Murat AKSOY
Türkiye’den bahsedince Erdoğan/AKP iktidar bloğunun ilk göze çarpan sorun başlıkları, temel hak ve özgürlükler, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ihlalleri, hukuk devletinden uzaklaşma, Kürt sorunu, IŞİD’le olan ideolojik bağı ve otoriterleşme oluyor.
Büyük resimde görünen ilk problemler bunlar olsa da; Türkiye, daha derinde büyük bir toplumsal değişim yaşıyor. Büyük resimde görülen bu sıkıntılar, derinde yaşanan değişimin birer sonucu.
Yaşanan süreç, kendiliğinden, doğal seyrinde olan bir değişim değil. Tam tersine AKP iktidarının, devlet imkân ve iktidar araçlarıyla; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın içinden geldiği İslami çevrenin Türkiye hayalini gerçekleştirme çabası olarak karşımıza çıkıyor.
Akp’nin makul vatandaşlığı
Temelde yukarıdan aşağıya bir toplumsal dönüşüm ve mühendislik projesi olan bu değişim için devletin tüm imkân ve araçları sonuna kadar kullanılıyor. Bu anlamda yaşanan süreç, eskinin kötü, kaba ve sert bir taklidi olmaktan öteye gidemiyor.
Hedeflenen bu toplumsal mühendisliğin temeli, sınırlarının Erdoğan/AKP iktidar bloğu tarafından çizildiği yeni bir ‘kamusal alan’dan geçiyor.
Bu yeni kamusal alan, siyasetten sanata, bürokrasiden kültüre, ekonomiden edebiyata gündelik hayatın her alanında kimlerin girebileceğinin yani kimlerin ‘makul vatandaş’ olduğunun da sınırının çizilmesi anlamına geliyor.
Bu toplumsal projenin makul vatandaşları, AKP’lilerden ve AKP’liliği üst kimlik olarak kabul edenlerden oluşuyor.
Bunun içindir ki, Erdoğan/AKP iktidar bloğuna eleştirel yaklaşan, iktidarı eleştiren herkes hain, terörist, paralel gibi sıfatlarla ‘ötekileştiriliyor’.
İktidarı destekleyen, iktidarın makul vatandaşlarının her şey olduğu, ötekileştirilenlerin hiçbir şey olamadığı yeni bir Türkiye inşa ediliyor.
İktidarın hedeflediği bu değişimin sonuçları, sadece Türkiye’de yerleşik laik/seküler hayat yaşayan insanlar için değil, farklı kültürel kimlik ve aidiyetler için de özgürlük alanının daralması, kamusal görünürlüğünün azalması anlamına geliyor.
Türkiye, Erdoğan/AKP iktidar bloğunun eliyle kamusal alanda orta-uzun vadede görünürlüğü daha belirgin hale gelecek biçimde iktidar imkân ve araçlarıyla muhafazakârlaştırılıyor.
Bu muhafazakârlaşmanın, İslam dünyasında artan Selefîleşme ve radikalleşmeye uyumlu olduğuna da dikkat çekmek gerekiyor.
Devlet eliyle muhafazakârlaşma
Bu değişimin iki boyutu var. İlki devlet kurumları içinde yaşanan kimlik ve kültürel değişim. İkincisi de değişimin, toplumsal, gündelik hayata eklemlenerek toplumu kuşatması.
Bu dönüşümü, tehlikeli hale getiren ise (1) kendiliğinde olmayıp, iktidar projesi olması, (2) toplumdaki farklı olanla eş düzeyli bir ilişkiyi değil bu farklılıklar üzerinde hegemonya kurma hedefi taşımasıdır.
Bu siyasal İslamcı muhafazakârlık, sadece Türkiye’deki farklılıklar için değil, parçası olduğu Batı ittifakı için de orta-uzun vadede ciddi soruna işaret ediyor.
Çünkü bu muhafazakârlığın ideolojik dayanağı, Batı’yla eşitlik ve muhataplık ilişkisi değil karşıtlık ve mücadele üzerine inşa ediliyor. İslam dünyası, ümmet liderliği giriş kavramlar bu paradigma içinde anlam kazanıyor.
Böyle bir Türkiye’nin, Batı’yla olan var olan siyasal müttefiklik ilişkisini mevcut nitelikleriyle sürdürebilmesi kolay değildir.
Batı dünyası, ulusal çıkarlarını koruduğu sürece, Tükiye’nin temel hak ve özgürlüklerin daralması, otoriterleşme konusunda yaşanan sorunlara sessiz kalmayı; hatta bir kişiyle konuşmayı bir hükümetle konuşmaya tercih de edebilir. Ama bu Türkiye’nin Batı için güvenli müttefik olmayacağı da açıktır.
Bugün muhalefetin, büyük resimdeki sorunlar kadar temelde yaşanan bu dönüşüme karşı da politikalar geliştirmesi önemlidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018