Pelin CENGİZ
SOMA- 13 Mayıs, Türkiye’de günün kömürden daha karanlık olduğu bir gün. Soma’da 301 madencinin kömür madeninin dehlizlerinde can verdiği facianın yıldönümü. 13 Mayıs sadece Soma için değil Ege’den, Karadeniz’den, Doğu Anadolu’dan, Güneydoğu’dan Türkiye’nin dört bir yanından çalışmak için Soma’ya gelmiş işçilerin aileleri için de kapkaranlık bir gün.
Soma’ya gönderilen maddi ve ayni yardımlar belki gündelik hayatın akışını biraz olsun kolaylaştırıyor ancak geride kalanlardaki facianın travması ve derin izleri öyle kısa sürede silinecek gibi değil. Üstelik, facianın kendisi sanki yeterince acı verici değilmiş gibi, facia sonrası öyle olmadık sözler işittiler, öyle gözümüzün önünden gitmeyecek görüntülere şahit oldular ki, keder, acı, öfke, isyan, insana dair tüm duygular birbirine karıştı.
Madende 301 madenci hayatını kaybetti, vicdanlı olan herkes için bu acı hâlâ taze. Ancak, madenden yaralı olarak kurtarılan 487 işçi var, tesadüfen o vardiyada olmayanlar var, başka madenlerde çalışanlar var, kurtarma çalışmalarına katılanlar var, geride kalan akrabalar, anneler, babalar, eşler, kardeşler, çocuklar var… Ve bu süreçte geride kalanların yasını onlarla birlikte tutan çok değerli insanlar var.
Afet sonrasında oluşan travmaya müdahale etmek için uzun yıllar Kızılay ile olay yerine giden APHB’nin (Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği) yüzlerce gönüllü üyesi SomaDA (Soma Dayanışma Ağı) tarafından kurulan Psikososyal Destek Merkezi’nde sürekli ailelerin yanında. Tamamen Borusan Holding çalışanlarının bağışları ve şirket yönetiminin katkılarıyla kurulan SomaDA, bünyesinde yer alanTürkiye Kızılay Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği ile Türkiye’de sıradışı bir dayanışma örneği sergiliyor.
Borusan Holding CEO’su Agâh Uğur, tamamen bölge halkına nasıl yardım ederiz diye çalışanların talebiyle fikrin ortaya çıktığını, fonu çalışanların oluşturduğunu, ardından şirket hissedarlarının da fona destek olduğunu belirtiyor.
Kayıpları olan aileler geniş bir alanda yaşıyor, Soma ve Dursunbey ilçelerinde kurulan iki merkez ve gezici ekiplerle destek sağlanmış. Uzmanlar, bir yıl boyunca birer haftalık dönüşümlerle bölgeye gitmiş.
APHB ekinin alan sorumlusu İbrahim Eke, Meksika ve İskoçya’da daha önce yapılmış yeraltı kazalarında kullanılan bir terapi modelini uyguladıklarını belirterek, nasıl çalıştıklarını şöyle aktarıyor: “İlk 48 saat ile 15 gün akut dönem, o dönemde çok ağır bir acı vardır. Bu üç aya kadar devam eder. Altı ayı geçerse travma sonrası stres bozukluğu diye tanımlanan dönem başlar. Erken dönemde ilk sosyal temas çok kalıcı olur, ilk destek çok büyük iyileştirici etkiye sahiptir. Deprem gibi afetlerde insanları bulmak kolay, çünkü herkes çadır kenttedir. Burada tek tek, köy köy, ev ev aileleri tespit ederek yanlarına gidip temas ettik.”
Hayatını kaybeden madencilerin aileleri ile sağ kurtulan madenciler ve ailelerinin travma sonrası yaşamsal bir denge kurmasına destekleyen projeyle şu ana kadar 875 kişi ile 2777 bireysel görüşme, 793 ev ve 150 köy ziyareti, 205 grup çalışması gerçekleştirilmiş. 341 gönüllü uzmanın çalıştığı projeyle bu yıl 5000 kişiye ulaşılacak. Ulaşılması gereken kitle 11 bin civarında.
Şu notu da düşmek gerek: Geride kalanların yaşama tekrar tutunması için canla başla yüzlerce insan gece gündüz gönüllü olarak çalışırken olay sonrası siyasilerin ve sorumluların tutumu travmatik etkiyi artırmış. Sadece tekme olayı bunlardan biri, insanlardaki travmayı patlatmış. Yardım yapayım derken sadaka ve dayanışma arasındaki ince çizgiyi kaçıranların gönderdiği para veya ayni yardımlar da aile içlerinde başka travmalara yol açmış. Yine bir gecede SMS’le 2800 işçinin işten atılması travmayı tetiklemiş. Mahkeme süreci de bunlara dâhil…
Acıları tekrar tekrar deşmemeye özen göstermek çok mu zor?
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022