M.Şükrü HANİOĞLU
"Baskıcı iktidar-komplocu muhalefet" kısır döngüsü siyasetimizin önde gelen "tavuk-yumurta" sorunsallarından birisidir. Kim olduklarından bağımsız olarak "iktidar"ın "muhalefet"in komploculuğu, "muhalefet"in ise "iktidar"ın baskıcılığından kaynaklandığınısavunduğu bu kısır döngü, imparatorluktan günümüze uzanan süreçte kırmaya muvaffak olamadığımız bir sarmala dönüşmüştür.
Bu olgunun farklı lider ve örgütlenmeler altında, kesintisiz denilebilecek bir süreçte yeniden üretilerek günümüze taşınmış olması, onun yapısal bir sorun olarak tahlilini gerekli kılmaktadır.
Diğer bir ifadeyle Tanzimat'ın ilk evrelerinde ıslahatçılar ile muhafazakâr bürokratlar, sonrasında Âlî ve Fuad Paşaların liderliğindeki ricâl ile Yeni Osmanlılar, II. Abdülhamid ile Jön Türkler, İttihad ve Terakki Cemiyeti ile muhalifleri, Tek Parti ile muarızları, Demokrat Parti ile CHParasında yaşanan bu ilişki biçimi güncel siyasetimizde de gözlemlenebilmektedir.
Kutuplaştırıcı, çatışmacı ve son tahlilde otoriter siyasetin nedeni ve neticesi olan bu olgunun bir diğer özelliği ise iç aktörlerle sınırlı olmayan bir ilişkiye evrilmiş olmasıdır. Tanzimat sonrasında dış aktörlerin oluşum ve yeniden üretilmesinde önemli rol oynadıkları bu sarmal, yaşanan küreselleşme sonrasında daha da karmaşık bir ilişkinin şekillenmesine yol açmıştır.
Dolayısıyla siyasetimiz "baskıcı iktidarkomplocu muhalefet" ve bu ilişkiye taraf olarak katılan dış aktörlerden oluşan bir üçgen içinde yapılmaya başlanmıştır. Bunun ise demokratikleşme ve dış siyaset geliştirilmesi alanında ciddî sorunlara neden olduğu âşikârdır.
Modern tarihimiz süresince kırmaya muvaffak olamamamıza karşılık kişilikler üzerinden açıklamayı tercih ettiğimiz söz konusu ilişkinin siyasetin kavramsallaştırılma biçiminden başlayarak, onun kimlik vurgusu taşımasına ulaşan bir yelpazeye yayılan değişik nedenleri bulunmaktadır. Bunların başlıcaları arasında ise siyasetin "alanını sahiplenememesi" ve bu alanın "paylaşım biçimi"nin zikredilmesi anlamlı olur.
Siyaset ve alanı
Türkiye'de "iktidar ve muhalefet aidiyeti" üzerinde ve "kimlik savunusu yapmanın"ötesinde, "kendi alanının bilincinde," onu "kurum olarak" sahiplenen bir "siyaset sınıfı"ndan bahsedilmesi mümkün olamamaktadır.
Partilerin 1908 sonrasında ortaya çıkmasına karşılık siyasal örgütlenmelerin on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında gösterdiği yaygınlık da uzun bir süreçte böylesi bir "sınıf"ın oluşamamasının ve söz konusu "bilinç"in yaratılamamasının yapısal nedenleri olduğunu ortaya koymaktadır.
İktidar mücadelesinin Osmanlı'dan Cumhuriyet'e "ortak paydası güçlü" bir "siyaset sınıfı" yaratamaması, siyasetçilerin milletvekili özlük hakları düzenlemeleri dışında "iktidarmuhalefet" farklılığının ötesine geçen bir "alan"ı paylaştıklarını düşünememeleri, "siyaset"in "kazanan hepsini alır" kuralı ile işleyen bir "mega paylaşım mücadelesi" olarak görülmesinden kaynaklanmaktadır.
Dolayısıyla siyasetin kutupları, ortak bir alanı sahiplenmek bir yana, "karşıtlarına yâr etmeme kaygısıyla" haricî unsurların o sahayı işgaline dahi yardımcı olabilmektedir.
1960 sonrasında rakiplerini hedef aldığı müddetçe askerî müdahaleleri onaylayan siyasetçiler, geçtiğimiz yıl katılımcı siyaseti askıya almayı hedefleyen bir darbe girişimi karşısında dahi alanlarını sahiplenme "bilinci"ni sergileyememişlerdir.
