Muharrem Sarıkaya
GEÇMİŞTE yaşanan lokanta baskınları gibi, günümüzde de koronavirüs gerekçesiyle mekan baskınları moda oldu.
Öyle ki komşunun evindeki kişi sayısı hakkında verilen ihbar dahi baskın için yeterli gerekçe olmaya başladı.
Bunu yapan, emrini veren güvenlik güçlerini uyarayım, elinizde hakim kararı yoksa ceza yazmaya giderken ceza yiyen haline gelebilirsiniz…
Çünkü, bir suçlunun takibi gibi gerekçesi yoksa veya hakim kararına dayanmıyorsa, koronavirüs nedeniyle mesken baskını gerçekleştirmek suçtur.
İşin bir de vatandaş yönü var.
Kimse Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin “Hıfzıssıhha Kanunu kapsamında değil” diyerek kesilen 3 bin 150 lira cezalara ilişkin karara bakarak yanlış adım atmaya kalkmasın.
Ya da Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nden de çıkan, maske, sosyal mesafe ve sokağa çıkma yasağına ilişkin cezaların iptaline aldanıp maske ve mesafeye dikkat etmemezlik yapmasın.
DOĞRUDAN UYGULANAMAZ
Bu kararların iptalinin nedeni, hız yapan bir otomobile kesilen radar cezası gibi doğrudan uygulamış olmasından kaynaklanıyor.
Çünkü salgını gerekçe göstererek güvenlik güçleri doğrudan ceza yazamaz.
Kanun bu gibi hallerde görevi kamu otoritesi olan vali veya kaymakama bırakmış.
Ceza Hukuku Doçenti Olgun Değirmenci de dünkü sohbetimizde bu duruma dikkat çekip uyardı:
“Normalde tutanak tutmakla yetinmeleri gerekirken, kırmızı ışık veya radar cezası gibi mevzuata aykırı şekilde kişiye doğrudan 3 bin 150 lira ceza kesilmiş. Mevzuatta yeri olmayınca mahkeme iptal etti.”
Ancak birçok yer uygulamasını düzeltti.
Doğrudan ceza kesmek yerine, tutanak tutup, mülki amirin, yani vali veya kaymakamın cezaya dönüştürmesini sağladı.
Dolayısıyla maske veya sosyal mesafeye dikkat etmeyenlere uygulanan cezalar geçerli hale gelir.
BU NOKTAYA GELECEĞİ KONUSUNDA UYARDI
Şurası ilginç ki bu konuda yakın geçmişte Prof. Dr. Adem Sözüer, bu sütundan yapılanın yanlış olduğunu ve mahkemelerden geri döneceğini söylemişti.
Dediği gibi de oldu...
Uyardığı bir başka konu daha vardı ki, Doç. Dr. Değirmenci de dünkü sohbetimizde aynı konuya işaret etti.
Sözünü ettiği, çok sayıda kişinin içerde yaşam sürdüğü veya buluştuğu gerekçesiyle meskenlerin basılması…
Hemen belirteyim ki ceza hukuku uzmanı iki akademisyenin de altını çizdiği gibi, ister polis, ister amiri olsun bu yönde bir eylemi uygulayan da talimatını veren de ceza alır…
HAKİM KARARI OLMADAN SUÇTUR
Doç. Dr. Değirmenci, “Evlerin basılıp kişilerin sayılması yapılamaz mevzuatta böyle bir şey yok” deyip ekledi:
“Pandemi arkasına sığınılıyor, ama suç işleniyor. Olağan durum hukuk düzeni ortadan kalkmış değil. Amaç salgını önlemek gibi meşru olsa bile, araç meşru değil. Amaca giden yolda hukuki olan her şey meşrudur, meşru olmayan bir araçla amaca ulaşılması suçtur.”
Bir kişinin evine girip içerde bulunanları saymaya kalkan veya bunun emrini veren güvenlik memurlarının Türk Ceza Kanunu 116’ncı maddesine göre ceza alacağını belirtti.
Bunu kamu gücünü kullanarak uygulaması dolayısıyla cezanın bir kat artacağını, akşam saatlerinde yapması durumunda da bir artışla daha karşılaşılacağını belirtti.
Normalde bu suçun üst sınırı 3 yıl hapis getiriyor, kamu gücü ve gece de binince ciddi bir ceza ile karşı karşıya kalınması olası.
Ayrıca Anayasa’nın 21’inci maddesini ihlalden, yani konut dokunulmazlığına tecavüz anlamına da geliyor.
Bunun için hâkim kararının alınmasını şart koşuyor.
Bir hâkimin de pandemi gerekçesiyle konut arama iznini verir mi orası da bir başka tartışma…
EŞİNİN YANINDA OTOMOBİLDE
Dikkatimi çeken bir başka konuyu da sordum…
Yanımda durdurulan araçtaki iki kişiden biri maskesiz olduğu için ceza uygulanmak istendiğinde, maskesiz kadın yanındaki kişinin eşi olduğunu belirterek itirazda bulundu.
“Gün boyu yan yana, koyun koyunayız, kocam benim” dese ve ispat için kimliğini gösterse de fark etmedi, trafik noktasına geldiği sırada maske taktığı için ceza yazılmasından kurtulamadı.
Peki, böyle bir ceza adil olarak kabul edilebilir mi?
Veya bir hâkimin önüne gitse kabul eder mi?
Bu da yargının çözmesi gereken bir başka konu…
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021