Mehmet TIRAŞ
Son günlerin moda bir türküsü var müzik kanallarında sık sık çalınıyor, düğünlerin de vaaz geçilmez oyun havasında olan; oğlan büyür koç olur/kızlar büyür gelin olur/ Ankara da bir hoca var üfürürse uçurur,diye devam ediyor…
Bizim Başbakan Gezi Direnişi eylemlerinin üçüncü haftasına girmesi ve süreklilik arz ederek hem de kitlesel olarak metropol kentlerde devam etmesiyle,türkü de geçen Ankaralı hoca rolüne soyundu iyice.
Türkiye’nin dışında başka bir dünya yokmuş gibi parti toplantılarında ve partisinin düzenlediği mitinglerde; din,dua,sure ve ayetlerden bahsederek çoğunluk üzerinden toplumsal sorunları çözeceğini sanıyor..
Yaptığı mitinglerde hiç temel hak ve özgürlüklere, evrensel hukuka değinmiyor,çoğunluk benim arkamda ya,dünya da kim oluyor dercesine..
Miting düzenlemelerinin hiçbir inandırıcılığı olmadığı gibi,hiçte etik olmayan bir devlet gücünü ve kamu araçlarını kullanması siyasetin bizde ne kadar yozlaştığını göstermiyor mu,tüm çıplaklığıyla..
Belediyenin toplu taşıma araçlarıyla karadan otobüslerle, metroyla,denizden vapurlarla hükümettin düzenlediği mitinglere bedava insan taşıyacak,kumanya dağıtacak,Kızılay miting meydanın da çadır açacak,TOKİ, miting meydanına platform kuracak ne güzel bir miting değil mi;kim gitmez böyle bir mitinge “ekmek elden su gölden” değişiklik olsun diyen yola çıkar..Bu mitingi de, on tane yandaş kanal da canlı yayınlayacak,buna TRT’nin dört kanalı dahil değil,8 tane ulusal ana merkez gazetede aynı manşetle verecek,çevir şişi yanmasın misali,kırk pınar cazgırı gibi biri de kürsüden sürekli meydanda olan topluluğu bağırtmak için yırtılacak,Başbakana övgüler düzecek,siz de buna inanacaksınız..Yaptığınıza ve söylediğinize kendiniz inanmıyorsanız karşınsızdakine inandıramazsınız!.
Bu kalabalığın önüne çıkıp kürsüden uluslar arası medyaya, bu topluluğu gör dünya diye bağıracaksın ama bu kitlenin buraya nasıl taşındığını söylemeyeceksiniz..
Şunu bilin ki meydanlara taşıdığınız kalabalık bedel ödeyerek gelen insanlar değil,ne ceplerinden beş kuruş para çıkıyor ne de yol yorgunluğu çekiyor;taşıma suyla değirmen dönmez,diye bir deyim var bilir misiniz!.
Cumhuriyet mitinginin düzenleyenler tam 7 ile 3 milyon insanı taşıdılar 3 milyar dolar ödeyerek ama bir sonuç alamadılar,alamadıkları gibi inandırıcı da olamadılar kamuoyu nezdinde..
Yaptığınız mitingler darbecilerin yaptığı Cumhuriyet mitinglerinden bir farkı var mı söylem dışında,bir düşünün Allah aşkına?..
Gezi direnişi eylemlerinin çıkışı AKP’nin meşruluğunu mu tartışıyor?Yok..Darbelere çağrı mı yapılıyor, O da yok!.
Bu “milli iradeye saygı” miting neyin nesi,diye sormazlar mı, adama?
Peki niye sokaklarda insanlar sabahlara kadar polise direniyor 20 gündür, her türlü can güvenliğini tehlikeye atarak,göz altı tehlikesini,polis şiddetine karşı çıkarak,sabahlara kadar bağırıyorlar,hiç düşünmüyor musunuz?
Başbakan ve onun yandaş medyası ve tetikçi yazar çizerleri Cumhuriyet mitinglerine getirdikleri eleştirileri bir geriye dönüp okusunlar,ondan sonra da AKP’nin mitinglerinden ne farkı ondan sonra konuşsunlar.
Temel hak ve özgürlükleri;çoğunluğu meydanlar yığarak bağırtıp- çağırtarak yok edemezsiniz, isterse milyonları toplayın,diktatörlerde meydanlara ve sokaklara kendisini destekleyenleri kamusal ve devlet gücünü kullanarak getiriyor,muhaliflerine devlet terörü uyguluyordu, çözdü mü peki? Yok.
Geriye dönük diktatörlerin yıkılışını hatırlayalım;Irak diktatörü Saddam Hüseyin meydanlara on binleri toplar kendine övgü sloganlar attırırdı koro halinde insanlara,ardından kendisi belinden tabancasını çıkartır havaya kurşun sıkarak kutlardı,peki kaldı mı yönetimde? Kendine karşı sokaklara dökülen halkına sıçanlar,diyen Kaddafi nerede şimdi? Gezi Direnişçilerine üç-beş Çapulcu demek,Kaddafi mantığında farkı var mı?
Çoğunluk üzerinden sandıktan çıkan bir gülcü liderim ve benim arkamda milyonlar var derseniz,şu sorunun cevabını da vermek zorundasınız;”çoğunluk değil bireyim” beni yok mu sayacaksınız?
Birey olarak ben çoğunluğa uymak zorunda mıyım?
Sanat ve edebiyat çoğunluğun değil, birey olanların eseridir, bunları damı çoğunluk üzerinden değerlendireceksiniz?
Birde marjinal kavramı Gezi Direnişiyle çok tartışılır oldu.
Halk ayaklanmaları ve isyanlar hiçbir zaman kitlesel başlamamıştır,küçük bir marjinal grubun önayak olmasından çıkmıştır..
Arap Baharını ortaya çıkışı, Tunuslu üniversite mezunu işsiz bir gencin kendisini yakmasıyla Kuzey Afrika’dan Orta doğuya yayılmadı mı?
İşte Gezi Direnişi de böyle bir öfkenin bir ağacın kesilmesiyle ülkenin dört bir yanında, dal budak olarak sarıp ve demokratik dünya kamu oyununda desteğini arkasına alan,bir öfke patlamasıdır.
Yeryüzünün değişen ve ayak uyduran parçası olmadan,toplumsal sorunlarınızı çözemez, iktidarınız da kalıcı olamazsınız, hangi ideolojiden,inançtan olursanız olun hiç fark etmez!.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025