Mehmet TEZKAN
Bir şikayet üzerine savcılığımız!..
Son on yıldır. 'Ümraniye'deki bir eve yapılan baskın sonrası bulunan el bombaları...' ile başlayan cümleyi duyduğumuz günü dayanak alırsak on yılı da aşmış!..
Türkiye'yi sarsan kilit söz bu.
Bir şikayet üzerine savcılığımız
Veya
Bir ihbar üzerine savcılığımız.
Aslında ikisi de aynı kapıya çıkıyor, birileri rahatsız oluyor, şikayet/ihbar ediyor. Düşüncesinden, sözünden, eyleminden, tavrından rahatsız olduğu kişi cezalandırılsın istiyor.
O söz, o tavır, o eylem şahsına yönelik olmasa da. Ortada toplumu alabora edecek en küçük ihtimal dahi olmasa da. Kimse kimsenin ayağına basmasa da.
Çıkıyor; şikayet ediyor.
Adı yok, sanı yok, cismi yok.
Var da, yok gibi. Gerçek kişi mi, sanal kişi mi öğrenemiyoruz.
Çünkü şikayet/ihbar eden kişi gizli.
Mesele büyürse, davaya neden olursa o ihbarcı veya şikâyetçi tanıklık yapıyor ama yine gizli.
Gizli tanık deniyor, kimse bilmiyor.
Gerçekten böyle tanık var mı yok mu? Tanık sahte mi, kurmaca mı; bilemiyoruz.
Biz değil, şikayet edilen de bilmiyor.
Hele hele bir de dosyaya gizlilik damgası yapıştırdılar mı; kimse açıp içini göremiyor.
Tanığın/şikayetçinin/ihbarcının gerçek adı yok ama kod adı var.
Bu bazen vatansever rumuzlu oluyor. Bazen ülkesi için didinen biri adını alıyor.
Neyse!.. Kod adı ne olursa olsun, o gizli tanık, o adını sanını bilmediğimiz şikayetçi veya ihbarcı öyle etkili oluyor ki, ağzından çıkan her söz doğru kabul edilip ceza yağdırılıyor.
Şikayet edilen bazen bir tweet oluyor.
Bazen bir şarkı.
Bazen topluluk önünde edilen iki kelam.
* * *
Taa başından beri bu tür şikayet bazlı ihbarlardan hep şüphelendim. Devlet organizasyonu olduğu kuşkusu hep ağır bastı.
Büyük siyasi davaların seyir defterine baktığımız zaman kuşkularımı haklı çıkaracak o kadar çok kanıt var ki. İhbarcı sahte, gizli tanık sahte, olay kurgu, resmen düzmece.
Bunlar yıllar sonra ortaya çıkıyor ama can yakıyor. Geçtiğimiz on yılda çok can yaktı.
FETÖ'cülerin tarzıydı. FETÖ'cülerin (CIA öğretmesi de olabilir) korku toplumu yaratmak için bulduğu yöntemdi.
FETÖ'cüler temizlendi/temizleniyor ama tarzı siyasetleri eksiksiz uygulanıyor. Hala o şikayetçilerin borusu ötüyor. Şikayetçi/ihbarcı sayısı her geçen gün katlanarak artıyor.
İş öyle hale geldi ki; özgürlük sorunu oldu artık. Demokrasi sorunu oldu artık.
Daha ileri götüreyim, nefes alma meselesi oldu artık.
Yaşamı tehdit eder hale geldi.
Sadece kişileri değil toplumu da tehdit ediyor.
* * *
Örnek ver diyeceksiniz?
Sanatçı Alpay'ın başına gelenler. Çok tipik örnek.
22 Mart'ta müzik hayatının 50. yılını bir konserle kutladı. Konserde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Berkin Elvan'ın (Gezi protestoları sırasında öldürülen çocuk) fotoğrafları gösterildi. Alpay 'sıradaki şarkım devlet tarafından zalimce katledilen bu güzel insanlara gelsin' diyerek şarkısını söyledi.
Sen misin bu sözleri söyleyen. Sen misin onlar için o şarkıyı okuyan.
Konseri izleyen biri (Alpay'ı sevdiği için mi orada, izleyip ne halt karıştırıyor bakayım, not edeyim diye mi orada belli değil) polis merkezine giderek Alpay'ın 'terör örgütü üyelerini övdüğü, devleti aşağıladığı' iddiasıyla suç duyurusunda bulunuyor.
Şikayetçi/ihbarcı gizli tabii.
Ve Alpay hakkında soruşturma başlatıyor.
* * *
Türkiye; bu şikayet/ihbar mekanizmasından kurtulmadıkça.
Savcılar bu tür şikayetleri işlem yapmaya değer buldukça.
Bu tür söz ve davranışlar düşünce özgürlüğü sayılmadıkça.
Daha da önemlisi.
Devletin eli ayağı hala bu organizasyonunun içindeyse (FETÖ döneminde baş roldeydi)
İşimiz zor demektir. Çağdaş demokrasiyi unutalım demektir. Düşünce özgürlüğü askıda demektir.
Kutuplaşma zirveye çıkacak demektir. Ekonomi şambrel gibi ikide bir patlayacak demektir. Dikiş tutmayacak demektir.
Bayram sonrası iç acıcı yazı olmadı ama Türkiye'nin gerçeği bu.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
26.11.2025
14.11.2025
14.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
25.09.2025