Melih ALTINOK
EMEP’e ve Levent Tüzel’e sempatim vardı. 2007’deki vekil adaylığını desteklemiştim. Hatta ta 2009’da, 2011 seçimlerindeki potansiyel adaylığı üzerine Taraf’ın Solaçık’ında şunları yazmıştım: “Meclis’te İzmir Milletvekili Levent Tüzel’le, İstanbul Milletvekili Baskın Oran’la temsil edilen bir DTP, kocaman bir sol parti olacaktır…” Bu muhabbetin nedeni, partisi EMEP’in Kürt sorunu ve başörtüsü gibi, bir özgürlükçü-demokrat solcuyu, ulusalcılardan ayırt etmenizi sağlayabilecek iki konudaki tutumuydu. 28 Şubat günlerinde, o zaman adı SİP olan TKP ve türevleri darbecilerin yanında konumlanırken, EMEP gençliğinden arkadaşlarımızla sağduyulu bir duruş sergilemiştik mesela. Keza parti olarak, Kürt sorununun çözümü noktasında da demokrat ve barışçı bir tutum izlediler. Tüzel’den ve dolaysıyla EMEP’ten ilk darbeyi, bugünkü çözüm sürecinin yolunu açan 12 Eylül referandumunda aldık. Türkiye solunun büyük kısmıyla birlikte “Hayırcı” cephede yer aldılar. O günden sonra kendisine ve partisine yaklaşımımı rölantiye aldım. Levent Tüzel’le ilk yüz yüze gelmemiz geçen 19 Mayıs’ta Canan Barlas’ın A Haber’deki programında oldu. Tüzel söze izleyicilerin ve bizlerin Milli Egemenlik ve…Bayramını kutlayarak başladı. Suriye semalarında Esad’ın sarayının üzerinden saygıyla geçip kuru bir anti emperyalizm güzellemesi yaptı. İnişte de sözü şeriat umacısına bağlayıverdi. Dondum ama kalmadım tabii.
Hafta sonundaki toplantıda, BDP içindeki Türk unsurlar öne çıkartılarak kurulan HDP’nin vitrininde yer alan Levent Bey, pazartesi yeniden söz aldı. Türkiyelilerin ve kendisini meclise taşıyan Kürtlerin gözünün içine bakarak tıpkı Ecevit gibi “haddimizi bildirdi.” Kadınlarının yarısından fazlası başörtülü olan, ancak tek birinin meclisinin kapısından giremediği, seçilip geleninse kovulduğu bir ülke bu ayıbından kurtulacakken CHP’den, İP’ten rol çaldı. Herhâlde yine kutlayacağı bayramın arifesinin heyecanıyla olsa gerek, Meclis’te başörtülü milletvekili bulunmasına karşı olduğunu açıkladı! Kendisine twitter’dan tepkiler yağınca ise “bırakaydın da dağınık kalaydı” dediğimiz o açıklamaları yaptı.
“Gerçekten demokratik ve laik bir ülkede inançlar ve dinî ritüellerin gereği özgürce kullanılır ve bu hiçbir problem yaratmaz” sözleriyle Türkiye henüz hazır değil dedi. “Birlik ve beraberliği en çok ihtiyaç duydukları şu günlere” denk gelen eleştirilerin sahiplerini iyi niyetli olmamakla itham etti. Bu arada İdris Baluken ve Sırrı Sakık gibi bazı BDP’li vekillerin CHP üzerinden de olsa Tüzel’in görüşlerini eleştirdiklerini de belirtelim. Kaldı ki BDP, bir süre önce başörtüsüne serbestlik için meclise önerge de vermişti. İşte günlerdir konuşulan ve daha çok konuşacağımız, egemen Kürt siyasal hareketinin Türkiye partisi olma hedefini de tam bu noktadan tartışmalıyız bence. Çelişkiler, kan uyuşmazlığı ve devrimci romantizmi. Devrim hayalini Kürt hareketinin kitlesel ve güvenli kollarında tatmin etmeye çalışan Türkiye solunun “tabansız” romantikleri, bu siyaseti tüm ülkede reel bir zemine yayabilir mi? Taşıma suyla siyaset değirmeni döner mi? Türkiye’nin en bilinçli ve politik seçmeni olan Kürtler, bir Gezi gazıyla masabaşında tasarlanan bu projenin vitrin aktörlerini ne kadar sırtında taşır? Çözüm sürecinin aktörü AK Parti, siyasi bir rakipten öte baş düşman olacak. Belediyesi daha dün bir konseri Kürtçe şarkı okunacak diye yasaklayan CHP ise ittifak kurulacak kurtarıcı… Bu paradigma artık tutar mı? Referandumdan da mı ders çıkartamadınız? Twitter'da bile “Türban siyasi bir simgeyse zaten Meclis'te olması çok doğal değil mi” (@salieri_)konsensüsüne varılmışken... Vakit barış için nakitken… Bu seçmen, çözüm sürecinin bileşeni koskoca siyasetin bir anda tahvil edildiği HDP’nin rijit solcularını demokratik siyasetin abecesine iknayla mı vakit kaybedecek? Yoksa “bizimki iki şive yapar, ortalığı toplar hatta aklınızı başınızdan alır” mı diyorsunuz yine? Hayvan terli.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019