıl çökeceklerini, tankları nereye koyacaklarını, kimleri gözaltına alacaklarını, tüm listelerin ellerinde olduğunu ve dosyada bulunduğunu, milli mutabakat hükümetini, gözaltına alacakları kişileri ve daha fazlasını işte bu CD’lere koymuşlar. Bu deliller de 2 no’lu CD’de. İddianame de bu bölüm 200- 350. sayfalarda ayrıntılı olarak anlatılıyor.
“Albay Aytin’in, “Tüm basın yayın organları kontrol altına alınacak, rejim aleyhtarı yayın yapanlar kapatılacak” bölümü de 14 no’lu CD’de. 14 no’lu CD’de diğer darbe sunumları da var. Yani, Çetin Doğan ve avukatlarının sahte demedikleri CD’lerde darbenin ses kayıtları, powerpoint’ler var. Ve bu belgeler de deliller arasında. İddianamenin 100. sayfasında da bu CD’lerin deliller arasında olduğu açıkça vurgulanıyor.
Yerim kalmadığı ve konuyla ilgili sayısız belge olduğu için, çarpıtmalara cevabım Çetin Doğan ve avukatlarının gerçek dediği, yalanlayamadıkları belgelerle devam edecek.
Balyoz savcısına itirazım!
Balyoz davasının görüldüğü mahkemede, savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcının mütalaasını okudum. Savcı tüm sanıklar hakkında darbeye eksik teşebbüsten 15 ila 20 yıl hapis cezası verilmesini talep etti. 920 sayfalık mütalaada dikkatimi bir bölüm çekti: “Balyoz Darbe Planı eyleme geçmiştir. Listede adı olan sanıkların ‘bana böyle bir görev verilmedi’ savunması geçersizdir.”
İşte bu noktada sayın savcıya itirazım var. Sanıkların bir bölümü isimlerinin bulunduğu listelerden haberdar olmadıklarını söylemiş ve kendilerine böyle bir görev verilmediğini, kimlerin bu listelere isimlerini koyduklarını da bilmediklerini açıklamışlardı.
Savcı, esas hakkındaki mütalaasında da belirttiği gibi, bu savunmayı geçersiz saymış. Ancak, listelere baktığımızda bazı sanıklarla ilgili listelerin dışında dosyada herhangi bir delil olmadığını görüyoruz. Burada da hukukun en temel prensiplerinden birinin devreye girmesi gerekiyor. Velev ki bu sanıklar, listelerden haberdar.. Haklarında eğer başka bir delil bulunmamışsa, savunmalarının dikkate alınıp, “delil yetersizliğinden” bu kişilerle ilgili karar verilmesi gerekiyor. Beklentim, mahkeme heyetinin bu durumu dikkate alması ve kararını bu gerçekliğe göre vermesi. Çünkü iddianameler okunduğunda sanıkların büyük bir bölümüyle ilgili savcılığın elinde çok fazla sayıda delil(ler) olduğu görünüyor. Ancak bazı sanıklarla ilgili, sadece listelerde isimlerinin olması, bu kişilere de aynı cezanın verilmesi vicdanları yaralayacaktır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015