Siyasal alan paylaşımı
Kırmaya muvaffak olamadığımız, oluşumunu ise karşıt kutbu suçlayarak açıklamaya çalıştığımız"baskı-komplo" sarmalının sürekli biçimde yeniden üretilmesinin bir diğer nedeni ise "siyaset"in seçimleri kazananın "hepsini aldığı" bir mücadele olduğunun varsayılmasıdır.
"Siyaset"in, son tahlilde, bir "iktidar" ve "paylaşım" mücadelesi olması onun "alanı" üzerinde dışlayıcı bir hegemonya kurulmasını zorunlu kılmamaktadır. Gelişmiş demokrasilerde seçim başarısı neticesinde "iktidar"a gelme, tüm siyaset alanına egemen olunması ve diğer tercihlerin buraya sokulmamasına neden olmamaktadır.
Söz konusu yapılarda da seçim başarısı şüphesiz siyasal alanda hatırı sayılır bir kontrolün elde edilmesi ile neticelenmektedir.
Ancak kuvvetler ayrılığının kalın çizgileri ve siyasal alan paylaşımını düzenleyen uygulamalar "muhalefet"in de söz konusu alanda, sınırlı da olsa, görünürlük kazanmasını mümkün kılmaktadır.
Örneğin, gerçekleştirmekte olduğumuz sistem değişikliğinin daha anlamlı karşılaştırmalar yapılmasını mümkün kıldığı Amerikan siyasetinde kuvvetler ayrılığı, dışlayıcılığı sınırlayan teâmüller ve kilit atamalar benzeri konularda karar alınmasını ağırlıklı çoğunluklara bağlayan düzenlemeler, siyasal alanda hegemonya kurulmasını ve muhalefetin bütünüyle "seyirci" rolüne indirgenmesini önlemektedir.
Üçüncü köşe
"Baskı-komplo" sarmalı "dış aktörler"in de "iç siyaset"e müdahalesine neden olmaktadır.
Stratford Canning'i "Küçük Sultan" haline getiren ıslahatçı bürokratlar, II. Abdülhamid'i tahttan indirebilmek için Papa'dan yardım isteyen Sabahaddin Bey, İttihad ve Terakki iktidarını sonlandırmak için İngiltere sefaretinin koridorlarını aşındıran muhalifler, "iktidar"a ancak Washington'ın onayı ile gelinebileceğini varsayan "siyasetçiler," "muhalefet"i yabancı istihbarat servisleri taşeronluğu olarak hayata geçiren kapalı yapılar, tahlile gayret ettiğimiz sarmalı tahkim etmişlerdir.
Yabancı aktörlerin "baskı-komplo" kısır döngüsünde oynadığı rol, dış siyaset yapımında da önemli bir sorun haline gelebilmekte ve demokrasimize yönelik yapıcı eleştirilerin dahi "kötü niyet"e yorulmasına neden olabilmektedir.
Ne yapılabilir?
"Baskıcı iktidar-komplocu muhalefet" kısır döngüsünün kırılması demokratikleşme alanında ciddî atılımlar gerçekleştirmemizi mümkün kılabilecektir. Dolayısıyla yapılması gereken, sorunun "yapısal" olduğunun bilincine varılarak, karşıt kutbu suçlama yerine çözüm üretmektir.
Bunun için "siyaset sınıfı"nın "iktidar- muhalefet" farklılaşmasının üzerinde bir "ortak alan" bilinci geliştirmesi ve bunun "paylaşımı"nı sağlayacak tedbirler alması gereklidir.
Kapsamlı bir sistem değişikliği içinde olduğumuz bu günlerde bir yandan yasama-yürütme ayrımını güçlendirecek düzenlemeler yapılırken diğer yandan da "siyasal alan" içinde muhalefetin de kendisine yer bulmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır.
Sistem değişikliğini hayata geçirecek "uyum yasaları," kırmaya muvaffak olamadığımız kısırdöngünün yeniden üretilmesini önleyecek bir araca dönüştürülebilir. Söz konusu kanunlar ilekuvvetler ayrılığının zayıflatılması ve "siyasal alan tekeli"nin güçlendirilmesinin ise bu sarmalıtahkim edeceği açıktır.
"İktidar-muhalefet" ilişkisinin ileri demokrasilerdekine benzer bir şekil almasının, daha çoğulcu "siyaset" üretiminden, iç çatışmalardan etkilenmeyen dış politika yapımına ulaşan bir alanda olumlu değişikliklere neden olacağı şüphesizdir. Bu nedenle "uyum yasaları"nın sunacağı fırsatı iyi değerlendirmek gerekmektedir.
Yazarlar
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018