Metin Gürcan
Fırat Kalkanı operasyonunda korkulan sonunda oldu: İslam Devleti militanları 29 Kasım Salı günü Türk askerlerinin El Bab’ın yaklaşık üç kilometre kuzeybatısında bulunan El Dana köyü yakınlarındaki mevzisine saldırarak iki astsubayı kaçırdı. Olay önce ‘son dakika’ gelişmesi olarak basına yansıdı sonra da Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklaması geldi.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında iki askerle irtibatın kesildiği ve bölgede arama faaliyetlerinin başlatıldığı duyuruldu.
Ne var ki, arama faaliyetleri için artık çok geçti. Astsubay Muhammed Duran Keskin ve Astsubay Kıvanç Kaşıkçı tercümanlarıyla birlikte gece karanlığında Rakka’ya transfer edilmişti. Şimdi, başta kaçırılan askerlerin aileleri ve tüm Türkiye diken üstünde.
Aslında iki astsubay İD tarafından kaçırılan ilk Türk askerleri değil. Kilis Hudut Tabur Komutanlığı’nda görevli Astsubay Özgür Örs 1 Ocak 2015’te, kaçakçıları takip ettiği sırada İD militanları tarafından rehin alınmıştı. Yaklaşık bir hafta Cerablus’ta tutulduktan sonra MİT’in operasyonuyla kurtarılan Örs Türkiye’ye dönüşünde kahraman gibi karşılanmıştı. Ancak olaya ilişkin başlatılan soruşturmanın neticesinde terör örgütünün eline mukavemet göstermeden düştüğü ve örgüte propaganda malzemesi sağladığı gerekçeleriyle TSK’dan ihraç edilmişti.
İD tarafından kaçırılan bir diğer Türk askeri ise 21 yaşındaki Er Serter Taş. Eylül 2015’te kaçırılan ve Rakka’ya götürüldüğü düşünülen Taş’ın serbest bırakılması için yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı. İD’in çıkardığı Konstantiniyye dergisinin Nisan sayısında fotoğrafları da yayımlanan Taş 15 aydır kurtarılmayı bekliyor.
Dolayısıyla 29 Kasım’da kaçırılan iki astsubayla birlikte şu an İD’in elinde bulunan Türk askeri sayısı üçe yükseldi. Ancak iki astsubayın kaçırılması hem rütbelerinden dolayı hem de kaçırılma Fırat Kalkanı operasyonu sırasında gerçekleştiği için ulusal ve uluslararası basında daha geniş yer buldu.
İD’in savaş esirlerini acımasızca infaz ettiği görüntülere aşina olan Türkiye kamuoyu ise askerlerin akıbetinden endişeli. Bilhassa da bir kafes içinde yakılan Ürdünlü pilotun ve tanklar altında ezilen Suriyeli askerlerin görüntüleri halen zihinlerde.
Peki İD’in elindeki Türk askerlerinin akıbeti ne olacak? Öncelikle, Suriye ve Irak’ta köşeye sıkışan İD’in stratejik aklının halen rasyonel çalıştığını not etmekte fayda var. Örgütün Türk askerlerine yönelik olası bir infaz görüntüsü Türkiye kamuoyunda infial yaratır. Normal şartlarda İD’in benzer kaçırma vakalarının çoğunda elindeki rehineleri o ülkelerde mahkum olan İD’lilerle takas etmeyi istediği biliniyor. Hatta Türkiye’nin Musul Konsolosluğu çalışanları da benzer bir takas sonucunda serbest bırakılmıştı.
Kısacası, benim değerlendirmem İD’in Türkiye kamuoyunda infial yaratacak, acımasız bir eylemden kaçınacağı ve askerleri takas ya da Ankara’dan sahada kimi tavizler koparmak için stratejik bir koz olarak kullanmak isteyeceği yönünde.
Öte yandan, Türk askerine yönelik risklerin El Bab’a yaklaştıkça arttığına dikkat çekmek gerekiyor. Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında sahada şu an 600’e yakın kara kuvvetleri askeri ve 150’ye yakın irtibatçı özel kuvvet mensubuyla birlikte toplam yaklaşık 750 Türk askeri görev yapıyor. Ayrıca Suriye’nin kuzeyine girmek için ihtiyat görevinde hazır bekletilen tugaylar olduğunu da eklemek gerekiyor.
Sınır hattında bulunanlar hariç Türk askerleri şimdiye kadar sahadaki çatışmalara girmeden geri planda kalmayı başardı. Ancak buna rağmen üçüncü ayını dolduran operasyon kapsamında toplam 18 Türk askeri hayatını kaybetti, 100’e yakın asker de yaralandı.
Türk askerleri El Bab’a yaklaştıkça hem çatışmalara faal olarak katılma hem de kaçırılma tehlikeleri artıyor. Dolayısıyla şimdi kritik soru şu: Ankara El Bab’a ilişkin ısrarını sürdürecek mi; yoksa Fırat Kalkanı’nın direksiyonunu kuzeydoğudaki Menbic’e mi kıracak? Bu sorunun yanıtını ilerleyen günlerde yaşanan gelişmelerden öğreneceğiz.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2021
9.09.2021
11.08.2021
5.04.2021
2.01.2021
16.03.2020
23.11.2019
31.08.2017
12.08.2017