Oya BAYDAR
“Ergenekon’un Avrasyacı maskeyle dönüşü” yazısını somut veriler üzerinden birkaç açıklama ve birkaç düşünce ile sürdürmezsem, hem yarım kalacak hem de yanlış anlamalara yol açacaktı. Bu yüzden, affınıza sığınarak sürdürüyorum.
Yukardaki başlığı da özellikle genç kuşaklara açıklamak gerekebilir. 1960’ların ikinci yarısından itibaren Türkiye’de sol güçlenip siyaset sahnesinde yer almaya başladığında, özellikle Türkiye İşçi Partisi çevresindeki sosyalistlere karşı sağ kesimden gelen bir saldırı sloganıydı bu. Her eylemimizde, yürüyüşlerde, mitinglerde,TİP binalarına ve toplantılara taşlı sopalı saldırılarda, belli bir vurgu ve komik bir tıkı tak-tıkı tak ritmiyle “TİP, TİP, tipsizler, bir avuç ipsizler, Amerika gitsin Rusya mı gelsin, Allahsıııız gomonistler!” diye çığrışırdı saldırgan güruhlar. Bu slogana “Komünistler Moskova’ya!” haykırışları eşlik ederdi.
Türkiye sosyalist solu, özellikle de TİP ve TKP; 1960’ların son yıllarında anti-Sovyet çizgiye kayan Perinçekçi Maocular haricinde ağırlıklı olarak pro-Sovyet’ti (Sovyetler Birliği yanlısı). Soğuk savaş döneminin “dehşet dengesi”ne dayalı çift kutuplu dünyasında Sovyetler Birliği’ni ABD emperyalizmi karşısında bir kale olarak görüyorduk.
Antiemperyalizmden “Amerika gitsin Rusya gelsin” noktasına…
Doğruydu, yanlıştı, bu uzun ve ayrı bir konu; ancak NATO ve ABD karşıtlığımız Rusçuluk değildi, yani “Amerika gitsin, Rusya gelsin” demiyorduk. “Rusçu” değil, sosyalist’tik ve antiemperyalist’tik.
Şu günlerde ülkemizde Avrasyacılık rüzgârları esiyor. Avrasyacılığın Türkiye’deki lideri Doğu Perinçek. Yönetim kademeleri Ergenekon-Balyoz davalarında yargılanmış derin devlet/Ergenekon bağlantılı eski generallerden oluşan Vatan Partisi de onun partisi.
15 Temmuz darbe girişiminin, Erdoğan için olduğu kadar Perinçek ve takımı için de “Allah’ın lütfu” olduğu anlaşılıyor. 15 Temmuz’u izleyen günlerde bir Batı gazetesinde, bizzat Perinçek’in sözlerine göndermeyle, “120 bin bile oyu olmayan bir parti devlet içinde en etkili güç haline geldi” mealinde bir yorum çıkmıştı. “FETÖ’den boşalan yerlere Cumhuriyetçiler, milliyetçiler, Atatürkçüler geldi”, “Türk yargısı altın çağını yaşıyor, hiçbir zaman bu kadar başarılı olmamıştı” diyen Perinçek, yargıda (sadece yargıda mı?) kazandıkları pozisyonları vurgulayarak bu yorumu doğruluyor. Aydınlık gazetesi; Avrasyacı ulusalcıların yörüngesine giren Erdoğan’ın susturmak istediği muhaliflere karşı karalama kampanyalarının başını çekiyor.
Yeni Avrasyacılık ve Dugin adlı bir adam
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türk Avrasyacıların parlayan/parlatılan yıldızı Alexandr Dugin diye bir zat. Putin’in danışmanlarından bir profesör olarak tanıtılıyor. Gün geçmiyor ki Aydınlık gazetesinde ve aynı çevrelerin yayınlarında açıklamaları, söyleşileri, kehanetleri çıkmasın. 15 Temmuz’un NATO’cu CİA darbesi olduğu görüşünün kaynağı da o.
Merak ettim, internete girdim, şöyle bir gezindim. Burada hiç uzatmayacağım, ama değme casusluk yazarını, şöyle bir kahraman yaratamadım, diye kıskandıracak bir tip bu Dugin.
Avrasyacılık (Evraziistvo) radikal Rus milliyetçiliği ve Rus yayılmacılığının ideolojisi. Kimilerinin şarlatan, kimilerinin çağdaş Rasputin, kimilerinin etkili ve eksantrik bir casus olarak tanımladığı Dugin Yeni Avrasyacılığın ve Uluslararası Avrasya Hareketi’nin lideri (imiş). Perinçek ve çevresiyle ilişkilerini hiç saklamadan anlatıyor çeşitli yerlerde. Sadece birkaç örnek: www.evrazia.org sitesinde yayımlanan “Bu tutuklamalar Rusya’ya meydan okumaktır” başlıklı yazıda “Türkiye’nin yüzünü Rusya’ya dönmesinin ordu içindeki inisiyatifinin Veli Küçük’e ait olduğu”nu söylüyor. 1990’larda Güneydoğu’daki korkunç cinayetlerin, Kürtlere eziyetin, baskıların, zulmün simge adı olan Yeşil’in (Mahmut Yıldırım) cep telefonlarından birinin Dugin üzerine kayıtlı olduğu; Ermenistan’a yönelik kontrgerilla örgütlenmesine karıştığı, Ocak 2008’de bir ara gözaltına alındığı başka birkaç ayrıntı.
