Murat BELGE
Tayyip Erdoğan’ın bu son çıkışı, “Amerika’nın Müslümanlar tarafından keşfi” teorisi bana son derece önemli göründü. Bunun, en azından kısa vadede, Türkiye’de önemli bir konu olarak kavranacağını sanmıyorum. Ne de olsa, Amerika’ya bilmem kaç yüz yıl önce Müslüman denizcilerin mi, yoksa Hıristiyan denizcilerin mi ayak bastığı, falan yerdeki kömür madenini kimin işleteceği ya da bilmem nere “kalekol” ihalesinin kimin üstünde kalacağı gibi önemli sorunları doğrudan doğruya ilgilendirmiyor. İhaleyi “alacak” olan açısından önemli olan ihaleyi “verecek” olana yakın durmak. Bu da Tayyip Erdoğan olduğuna göre, o “önce Müslümanlar geldi” dediyse önce Müslümanlar gelmiştir.
Genel olarak Türk milletinin “gerçeklik”le ilişkisi bu temel üzerinden kurulmuştur zaten. “Ermeni Kıyımı” diye bir şey olmadı, Dersim’de olanları büyütmeye gerek yok vb., vb. Burada parti, görüş falan da farketmiyor. Herkes, kendine mal edilen şeyi inkâr etmekte eşit derecede cazgır.
Zaten geçmişimizde “Güneş- Dil- Teorisi” gibi şanlı sayfalar var. O zaman bir çevre bunu kuzu kuzu benimsemişti; şimdi bir başka çevre de bunu benimser, olur biter.
Tabii bizim dışımızdaki dünya böyle bakmaz bu olaya. Onlar epey farklı sonuçlar çıkarırlar. Ayrıca, Türkiye içinde de herkes kayıtsız kalamaz.
Ben, kendi hesabıma, bunu çeşitli açılardan didiklemeye kararlıyım. Çok önemli görüyorum. Türkiye’nin en önemli sorunu --ve marazı-- olarak görüyorum.
Tayyip Erdoğan artık çok yakından tanıdığımız pozuyla duruyor: yukarıdan, “her şeyi ben belirim” tavrıyla, otoriter; ama aynı zamanda kavgacı. “Her şeyi ben bilirim” ve hemen ardından “itiraz edersen de gözünü patlatırım” edasıyla, anlatıyor: “Müslümanlar oraya falanca tarihte gitmiştir...”
Tayyip Erdoğan bu tavırla, bu edayla çok şey anlattı bu topluma; hâlâ da anlatıyor. Her gün yeni bir “Tayyibad” (yani, “İliad,” “Aenîad” kategorisinden) örneğiyle karşımızda. Bir gün “paralel” anlatıyor --17 Aralık’ta “faş” olanların asılsız olduğunu... Derken Gezi’de toplananların nasıl bir komplo içinde yer aldığını... Derken komplo genişliyor, yurtdışına çıkıyor, uluslararası bir komplo haline geliyor. Uluslararası komplo bir yandan Kobane’de kapımıza dayanıyor, bir yandan muhalif medya yoluyla harim-i ismetimize giriyor. Ve Tayyip Erdoğan bütün bunları bir bir tesbit etmiş olarak o duruşuyla duruyor, sesini (“hatip” tekniğiyle) yükselterek, alçaltarak, her şeyin doğrusunu bize anlatıyor.
Tıpkı, “1178’de Müslüman gemiciler Amerika kıtasına çıktılar” derkenki edasıyla, kendinden emin, dediği dedik. “itiraz dinlemem” pozuyla.
Tartışma azarsa, “Vay, sen Müslümanlar’ın Amerika’yı keşfetmiş olmasını istemiyor musun? O halde sen Müslüman değilsin! O halde sen vatan hainisin!” aşamasına da getirmekte hiç tereddüt etmez. Onun getirmesine de gerek yok zaten; çevresinde bu işleri yapmak üzere alesta küçük bir ordu var.
Nitekim bu Amerika hikâyesiyle de onların bu alanla ilgili kesimi sesini çıkarmaya başladı: bilmem kaç yıldır zaten biliniyordu, diyenler var; daha ayrıntılı bilgiler sunmaya başlayanlar var. Bunlar kahramanca çarpışmaya devam edeceklerdir.
“Komplo” mantığı derinlerde kök salmış. Hıristiyan dünya, yüzyıllardır büyük Müslüman keşfini insanlardan saklamış, bu şerefi kendi üstüne almış, Kristof Kolomb diye zıpçıktı birini bulmuşlar, “O keşfetti” diye kıyamet ediyorlar. Ama neyse ki artık Müslümanlar’ın gözü açıldı; bu palavraları yutmuyorlar. Dünyada her iyi şeyi herkesten önce Müslümanlar’ın yaptığını ortaya koymaya başladılar. Tayyip Erdoğan da, anlaşılan, bu tarihiî tesbitleri dünyaya duyurma görevini üstlendi.
Nitekim bu ilk çıkış dünyada ses getirdi, ilgi topladı. “Kanıtlasın,” diyormuş gâvurlar.
Biz de bekliyoruz. Bakalım nasıl kanıtlar dökülecek ortalığa?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025