Oya BAYDAR
Bu yılki 1 Mayıs akıllarda kalacak. 35 yıl önceki acılı, kanlı 1 Mayıs’ın hesabının sorulduğu, katillerin cezalandırılmasının talep edildiği 2012 yılı 1 Mayıs’ı, gerçek bir değişim ve dönüşümün kıvılcımının yakıldığı gün olarak anılacak. Dün, Taksim 1 Mayıs Meydanı’nda, rakip spor kulüpleri taraftarlarından HES’leri protesto eden çevrecilere, yeşillere, sendikalardan siyasal partilere, işçilerden aydınlara, yazarlardan sanatçılara, feministlerden eşcinsellere, anarşistlerden komünistlere, antikapitalist Müslümanlardan BDP’lilere Türkiye’nin bütün renkleri, “Yaşasın renklerin kardeşliği” diyerek, emeğin hakları, eşitlik, barış ve özgürlük talebinde buluştu. Meydana hakim olan, diğerlerini ezen sloganlar yoktu. Herkes kendi sözünü söylüyordu ve sözler bütün ezilenlerin haklarını dile getiriyordu. Solun belli kesimlerinin hakimiyetinde, askeri düzende, slogan yarıştırılan ve toplumun bir kesimini heyecanlandırırken çoğunluğu ne yazık ki ürküten 1 Mayıslardan farklıydı. Nicedir özlemi duyulan bir buluşmaydı, bir şölendi.
1 Mayıs 2012’yi küçük çaplı bir milat olmaya aday kılan, ilerde anlamı daha iyi anlaşılacak gelişme; Antikapitalist Müslüman gençlerin iş kazalarında hayatlarını kaybeden emek kurbanları için kadınlı erkekli saf tutarak Fatih Camii’nde kıldıkları gıyabi cenaze namazının ardından Kürtçe dahil dört dilde “Allah, Ekmek, Özgürlük” sloganıyla Taksim’e çıkmalarıydı. Fatih Camii özel olarak seçilmişti. Bu seçimin nedenini antikapitalist Müslüman gençler ve gençlere yol gösterenlerden İhsan Eliaçık, Kanlı Pazar’a göndermeyle açıklıyorlardı. 43 yıl önce aynı camiden çıkan kalabalık aynı yollardan geçerek, İstanbul Limanı’na demirleyen 6 Filo’yu protesto eden gençlere Allah Allah nidalarıyla, “Vurun komünistlere” naralarıyla saldırmış, kan dökülmüştü. İşte, 1 Mayıs 2012’nin bir başlangıç adımı, bir milat olduğunu söylerken bu cesur yüzleşmeyi kastediyorum. Küçük görünen bazı adımlar vardır ki yerleşmiş ve köhnemiş taşları yerlerinden oynatırlar. Ve o taşlar kim ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir daha eskisi gibi döşenemez, yeni malzemeyle yeni yollar yapılması zorunlu olur.
Ne zamandır sallanmakta olan taşların şimdilik küçük ve kendi mahallesinde marjinal kalan antikapitalist Müslüman gençler tarafından cesaretle yerlerinden söküldüğünü söylerken sadece “antikapitalist” nitelemesine vurgu yapmak yeşeren zihniyeti anlatmakta eksik kalır. Çünkü bu yeni ses Müslüman muhafazakâr kesimler kadar geleneksel ulusalcı sol kesimlerin de yıkamadığı pek çok tabuya dokunuyor ve yine kendi deyimleriyle “Mahalleler arasındaki duvarları yıkma”nın adımlarını atıyor. Belki tökezleyecekler, belki örselenecekler, en ağır darbeler kendi mahallelerinden gelecek. İktidarlarını “mahalleler” arasında yükselttikleri sınırlara borçlu olanlar, bu sınırları tahkim etmek için sınır tanımayan vicdanları ezmeye çalışacaklar. Yakılan bu kıvılcımın sönmemesini, bu ülkenin ihtiyacı olan büyük aydınlığa dönüşmesini sağlamak sağcısıyla solcusuyla, Müslümanıyla inançsızıyla, hangi etnik kökenden, hangi bölgeden olursa olsun bu dünyadaki, bu ülkedeki adaletsizliğe, eşitsizliğe, baskılara, mağduriyetlere karşı olan ezici çoğunluğa, hepimize düşüyor. Başbakan’ın parmağını sallayarak ikide birde başımıza kaktığı yüzde 50’nin çok üstünde bir çoğunluktur bu. Bugüne kadar ayrı cephelerde mevzilenmeleri için, birbirlerine düşman olup muktedirlerin karşısına güçlüce dikilmelerinin önlenmesi için her türlü yalanın, dolanın, komplonun yapıldığı, kanlı katliamların gerçekleştirildiği o ürkütücü çoğunluk...