Türkiye’deki Avrasyacı çevrelerle ilişkisini, yine kendisi şöyle anlatıyor:
“Perinçek ve 2000’lerin başında ona yakın olan askerî elitler beni başka bir Türkiye ile tanıştırdılar…Eğer Perinçek’i Türk derin devletinin adamı olarak tarif ederseniz, ben de kendi ülkemin vatansever derin devletini temsil ediyorum." Bir başka yerde “Erdoğan şunu anladı: Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği sadece Batı siyasetinden uzaklaşıp Rusya ile yakınlaşma ile sağlanır.” Başka bir söyleşide: “Avrasya taraftarı olan ve Rus-Türk stratejik ortaklığı isteyen Türk siyasetinden arkadaşlarım, özellikle Doğu Perinçek’in Vatan Partisi ve Hasan Cengiz’in Avrasya Hareketi” diye başladıktan sonra, Batı ile bağları tümüyle koparmanın ve Rusya ile stratejik ortaklığın Türkiye’nin tek çaresi olduğunu vurguluyor.
Bu türden alıntıları hiç uzatmayacağım, ama önemli bir ayrıntı (!) var. Ne tesadüftür ki Dugin, 14 Temmuz 2015’te, Avrasya Yerel Yönetimler Birliği’nin Genel Başkanı Hasan Cengiz’in davetiyle (ki ben bu beyin adını da kimliğini de Dugin’in açıklamasından öğrendim) Türkiye’de bulunuyor. Darbe gecesi geç saatlerde Türkiye’den acele ayrılıyor, bu ayrılışı “Darbenin nereye varacağı belli değildi, tabii hemen uzaklaştım” diye açıklıyor. 16-17 Temmuz’da Büyükada’da çok önceden planlanmış uluslararası bir toplantıya katılan Henri Barkey’in darbe planlamakla suçlandığı ve Barkey’le bir restoranda tesadüfen karşılaşıp ayak üstü üç dakika konuşan Osman Kaval’ya darbe suçlamalarının yöneltildiği şu bulanık ortamda Dugin neredeyse millî kahramanımız, danışmanımız, yol göstericimiz. Belki hatırlayacaksınız, ne alakası varsa, Meclis’te AKP grup toplantısında bile konuşturuluyor.
Üç dava, tek kaynak, tek amaç
Suriye’den başlayarak ve Kürt meselesinden geçerek, Orta Doğu’da attığı her adımla ülkemizi savaş batağına, yalnızlaşmaya, “yurtta çatışma, cihanda savaş” iklimine sürükleyen iktidar Avrasyacıların kuyruğunda Rusya’ya yanaşmakta yarar görüyor. Batı düşmanlığı; algı operasyonlarıyla, bizzat Erdoğan’ın söylemleriyle, yalana dayalı medya saldırısıyla sürekli körüklenerek, kopuşun psikolojik ortamı hazırlanıyor.
Şu sıralarda soruşturması süren veya görülmekte olan üç dava anlatmaya çalıştıklarımın yargı alanındaki yansımaları: Cumhuriyet Gazetesi davası, Büyükada “Casusları!” davası, Osman Kavala’nın 15 Temmuz darbesiyle bağlantı kurularak tutuklanması…
Bunların üçünde de muhbirler, şahitler, düzmece delil ve algı yaratma operasyonları, yalan haberler aynı kaynaktan çıkıyor. Daha soruşturma bile başlamadan önce Aydınlık gazetesinde, Avrasyacı medyada, hemen ardından eş zamanlı olarak başta Sabah grubu olmak üzere iktidar medyasında yalan haber ve suçlamalar birbirini izliyor. Ve Sayın Erdoğan hiç gecikmeden bu kişilerin ajan, casus, NATO’cu darbeci oldukları yolunda hüküm kesiyor. Amacın; düşünce özgürlüğü, sivil toplum, demokratik değerler konusunda hassas olan Batı ülke ve kurumlarını provoke etmek, Türkiye’deki muhataplarını sindirip susturmak, böylece kopuşu derinleştirmek ve Rusçuluğu tek alternatif haline getirmek olduğu anlaşılıyor.
Dünyanın yeniden dizayn edilmekte olduğu, bölgemizde güç ve nüfuz bölgelerinin yeniden paylaşılmaya çalışıldığı çok karışık ve tehlikeli bir ortamda, Türkiye’yi ateşe atacak bir plan AKP-Avrasyacı odaklar işbirliğiyle yürürlüğe sokuluyor. Bölgemizi, ülkemizi, halklarımızı yeni çıkmazlara, yeni acılara sürükleyecek bir oyunun parçası olmamak için uyanık olalım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024