Murat AKSOY

AKP'nin 'dindar nesil' hayali
5.12.2014
1457

 "Bizim bazı sıkıntılarımız var hâlâ. Bu sıkıntıları anaokulundan başlayarak bir hayat tarzı sunarak yeneceğiz. " Bu sözler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 19. Milli Eğitim Şurası'nın açılışında söylendi.


Bu söylem, hem söyleyenin makamı hem de içeriği açısından sorunludur.

Tüm Türkiye'yi temsil etme iddiasındaki Cumhurbaşkanının toplumdaki çoğulculuğu yok sayarak, toplumun bir kesiminin kültürel kimliğini ve hayat tarzını kutsayıp biricikleştirmektedir. Cumhurbaşkanı bir adım daha atarak sahiplendiği 'hayat tarzı'nı topluma empoze etmeyi kendine görev addetmesi kaygı vericidir.

ÖZGÜRLÜKLERE KARŞILAR

Konuşmanın içeriği de en az söyleyenin makamı kadar sorunludur.

‘Anaokulundan başlayarak yeni hayat tarzı sunma' söylemi öncelikle 'var olan hayat tarzından' duyulan rahatsızlığı ifade ediyor. Bu hayat tarzının dönüştürülmesi için de, eğitimin ve başlangıç olarak da anaokulu tercihi açık bir ideolojik tercihi ifade etmektedir.

Cumhurbaşkanı ve AKP'nin rahatsızlık duyduğu hayat tarzı nedir?

Laik, seküler değerler midir?

Bu değerlerin kamusal alanda görünür olması mıdır?

Bu soruların cevabı muhtemelen 'evet'tir.

AKP'nin esas sorunu toplumun özgür olması, hak ve özgürlüklerini kamusal alanda ifade etmesidir.

AKP, bu açıdan sadece laik/seküler hayat tarzını değil, meşruiyetini İslam'dan alan tüm cemaatlere de karşıdır ve onları da kamusal alandan yok ederek dönüştürmeyi hedeflemektedir. Böylece AKP, anakolundan başlayarak kendi ideolojik tercihlerine uygun 'altın neslini' yaratmak istemektedir.

STRATEJİK DÖNÜŞTÜRME

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin hedefi, açık biçimde Türkiye'yi bir toplumsal mühendislik projesi ile yukarıdan aşağıya dönüştürmektir.

AKP hükümeti özellikle eğitim alanında bu tercihini açık biçimde ortaya koymaktadır. 2011 hükümet programında olmadığı halde aniden gündeme aldığı ve hayata geçirdiği '4+4+4' eğitim sistemi ile başlayan süreç, liselerin dönüştürülmesi ve talepten fazla İmam Hatip Okulu açarak de facto zorunlu hale getirilmesi ve son olarak da bu öğretim yılının başında yönetmelikte yapılan değişiklikle başörtüsünün 5. sınıftan itibaren serbest bırakılması bu konuda atılan iradi adımlardır.

Din eğitimin anaokula indirilmesi, eğitimde dini olanın empoze edilmesi, karma eğitimin hedefe konması bu yolda atılan son adımlardır.

Bu süreçte esas sorun, toplumdaki farklı dinsel, kültürel, etnik kesimlerin yok sayılarak, siyasal meşruiyetin çoğunluk diktatörlüğüne dönüştürülmesi ve bunun kalıcılaştırılması hedefidir

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar