Mücahit BİLİCİ
Türkiye Kemalist Cumhuriyet döneminde birkültürel sömürgeydi. Siyasi yelpazesi çarpıktı, çünkü toplumu yapaydı. Ne solu sol, ne de sağı sağ idi. Bütün bir ulus konsepti ve bu konseptin zaptedebildiği kadarıyla oluşan sathi ulus dazorlama bir millet idi. Herşey, yanlış bir laiklik filtresinden geçmek zorunda bırakıldığı için Müslüman bir toplumdan laik bir Türklük, bütün bir toplumdan da laiklik imtiyazıyla süzülmüş bir azınlık hâkimiyeti damıtılmıştı. Laik Türklük sahici olmaktan, halkıyla barışık olmaktan uzaktı.
Demokrasi ve artan özgürleşme mecraları sayesinde son dönemde sessiz bir devrim yaşandı ve Kemalist Cumhuriyet’in laik ulusu azınlık seviyesine çekilmek zorunda kaldı. Daha da önemlisi Türkiye bir yeniden uluslaşma süreci yaşadı. Ortaya çıkan ve daha sahici olan bu yeni ulus Müslüman bir millet idi. Bugün Müslümanlığın merkeze alındığı yeni millet anlayışı kendi milletiyle ve kendi hâkim tek parti rejimiyle iktidarda bulunuyor. Dindar Cumhuriyet’inMüslüman ulusu pekçok açıdan bir yerlileşme ve sahicileşmenin sonucudur.
Demokratikleşme tünelini kazmada emeği geçenler az değildi: Milli Görüş, Cemaat ve cemaatler, İslamcılık, bazı sol ve liberal aydınlar ve milliyetçi- mukaddesatçılık. Bu damarların etkileşim ve eklemlenmesi tünelin çıkışında İslamcı kadroların yönettiği mukaddesatçı bir Müslüman ulus-devletçiliğini meyve verdi.
Eski Türkiye’nin Müslümanlığı mahcup Türklüğü, Yeni Türkiye’de yerini Türklüğü tali bir Müslümanlığabıraktı. Özetle, neticede kazanan at, binicisi İslamcılık olan milliyetçi- mukaddesatçılık atı oldu; yaniİslamcı zekânın yönettiği bir millici popülizm. “Çalıyorlar ama çalışıyorlar”da ifadesini bulduğu üzere dindar kitlelerin samimi özgürleşme ve kalkınma heyecanı ile siyaset simsarlarının ganimet talancılığı birbirine karıştı.
Ortaya çıkan karışık malzemenin hem liberal, hem sosyalist, hem faşizan, hem de vahşisinden kapitalist unsurlar barındırması şaşırtıcı değil. Çünkü doğan gerçekte bir partiden daha büyük bir şey, bir yeni ulustur. Ancak bu ulusta gittikçe bir ayrışma ve billurlaşma süreci de kaçınılmazdır. Evet, AK Parti yeni Müslüman ulusun henüz oluşma aşamasındaki siyasi yelpazesinin sağını temsil ediyor. Milli iradenin keşfinden milli galeyancılığa, ulu öndercilikten yeni devlet tapınmacılığına kadar bunun bir dizi emaresini görüyoruz.
Yani Müslüman kimliğin sağcı ideolojisini temsil ediyor AK Parti. Yelpazenin gerikalan kısmı ise henüz oluşmuş değil. CHP ve MHP Kemalist Cumhuriyet’te takılı kaldıkları için kan kaybetmeye devam ediyorlar.Kemalist Cumhuriyet’ten Dindar Cumhuriyet’e geçişte AK Parti’ye karşı siyasi muhalefet partisi olarak ortaya çıkan tek oluşum ise Gülen Cemaati oldu. Tabii bir siyasi muhalefet partisi konumuna düşmüş/ çekilmiş olmak Cemaat için büyük bir kayıptır. (Kürdlerin dindarları AK Parti ufku içinde kaldıkları ve PKKçizgisinin yeni cumhuriyetle ilişkisi farklı olduğu için Kürdler bahsine girmiyorum).
Kemalist Cumhuriyet’in solunda olan AK Parti bugün Dindar Cumhuriyet’in sağında yer alıyor. Daha önce sağda yer alan Cemaat ise bugün solda konumlanmış görünüyor. İronik bir şekilde Parti’yiİrancılık ve Şiilikle suçlayan ve yıllarca Sünnici milliyetçi- mukaddesatçılığı savunan Cemaat bugün necip Türk milletine küsmüş ve Şii bir mazlumiyet teolojisine teslim olmuş durumda. Kerbela’vari bir kıyımla muhatap olan Cemaat’in Hüseyni bir söyleme yöneldiğini görüyoruz. Cemaat, zalim bir iktidara karşı hak ve adaleti savunmanın teselli ve bayraktarlığına her geçen gün daha çok alışıyor görünüyor. Cemaat’in Alevilerle dostluk arayışı da bu yüzden pragmatik olmayı aşan sahici bir niteliğe sahip. Dindar Cumhuriyet’in sağı şimdiki hâliyle AK Parti olarak doğdu. Solu ise bir sancı olarak lüzumunu politik bünyede çokça hissettirse de henüz doğmuş değil.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025