M.Şükrü HANİOĞLU
Siyasetimizin "uzlaşma" yoluyla farklı toplumsal hassasiyetlerin dile getirildiği bir anayasayı kaleme almayı başaran Tunus'tan alacağı ciddî dersler vardır
2010 yılı Aralık ayında Tunus'ta başlayarak hızla yayılan toplumsal eylem dalgası Arap dünyasını derinden etkiledi. Bu eylemler, söz konusu coğrafyada düzmece seçimler, temsil gücü bulunmayan meclisler ve onay işlevi gören sözde hukuk kurumlarının oluşturduğu sahneler arkasında faaliyet gösteren diktatörlükleri hedef alarak kapsamlı dönüşümlere neden oldu. Geçtiğimiz günlerde kabûl olunan yeni Tunus anayasası şüphesiz "Arap Baharı" olarak da adlandırılan bu sürecin en önemli meyvelerinden birisidir.
Söz konusu dönüşüm hareketleri Libya, Mısır ve Suriye'de derin krizleri tetiklerken, Tunus'ta çatışma potansiyeli yüksek olduğu varsayılan laiklik taraftarı ile dinî reform yanlısı kesimler karşılaşılan sorunları aşmaya muvaffak olmuşlardır.
Tarafların önemli tavizler vermesi ve temel fay hatları etrafında mevzilenerek çatışma yerine "insan hakları," "katılımcı demokratik cumhuriyet," "egemenliğin halka aidiyeti," "hür seçimler," "kuvvetler ayrılığı," "hukukun üstünlüğü," "kadın-erkek eşitliği" benzeri ilkeler üzerine yoğunlaşması, global ölçekte "demokratik" olduğu vurgulanan bir anayasanın uzlaşma yoluyla hayata geçirilmesini sağlamıştır.
Bunun ne denli büyük bir adım olduğunun, "anayasa yazımı ile her türlü toplumsal sorunun halledileceği" türünden bir "anayasa fetişizmi"ne kapılmaksızın vurgulanması gerekmektedir.
Bu anayasayı önemli kılan sadece üniversal değerlerin vurgulanması ve seçimle oluşturulacak tüm kurumlarda kadın-erkek temsilinde eşitliğin sağlanması benzeri ileri demokrasi ilkelerinin hayata geçirilmesi değildir.
Söz konusu toplumsal sözleşmenin en büyük başarısı tarafların, toplumu ikiye ayırdığı düşünülen laiklik-din ekseni etrafında çatışarak kendi ilke ve dünya görüşlerini "temel sözleşme" haline getirmek yerine, üniversal değerler üzerinden "uzlaşma"yı sağlamış olmasıdır.
Mısır'da, Mübarek diktatörlüğünün devrilmesi sonrasında, yaklaşık bir yıl içinde toplumsal uzlaşma olmaksızın kaleme alınan iki farklı anayasanın düşük katılımlı referandumlarla yürürlüğe sokulmasının var olan çatışmayı tırmandırdığı göz önüne alındığında, Tunus'ta ulaşılan başarı daha iyi anlaşılır.
Gelenek mi belirledi?
Tunus'un global ölçekte "demokratik" bulunan bir anayasayı "uzlaşma" yoluyla kaleme alabilmesi ve kurucu mecliste farklı görüşlere sahip büyük bir çoğunluğa onaylatmasının nedenleri üzerinde durmak gereklidir.
Batı basınında Aristo'nun övgülerine mazhar olan Kartaca Anayasası'na ulaşan binlerce yıllık bir "gelenek"e yapılan atıfların anlamsızlığı ortadadır. Türk Tarih Tezi'ni anımsatan böylesi "gelenek" ve "parlak geçmiş"lerin, modern toplumlar üzerinde herhangi bir etkisinin olamayacağı ortadadır.
Buna karşılık Muhammed Bey'in 1857'de ilân ettiği Ahd el-Aman'ın bir uzmanlar komisyonunun çalışması neticesinde dört yıl sonra İslâm dünyasındaki ilk anayasa haline getirilmesinin önemi ortadadır. Bu süreç ve sonrasında Tunus'ta ciddî bir "anayasacılık" hareketi doğmuş, bu da Osmanlı meşrutiyet tartışmalarını derinden etkilemiştir. Tunus anayasacılık hareketinin önde gelen isimlerinden Hayreddin Paşa daha sonra Osmanlı siyaseti ve entelektüel tartışmasına da ciddî katkılar yapmıştır.
