Pelin CENGİZ
Birleşmiş Milletler 19. İklim Zirvesi (COP-19) Polonya’nın başkenti Varşova’da başladı. Eylülde açıklanan IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) raporu, iklim değişikliği gerçeğini ve insan kaynaklı olduğunu kesin verilerle ortaya koymuştu. Geçen yıl iklim pazarlıklarına dünyada kişi başına karbon emisyonlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Katar’ın başkenti Doha evsahipliği yapmış, “petrol zengini ülkede iklim değişikliği mi konuşulur” eleştirileri epey yüksek sesle dillendirilmişti.
Bu yılki evsahibi de pek aşağı kalmıyor. Polonya, bir kömür ülkesi. Elektrik ihtiyacının yüzde 90’ını kömürlü termik santrallerden sağlıyor. Karbon emisyonlarını azaltmak için ömrünü dolduran enerji santrallerini kapatıp yeni teknolojiler kullanan kömür santralleri kurmak ve kayagazından faydalanmak niyetinde.
İş bununla da sınırlı değil. Zirveyi izleyen arkadaşım Gökşen Şahin’in aktardıkları hayli ilginç. Tam bir güler misiniz ağlar mısınız hikâyesi: “56 gün önce Kuzey Buz Denizi’ndeki petrol aramalarına karşı barışçıl gösteri yapan 30 Greenpeace aktivisti ‘korsanlık’ suçlamasıyla tutuklandı. Bu duruma Hollanda dışındaki hiçbir ülkenin uluslararası çaba göstermemesi iklim değişikliği konusunu uluslararası platformda başka bir yere oturttu. İklim müzakerelerinin enerjisinin yüzde 97’si fosil yakıtlardan gelen bir ülkede, hem de iklim değişikliği için gösteri yapan Polonya vatandaşlarının tutuklanmasına ses çıkartmayan bir ortamda yapılması, süreci takip eden uluslararası sivil toplum kuruluşlarının tepkisine neden oluyor. Polonya’nın eleştirilmesinin tek sebebi, tutuklular için harekete geçmemesi değil. Polonya Enerji Bakanlığı, iki hafta süren müzakerelerin tam ortasına denk gelen günlerde dünyadaki en büyük kömür firmalarının sponsorluğunda ‘Kömür & İklim Zirvesi’ düzenliyor. Daha toplantılar başlamadan, BM sekretaryasına, ‘hem iklim değişikliğiyle mücadele etmek için fosil yakıtlardan vazgeçmemiz gerektiğini hem de kömür sektörünün geleceğini nasıl aynı anda konuşacağız’ diye büyük tepkiler geldi. Üstelik bu tepkiler yalnızca sivil toplum kuruluşlarından değil, iklim değişikliği için adım atılmasını isteyen çeşitli ülke delegasyonlarından da geldi.”
Diğer yandan, ne enteresandır ki, geçen yılki iklim zirvesinin hemen öncesinde yine Filipinler’de bir iklim felaketi yaşanmış, yaşanan tayfun sonucu binlerce kişi boğularak hayatını kaybetmişti. Bu yılki zirve öncesi yine Filipinler’de meydana gelen tayfun felaketi, zirvenin açılışına damgasını vurdu. Filipinlilerin kendi aralarında Yolanda adını verdikleri bu tayfunun şimdiye kadar denizden başlayıp karasal alanı etkisi altına almış en şiddetli tayfun olduğu belirtiliyor. Zirveyi takip eden Ümit Şahin’in aktardığına göre, zirvedeki Filipinler delegesi Yob Sano, iklim değişikliğinin hemen Varşova’da durdurulması gerektiğini söyleyerek, toplantıdan anlamlı bir sonuç çıkana kadar açlık grevine başlamış.
2020’de yürürlüğe girmesi hedeflenen İklim Antlaşması, konferansın odak noktası. Katar’daki iklim zirvesinde ne olmuştu, Varşova’dan ne bekliyoruz hatırlayalım. Katar’da katılımcı ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede uzlaşma sağlayamaması nedeniyle, zirve uzatılmış, sonucunda da 2015’e kadar tüm ülkeleri kapsayacak evrensel iklim değişikliği anlaşması için daha fazla çaba gösterilerek, anlaşmanın 2020’de yürürlüğe girmesi kararı alınmıştı. Niyet, 2015’te Paris’te yapılacak zirvede taraflara imza attırmak. Dolayısıyla, Varşova’daki konferans, 2015’e kadar yürütülecek müzakerelerin yol haritasının çizilecek olması açısından son derece kritik. Beklentiler ise çok yüksek değil, iklim değişikliğinin ciddiyetine zerre varamamış evsahibine bakınca, beklentiyi yüksek tutmak epey zor görünüyor...
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022