Namık ÇINAR
Sayın General,
Değerli devre arkadaşım;
Ben bu yazıyı, ancak iki yıl sonrasının 2013 ağustosunda yazabileceğimi düşlerken, bir mucize oldu ve senin önündeki tüm komuta heyetindekiler, birdenbire çekiliverdiler.
İstemeseler yahut farkında olmasalar da, TSK’daki geleneksel anlayışlarla sürdürdükleri dirençlerini iki sene erkene alarak tamamlayanlar, çok önemli bulduğum “yeni anayasal sürecin” önünü, inanılmaz bir şekilde,“ordu reformları” için de açmış oldular.
Hepimizin bildiği ve sürekli dile getirdiği gibi, toplumumuzun ve onların siyasal temsilcilerinin, bu yurdu düşmanlardan korumak üzere güç kullanma yetkisini teslim ettikleri silahlı grup üzerindeki denetim sorunu, Cumhuriyet tarihi boyunca sivilasker ilişkilerinin temel konusu olmuştur.
Silahlı Kuvvetler bugüne kadar bu temel sorunu, toplumun tüm sosyal ve siyasal yapıları üzerinde, kurtarıcı, koruyucu ve kollayıcı bir hamilik rolü üstlenerek tesis ettiği“vesayet rejimi”yle kotarmakta idi.
Ve bu vesayet rejimini, hâlâ yürürlükte olan YAŞ, MGK, Askerî Yargı, vb. gibi kendine özgü kurumlar marifetiyle sürdürmekteydi.
Ne ki, Soğuk Savaş döneminden kalma bu modelde tökezlemeler baş göstermiştir ve ordu, demokratik yollarla seçilmiş güçlü hükümetlerin dik durmaları sayesinde, giderek imtiyazlarını kaybetmeye başlamıştır.
Bu iyi bir şeydir ve demokratik cumhuriyete geçmek demek de, zaten askerî özerkliğin kırılması demektir.
Buradaki sihirli kavram “sivil üstünlüğü” olup, demokratik yollardan seçilmiş sivil bir hükümetin, genel politikalarını askeriyenin müdahalesi olmadan yürütmesi; stratejik konseptin hedeflerini ve ulusal savunma için genel organizasyonu belirlemesi ve askerî politikanın uygulanışını takip ve kontrol edebilmesidir.
Askeriyenin prensiplerinde ve inançlarında, demokrasi istikametinde bir değişim yaratılmadıkça ve tüm unsurlarını demokratik rejime sadık kılmadıkça, demokratik süreç tamamlanmış sayılmaz.
Demokrasinin yoğunlaşması ve sağlamlaşması süreçleri de, bu denli olumsuz noktalara varmış olan askersel kurumların ve işlevlerinin, yapısal olarak yeniden tanımlanmalarını gerektirmektedir. Bu da, buna inanan yüksek komuta unsurlarının ve anayasal düzenlemelerden başlamak üzere yapılacak kavramsal ve kurumsal reformların varlığına bağlıdır.
O yüzden, senin ve emrinde çalışacak yeni komuta heyetinin ve zamanlamanın, işte bu nedenlerle önemi çok büyüktür.
Bir yıl önce Taraf‘ta, seni anlatmaya çalıştığım 9 ağustos tarihli yazımda demiştim ki:“...reformlarıyla ordusunu AB standartlarındaki bir çizgiye taşıyacak olan general, Türkiye’nin demokrasi tarihine altın harflerle yazılacaktır. Olumsuzluklarda adı hiç anılmayan, ilk gençliğinden beri en çalışkan, en vakur ve en alçak gönüllü... dilerim önümüzdeki dönemlerde Genelkurmay Başkanı olur, ben de övünür ve sevinirim... Bugüne kadar hiçbir zamanda ve hiçbir zeminde politik bir duruş sergilememiş, burnunu siyasete sokmayı marifet sanan generallerden olmamıştır.”
İnandığım, güvendiğim biri olman itibariyle, artık şimdi yalnız da değilsin üstelik. Sen ve birkaç gün içinde Kuvvet Komutanı olma olasılığı yüksek olan “sınıf arkadaşımız” Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ve J. Genel Komutanı olması beklenen diğer “sınıf arkadaşımız” Orgeneral Yalçın Ataman, her biriniz Harbiye’nin aynı devresinden gelerek ve hep birlikte parlayarak, en zirveyi temsil ederken, diğer orgenerallerle de birlikte, isteseniz neler, neler yapmazsınız ki!
Örneğin, Genelkurmay Karargâhı’nı, Başkomutanlık Müşterek Karargâhı haline getirebilirsiniz. YAŞ’ın da, MGK’nın da kaldırılmalarına önayak olup, oralardaki işlevsellikleri Yasama ve Yürütme’nin tasarruflarına dönüştürebilirsiniz.
Aynı şekilde, Askerî Yargı’nın da, yargı birliği ve tabii hâkim ilkeleri gereği, Adlî Yargı’nın bünyesine taşınmasına vesile olabilirsiniz.
Orduyu, ateş gücü ve hareket kabiliyeti yüksek bir profesyonelliğe tırmandırır; Jandarma teşkilâtını askeriyenin bünyesinden çıkartarak, dünyanın en güçlü ve en dinamik silahlı kuvvetlerinden birini yaratabilirsiniz.
Askerî okulların ve Akademik kurumların, şoven unsurlar yerine demokratik bireyler yetiştirebilmeleri için, eğitim programlarını yeniden ele alabilir; “Halk’a sadakat”in asıl olduğu bir kültür devrimini yürürlüğe koyabilirsiniz.
Terfilerde “kışla liyakâti”nin öne geçmesini ölçü alabilir; açık ve şeffaf bir sicil sistemi anlayışını yeşertebilirsiniz.
TSK’yı tarafsız gözlemcilerce denetlenebilecek bir konuma getirebilir ve medyaya daha açık hâle sokabilirsiniz.
Tüm bayramları, kent merkezlerindeki caddelerde yapmaktan vazgeçerek, kışlaları halka açacağınız şölen yerlerine çevirebilirsiniz.
Orduevlerini ve sosyal tesisleri, daha ziyade küçük rütbeli subay ve astsubaylara, hâttâ aileleriyle birlikte erbaş ve erlere de açabilirsiniz. İlgili tüzüğün“orduevlerinin geliri ile orantılı olmayan masraflar yapılamaz” hükmü gereğince ifratlardan kaçınırken; bir yandan da, bakarsın bir gün çıkar gelirler diye, 365 gün boyunca general bekleyen, plajların fantastik villâlarından hiç değilse bir bölümünü, gazilere ve şehit çocuklarına tahsis edebilirsiniz.
Suç ilişkilerine girenleri yargının elinden kaçırmaya çalışmak yerine, asıl hak ve hukukları korumak üzere, meselâ OYAK’ın hisse senetlerini yüzbinlerce üyeye dağıtarak, bu konudaki elli yıllık sömürüye “dur!” diyebilirsiniz.
Kimbilir dağarlarınızda neler vardır sizlerin. Akıl vermek düşmez bana. Ve bilesiniz ki, öylesi bir şey değil, şu yaptığım benim.
Zira, kolayına kaçıp istifa kervanına katılmadığınıza bakılırsa, yapacakları olan, hedefleri olan arkadaşlarımsınız siz benim.
Gövertin bizi. Öyle reformlar yapın ki, övünç duyalım; gururlanalım sizi tanımaktan.
Ve bu satırları yazdım diye, günün birinde pişmanlık duymayayım ben de, benzeyecekseniz eğer eskilere.
Hadi görelim sizleri dostlarım, hadi gösterin kendinizi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016