Başbakan’a Acil Şifalar Diliyorum
1 Mayıs coşkusuyla ve antikapitalist Müslümanlarla ne alâkası var diyebilirsiniz ama, ben yine de Başbakan’a acil şifalar çağrımı bu köşeden iletmek istiyorum. Öncelikle Sayın Başbakan’ın hiç hoşuna gitmeyecek, ilk fırsatta parmak sallayıp kükreyeceği bir hava vardı 1 Mayıs meydanında. Oradaki rengârenk kalabalık, onun ve yandaşlarının kendi iktidarları için muhafaza etmeye çalıştığı köhnemiş sahte değerlere yekpare karşıydı. O, AVM açarken kendi mahallesinden çıkan bazı kendini bilmez (!) gençler AVM’lerde ölen işçiler için gıyabi cenaze namazı kılıyorlar; Kürtlerin, Alevilerin, Ermenilerin haklarını savunuyorlardı. Son zamanlarda zaten çok sarsılmış görünen psikolojik dengesini biraz daha bozacak, sinirlerini biraz daha yıpratacak 1 Mayıs görüntülerini kendisinden saklamakta yarar var bence.
Ben Başbakan’a laf sokuşturmak, iğnelemek, hafife almak için değil, bir yurttaş olarak sağlığından gerçekten endişe etmeye başladığım için uyarıda bulunmak ve şifa dilemek istiyorum. Bunu yakınlarının neden yapmadığını anlayamıyorum. Fark etmiyorlar mı durumu, yoksa korkuyorlar mı?
Genel seçimler öncesinde başlayıp giderek yükselen öfke krizlerinin Tayyip Erdoğan’ın söylemine nasıl yansıdığının; bu söylemin siyasi hasımlarına hakarete varabildiğinin, hoşuna gitmeyen, farklı düşünen ve davrananlara hele de -en saygılı ve masum- eleştirilere karşı bile ağır sözlerle haddini bildirme tavrının; maksadını aşan ama bunu asla itiraf etmediği ve özür dilemediği inadım inat sözlerinin, hepimiz tanığıyız. Ancak, şehir tiyatroları ile ilgili kriz konusundaki şu sözleriyle Başbakan kendini aştı ve kankası İçişleri Bakanı Şahin’e bir hayli yaklaştı: “ Despot aydınların bize nasıl akıl vermeye kalktığını görüyor ve kusura bakmasınlar, belki biraz ağır olacak ama, o zavallılara acıyoruz......Soruyorum, yahu siz kimsiniz? Bu ülkede tiyatro sizin tekelinizde mi?.....Geçti o günler......”
Uzman olmaya gerek yok; biraz insan psikolojisinden anlıyorsanız, Başbakan’ın ruhi durumunun aşırı huzursuzluk yansıttığını, öfke krizlerine hakim olamamaya başladığını fark edersiniz. Ağır bir ameliyatı atlattı, çok şükür bedensel sağlığı yerinde. Ama aynı şeyi psikolojik durumu için söylemek mümkün değil. Ben, “zavallılar” olarak nitelediği insanlardan biri olarak, siyasi-ideolojik karşıtım da olsa kimsenin gerçekten zavallı duruma düşmesini istemem, hele de ülkenin başbakanının hiç... Önümüzdeki günlerin gelişmelerinin onu büsbütün sarsacağını, bunun da hepimizi etkileyecek gerginliklere dönüşeceğini düşünüyorum. Çünkü Başbakan’ın farkında olmadığı; çevresindeki yalakalarının da ona fark ettirmedikleri ya da aynı kumaştan oldukları için ayrımına varamadıkları gerçek, neredeyse fetiş haline getirdiği yüzde 50’lik desteğin ağır ağır erimekte olduğudur. Herkese çatar, herkese hakaret eder, herkesi parmak sallayarak azarlarsanız, sağduyusuna inandığım yüzde 50 de hoşlanmaz bu tavırdan.
1 Mayıs meydanları, insanların kavga değil barış istediklerini, siz-biz cepheleşmesi değil emekte, özgürlükte, barışta buluşmak istediklerini gösterdi. Mesajı geç kalmadan almak gerekiyor. Yoksa kişisel olarak şifa dilemek yerine siyasi olarak başsağlığı dilemek zorunda kalacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024