Serdar KAYA
ABD merkezli araştırma kuruluşu Freedom House, Dünya’da Özgürlük (Freedom in the World) başlıklı raporlarının sonuncusunu bu hafta yayınladı. 1972’den beri her yıl düzenli olarak hazırlanan bu raporların özelliği, dünya üzerindeki her ülkeyi “Sivil Özgürlükler” ve “Siyasi Haklar” başlıklı iki kategoride analiz ederek her ülke için 1 (özgür) ila 7 (özgür değil) arasında bir puan tesbit etmeleri. Bu iki puan, ülkelerin demokrasi seviyeleri konusunda dünyada referans alınan başlıca göstergeler arasında olduğundan, çok sayıda araştırmacı ve politikacı ilgili puanlardaki değişimleri yakından takip ediyor.
Bu yılki raporda yer alan dikkat çekici değişimlerden biri, Türkiye’nin Sivil Özgürlükler puanının 3’ten 4’e düşmüş olması. Rapor, bu düşüşü, Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidardaki ilk yıllarında özgürlükler adına önemli adımlar atmış olmasına rağmen, AKP’nin son dönemde “yüzlerce gazeteciyi, akademisyeni, muhalefet partilerinden yöneticileri ve subayı, devlete ve Kürt kurumlara karşı gerçekleştirildiği iddia edilen komplolara yönelik bir dizi adli soruşturma çerçevesinde hapse atmış” olmasıyla açıklıyor ve Türkiye’nin “parmaklıklar arkasında bulunan gazeteci sayısında dünya lideri” hâline geldiğini vurguluyor. Türkiye’deki“demokrasi savunucuları”nın “basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün durumu konusunda derin kaygı” duymakta oldukları da, raporda yer alan ifadeler arasında.
Türkiye’yi biraz olsun yakından takip edenler, yukarıdaki ifadelerin epey problemli olduğunu herhalde takdir ederler. Her şeyden önce, rapor, yüzlerce kişinin hapiste olduğunu söylüyor, ancak, bahsi geçen dört meslek grubunun her birinden yüzlerce insanın mı hapse atıldığını, yoksa bu rakam ile toplam tutuklu sayısının mı kastedildiğini metinden anlayabilmek mümkün değil. (İlgili cümlenin muğlâklığı, benim çevirimden değil metnin orijinalinden kaynaklanıyor.) Tutuklu bulunan kimselerin “devlete ve Kürt kurumlara karşı” komplolarda yer aldıkları iddiasıyla yargılandıkları şeklindeki ifade de izaha muhtaç. Kaygılı oldukları belirtilen “demokrasi savunucuları”nın, ülkedeki demokratların tamamını temsil ettikleri yönündeki ima da eleştirilmeye müsait.
Özetle, AKP yöneticileri, Avrupa Komisyonu’nun yayınladığı 2012 İlerleme Raporu’nun ardından çöpe atmak isteyebilecekleri yeni bir raporla karşı karşıyalar. Hatta, hükümet, rapora yönelik eleştirilerini (çoklarının yaptığı gibi) Freedom House’un bir araştırma kurumu olarak “bağımsızlığı”nı sorgulayarak genişletebilir de.
Ne var ki, siyasi geleneğimize pek de yabancı olmayan bu tepki tarzı, eleştirilere bir cevap sunmaktan (ve dolayısıyla da ikna edici olmaktan) uzak. Zira Freedom House raporundaki ifadelerin biraz çalakalem yazılmış gibi duruyor olması, Türkiye’de özgürlükler konusunda sorunlar olmadığı (ya da bu ifadelerin raporda yer almamış olması durumunda genel resmin değişeceği) anlamına gelmiyor. Kaldı ki, (özellikle siyasetbilimcilerin kullandıkları) Polity verileri ya da The Economist bünyesindekiEconomist Intelligence Unit tarafından hazırlanan Demokrasi Endeksi gibi benzeri muteber çalışmaların Türkiye adına vardıkları sonuçlar da çok farklı değil.
Çok sayıdaki objektif indikatörü dikkate alarak hazırlanan bu gibi sistemli çalışmaları eleştirmek elbette mümkün. Ancak bunu yapmak zannedildiği kadar kolay değil. İlgili çalışmaların Türkiye konusunda vardıkları sonuçların hatalı olduğunu göstermek ise hepten zor. Bütün bunları Türkiye’de alışılagelinen şekilde yapmak ise, tek kelimeyle imkânsız.
Her şeyden önce, bir çalışmanın inandırıcı olmadığı ya da siyasi bir kasıtla hazırlandığı yönündeki sözler, geçerli bir eleştiriye karşılık gelmiyor. Çünkü, bu eleştiriler argüman değil, iddia içeriyor. Dahası, bu iddiaların doğru olduklarını dahi varsaysak, durum değişmiyor. Zira, bir şeyin yanlış olduğunu söylemek tek başına çok anlamlı değil. Asıl yapılması gereken, sözü edilen şeyin NEDEN yanlış olduğunu objektif verilerle GÖSTERMEK. Ama Türkiye’de buna ne yazık ki pek rastlamıyoruz.
Kızıp bir şeyleri çöpe atmak (en azından bugün itibariyle) sanki biraz daha bize göre. Ama bu şekilde davranınca, kimi yanlışlarla birlikte pek çok önemli doğru da çöpe gidiyor.
twitter.com/derinsular
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014