Namık ÇINAR
Ülkesinin çağ değişimine önderlik etmeye kalkan birisi, nasıl olur da bağnazlığın, dayatmacılığın ve geri yaşam biçiminin temsilcisi olup çıkar böylesine?
Nasıl tam tersini yapar, tam tersini yaşar, bütün vaatlerinin?
Demokrasi ve özgürlükler diyerek gelip, bütünüyle aksi yönde bir profil çizer, sonunda?
Düşünsenize!
Demokrasi diye haykırıyorsunuz, daha da sıkıyor sizi.
Hani daha çok özgürleşecektik diyorsunuz, internetinizi yasaklıyor.
O fişlemeler dinlemeler izlemeler darbeci zihniyetin ürünü değil miydi diyorsunuz, MİT’i daha da organize ederek üstünüze salıyor.
Ahlâksızlığı yok edeceğim derken, bir de bakmışsınız ki hırsızların arsızların hamisi olup çıkıvermiş.
Allah’ın adını bir an olsun dilinden düşürmediği hâlde, bu kadar mı doğruluktan sapar, müfteriliği seçer, insanları düşmanlaştırır birbirine?
Kötü biri olmak kolayına mı gelir, iyi olmak dururken?
Uzlaşmak varken çatışmak, yahut da?
Yaptıklarının ve yapabileceklerinin, sınırları da kalmadı üstelik.
Artık her şey mubah onun için.
Her şey beklenir ondan.
Ve korkulur da, açıkçası.
Lâkin korkmamak gerek gene de.
İnsanı en çökerten şey, yılgınlığa düşmesidir.
Erdem yürekliliktedir; korkuda, yeiste değil.
Ama iklim sanki buna dönüşüyor giderek.
Ufku âdetâ “Fikret’in sisi” kaplıyor yeniden:
“İnatçı bir sis,
gitgide büyüyen bir ak karanlık.
...nereden baksan yalan dolan
nereden baksan çıkarcılık!”
Meselâ Twitter’da ne zaman bir şeyler yazacak olsam, hemen “yumurtacılar” başlıyorlar üşüşmeye başıma.
Düşüncelerimi beğenmeyenler car car konuşup duruyorlar, ama fikirlerimden yana olanlar ne hikmetse çıkartamıyorlar seslerini.
Salınan korku, hedefini buluyor.
Oysa çoğunuz bilirsiniz:
“Karayılan
Karayılan olmazdan önce
yaşıyordu bir tarla sıçanı gibi
ve korkaktı bir tarla sıçanı kadar.
...onu
korkusunu saklayan
bir fıstık ağacından
alıp indirdiler.
...Karayılan
Karayılan olmazdan önce
kara yılanın encamını görünce.
...ibret al deli gönlüm
demir sandıkta saklansan bulur seni
ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm.
...ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp
bir tarla sıçanı kadar korkak olana
fırlayıp atlayınca ileri
Karayılan dediler”
Birkaç kadehten sonra meyhanelerde okuyasınız diye yazılmadı bu şiirler.
Marifet kediye kedi demekte değil, deliye deli demekte marifet!
Eğer pısıp sinecekseniz kuytuya, nasıl diyeceksiniz yarın, göğsünüzü gere gere çocuklarınıza?
“yaşadım
yıldızlar şahidimdir
erik ağaçları şahidimdir
incir dallarına yürüyen su
yonca tarlasından gelen nefes
yollar ve türküler şahidimdir.”
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016