Namık ÇINAR
Komünistlikle suçlanarak atılmayı içime sindiremediğim 12 Mart faşizm döneminde giriştiğim hukuk mücadelesini, orduya yeniden dönerek kazanmış olsam bile; kısa bir süre sonra nüksederek geri gelecek olan 12 Eylül faşizmiyle, bu çabalarımın ömür tüketen boşuna gayretlerden olduğunu anlayacak ve o yüzden istifa ederek, bu defa artık kendi isteğimle ayrılmak isteyecektim.
Bürokratik işlemlerimin bir an önce bitmesi için de, elden takip etmek üzere Ankara’ya gidecek, ilişik kesme evraklarımın olgunlaşmasını Kara Kuvvetleri’nin şubeleri arasında bizzat mekik dokuyarak gerçekleştirecektim.
Uğramam gereken yerlerden biri de Moral Şubesi idi. Adına bakarak beni bekleyen sürprizin ne olabileceği hususunu ilginç bulmuş, şube müdürü albayın odasına bir hayli merak ve hevesle girmiştim.
Bakındıkları listelerde adımı ilkin bulamadılar. Belli ki sıra dışı bir durumdu bu. Ama daha sonra akıllarına düşen bir başka dosya ile şaşkınlıklarını giderdiler.
“Tamam, gidebilirsin; bizimle bir işin yok!” dedi albay, uzattığım kâğıtlara parafını atarken.
İyi de, benim merakım daha da artmıştı şimdi. “Ne olacak idiydi de, sanki bana gelince olmamıştı” duygusu veren konuşmalardı çünkü aramızda geçenler.
Albay, “On dört numaralı kararname ile istifası kabul edilenlere şilt yok, sen de onlardansın” demişti, sözde moral işlerden sorumlu, silme bir nobranlıkla.
İnsiyaki bir gülümseme, bütün acılığıyla dondu kaldı yüzümde o an.
Toparlandım ve dedim ki, “Yıldızımız barışmasa da, ne olursa olsun, on yaşımdan otuz beşime kadar bu kurumda çileyle geçti şu ömrüm. Meraklısı olmadım hiç, o dağıttığınız şiltlerin miltlerin. Ama orduevlerindeki balolara davet edip şarkılar söylettiğiniz, gazinoların üçüncü sınıf uvertür şantözlerine ve dansözlerine lâyık bulduğunuz o şiltleri bana çok görmenizi şiddetle kınıyorum, şimdi sizin. İyi ki de ayrılıyorum aranızdan”.
Liyakatin yerlerde süründüğüne bolca tanık olduğum ordudaki bu sorun, kendi döneminde Uludere köylüleri bombalandığı ve jeti de Suriye sularında düşürüldüğü hâlde Hava Kuvvetleri Komutanı’nın“hizmetteki başarıları kendisinden beklenenlerin üstünde olanlara verilen” madalya ile ödüllendirilmesi yüzünden, beynimize sıçraması için birden kan pompalattı yüreklerimize.
Bu konunun en göze çarpan yanı, hukuki dayanağını 926 sayılı TSK Personel Kanunu’ndan alarak“Savaş Takdirnamesi, Nişan ve Madalya Yönetmeliği” ile “Ödül Yönetmeliği”düzenlemeleriyle “Taltif” hususlarında bile kendisini sadece devletin “Madalya ve Nişanlar Kanunu ve Yönetmeliği”nden değil, her zaman ve her konuda yaptığı gibi yasama ve yürütmegücünden de soyutlayarak, kendi içine kapalı ve özerk bir kurum olmayı burada da sürdürdüğü anlaşılan, ordudaki o sistematik akıldır.
Nitekim, mevzuattaki ödüllendirme yetkileri sadece askerlerin olmakta; Milli Savunma bakanına gelindikte ise, gene bir asker olan Bakanlık müsteşarından daha öteye gidilememektedir.
Cumhurbaşkanının ve başbakanın devrede olduğu hâllerde bile, “(aynı zamanda Genelkurmay başkanı da olan) Silahlı Kuvvetler komutanının inhasını esas alan teklifler, hiçbir makam tarafından iptal edilemez” denerek, hükmün kurgusu boşluğa itilmektedir.
Meselâ ordudaki doçentlik ve profesörlükler dahi birer bilimsel paye olmaktan çıkarılmış, generallerin sözünden çıkmayan uyumlulara(!) dağıtılan birer ulûfeye çevrilmişlerdir.
Çünkü adayların öncelikle Harp Okulları Kanunu’ndaki ifadesiyle “...haklarında müspet nitelik belgesi doldurulmuş olmak” şartına bağlı bulunmaları, ne gibi bir bilimsel yaratıcılığın göstergesi sayılabilir?
Doçent ve profesör olmaya giden yol, nasıl olur da generallerin düzenlediği bir belgeden geçer?
Generallerin ancak kendilerine sadık olanları öğretim üyesi yaparak ödüllendirdikleri bir sistemden bu ülkeye hayır mı gelir?
“Bilimsel özerklik”ten dem vurup, ardından da “Atatürkçü görüşü tam olarak benimsemiş”siyasal subaylar yetiştirmeye kalkmak, hangi eleştirel aklın ürünüdür?
Lâkin, unutmayalım ki bütün bunlar Yasama ve Yürütme’nin düzenlemeleri sayesinde olmaktadır.
Bunun müsebbibi olarak, vesayeti nedeniyle eskiden ordu gösterilirdi. Ne ki, artık buna sığınmaya olanak kalmamıştır. Eğer saydığım bu müesseseler hâlâ varsalar, bunun AKP yüzünden olduğunu çıkıp dobra dobra söylemenin şimdi tam zamanıdır.
Zira, hâl yoluna koyacağım diyerek geldiği hâlde hiçbir şeye el sürmeyen bir siyasal anlayış, bu yurda en büyük kötülüğü yapıyor olan anlayıştır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016