Bu "gelenek," Tunus'ta Düstûr (el-Hizb el-Hürr el-Düstûrî) ve Yeni Düstûr (el-Hizb el-Hürr el-Düstûrî el-Cedîd) benzeri temel siyasî örgütlenmelerin "anayasa (Düstûr)" ifadesini taşımasına yol açmıştır. Ancak buradan hareketle 1861 sonrasına yapılacak aşırı vurguların anlamlı olmadığına işaret etmek gerekir.
İslâm dünyasının bu alandaki ilk metni olan Tunus anayasası dört yıl sonra yürürlükten kaldırılmış, Habib Burgiba'nın daha sonra Sosyalist Düstûr (el-Hizb elİştirakî el- Düstûrî) adını alacak ve 1981'e kadar "tek parti" olarak ülkeyi yönetecek örgütü anayasacılığı "tek adam iktidarı"nı pekiştirme olarak yorumlamış, 1957 Tunus Anayasası da "elmücahid el-ekber"e böylesi bir yasal zemin sunmuştur.
Zeynel Abidin Ben Ali'nin 1988'de partinin adına "demokrasi" kelimesi eklemesi gerçek anlamda "anayasacılık" ile ilgili bir dönüşüm sağlamaktan uzak kalmıştır.
Dolayısıyla İslâm dünyasındaki ilk anayasayı yapan, "anayasa"nın egemen siyasî örgütlenmelerin adında kullanıldığı Tunus'un "anayasa geleneği"nin günümüzde ulaşılan başarı üzerinde önemli bir etkisi olduğunu söyleyebilmek zordur.
Bu başarıyı yaratan, bir "anayasal gelenek" değil, İslâmî duyarlılığı yüksek ve laik kesimler arasında imkânsız olduğu düşünülen bir uzlaşmaya varılabilmiş olmasıdır. Örneğin yeni anayasanın değiştirilemez ilk iki maddesi "Tunus'un bağımsız bir devlet olduğunu, dininin İslâm olduğunu" vurgularken, aynı zamanda, onun "vatandaşlık, halk iradesi ve hukukun üstünlüğüne dayandığının" da altını çizmektedir. Benzer şekilde anayasanın 6. maddesi bir yandan "devletin din ve kutsalları koruyacağını" belirtirken diğer yandan da "camiler ve diğer ibadet mekânlarının tarafsızlığını" ve "tekfir"e izin verilmeyeceğini de garanti etmektedir.
Dersi kim almalı?
Söz konusu kesimlerden birisinin kendi dünya görüşünü "anayasalaştırması" durumunda, çatışma ve tedricen 2010 ayaklanması öncesi diktatörlüğüne dönüleceğinin görülebilmesi "uzlaşma" ve farklı toplumsal hassasiyetlerin dile getirildiği bir toplumsal sözleşmeye ulaşılabilmesini mümkün kılmıştır.
Anayasanın kabûlü sonrasında yapılan açıklamalarda bizatihi "uzlaşma" ve "kadın-erkek temsilinde eşitlik" benzeri ilkelerin Arap dünyası için "ilk olma" özelliği taşıdığı belirtilmektedir.
Buna karşılık Tunus'ta ulaşılan başarıdan ders alması gereken sadece Arap ülkeleri değildir. Bunlar arasında, hiç şüphesiz, toplumdan gelen güçlü taleplere karşın demokratik bir anayasa yapımı konusunda "uzlaşma" yerine kırmızı çizgilerini müdafaayı tercih eden, kendi dünya görüşü ve değerlerini "anayasalaştırma" dışında seçenekleri reddeden toplumumuz siyasî aktörleri de vardır.
Bu aktörlerin oluşturduğu "siyaset," bir kurum olarak, 1881'den beri Batı kontrolü ve diktatörlük dışı deneyim yaşayamamış bir toplumun siyasetinin ulaştığı "uzlaşmayı" başaramamış ve ülkeyi darbe anayasasına mahkûm etmiştir.
Tunus'ta yaratılan uzlaşma önemli bir adımdır. Şüphesiz anayasaların kaleme alınma ve uygulanmaları iki ayrı konudur; bu nedenle ihtiyatlı olmakta yarar vardır.
1861 Tunus Anayasası, Osmanlı anayasa hareketine önemli katkılarda bulunmuştu. 2014 Anayasası'nın da toplumumuz siyasetine şimdiye kadar itibar etmediği "uzlaşma" seçeneğini hatırlatarak tıkanmış gözüken bir süreci canlandıracağını ümid etmek anlamlı olabilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018