Serpil Çevikcan
Erdoğan’ın bugün başkanlık seçimi olsa kaybedeceğini gayet net bildiğini savunan CHP lideri, “2019’a giderken rakip gördüğü herkese karşı her türlü hukuk dışı yolu deneyecek. Kimi engel görüyorsa, tasfiyesini isteyecektir. Ama asla başarılı olamayacak” dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, benim de aralarında bulunduğum bir grup gazeteciye gündemdeki sıcak gelişmeler konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile kendisi arasında bir bağlantı çıkabileceği yolundaki sözlerine ilişkin olarak, CHP üzerinden bir operasyon yapıldığını, kendisinin tasfiye edilmek istendiğini ancak buna asla boyun eğmeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYOR: (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İçeride olan zat (Enis Berberoğlu) ile Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın. İçeriden değişik haberleralıyorum. ‘Buradan çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım’ diyor içerideki zat” açıklaması konusunda) Erdoğan yaptığı açıklamayla aslında büyük bir itirafta bulunmuştur: ‘Ben savcılara, hakimlere talimat veriyorum, aldıkları talimat üzerine gereğini yapıyorlar. Bir ek öneri gerekiyorsa tekrar bana danışıyorlar, söylediklerimi yargıçlara ve savcılara dikte ettiriyorum.’ Enis Bey üzerinden, Erdoğan’ın yaptığı suçlama dile getirdiğimiz ‘Türkiye’de yargı bağımsız değildir, siyasi otorite, yargıyı toplumu biçimlendirmek için siyasi sopa olarak kullanıyor’un itirafıdır. Yargı, kurumları, muhalifleri sindirmek için araç olarak kullanılıyor. Talimatı savcıya veren Erdoğan. Aldığı bilgilere göre, muhalefeti dizayn etmeye çalışıyor veya suçlamalar getiriyor.
GERÇEK CASUS KOZMİK
ODAYI FETÖ’YE AÇAN: Enis Bey, casuslukla suçlanıyor. Türk adalarına Yunan bayrağını Enis Bey çekmedi, Kozmik Oda’ya FETÖ’nün adamlarını Enis Bey sokmadı. Devletin milyonlarca gizli belgesini FETÖ’ye Enis Bey teslim etmedi. Eğer, casus olarak birilerini nitelendirmek gerekiyorsa Kozmik Oda’yı FETÖ’ye açanlar gerçek casuslardır. Enis Bey, Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir haberden yola çıkarak suçlanıyor. Can Dündar, ‘flash diski solcu milletvekilinden aldım’ diyor. HTS kayıtlarında o gün birden fazla milletvekili ve Enis Bey ile telefon görüşmeleri var. Görüştükleri kişilerden milletvekili olmayan sadece Enis Bey ama suçlanan Enis Bey. Enis Bey’in hiçbir suçu yoktur.
BALYOZ GİBİ KUMPAS: Bu, Balyoz ve Ergenekon davalarına benzeyen bir kumpas davasıdır. Benzer kumpası oradaki deneyimden yola çıkarak CHP üzerinden yapmak, CHP’yi susturmak istiyorlar. Ordu sustu, adalet tecelli eder diye bekledi. Ama ne yaparlarsa yapsınlar biz susmayacağız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa şeytanlara teslim olmayacağız. Bunların kumpas kurma alışkanlıkları var.
CHP ÜZERİNDEN
OPERASYON: Gözdağı vermek istiyorlar. Hiçbir baskıya, hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz. Adaleti sonuna kadar savunacağız. Zalimin karşısında diz çökmek gibi alışkanlığımız yoktur. Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz. Erdoğan’ın son dönemde beni hedef alıp ‘Ey Kılıçdaroğlu’ diye başlaması, tipik Kılıçdaroğlu hastalığının nüksetmesi, referandumda olmuştu, şimdi nüksetti. İşin özü Ayhan Oğan dediğimiz kişinin söylediklerini unutturmak. Temel sorunları toplumun gözünden kaçırmak, CHP üzerinden operasyon başlatarak tabanını tahkim etmek istiyor, izin vermeyeceğiz.
BOYUN EĞMEM: (Size dönük bir soruşturmaya muhatap kalacağınızı düşünüyor musunuz? sorusu üzerine) Kalırım ya da kalmam ama hiçbir koşulda boyun eğmeyiz. Onların savcıları, hakimleri, polisi olabilir. Başımız dik, onurlu gezeceğiz. Biz yurtseveriz, vatanını, ülkesini satanlar, ülkenin sırlarını terör örgütlerine verenler hesap vermesi gerekenlerdir.
TALİMAT VERMEDİM: (MİT TIR’ları belgelerini talimatınızla Enis Bey’in verdiği yazıldı. Böyle bir şey yaptınız mı? sorusu üzerine) Hayır, kim söylüyor bunu? Niye belgesini koymuyorlar? Ekrem Dumanlı ile görüşmem normal, seçimler sırasında medyayı ziyaret ediyorduk, onları da ettik. Benden fazla AKP’liler etti. 20 Temmuz’da sivil darbe yapıldı diye boşuna mı diyoruz. Balyoz ve Ergenekon döneminde sahte delil üreterek yapıyorlardı, şimdi sahte delile gerek yok.
İÇERİDEN BİLGİYİ
KİM VERİYOR?: (Cumhurbaşkanı, ‘İçeriden gelen haberler’ diyor. İçeriden nasıl habergelebilir? sorusu üzerine) İçeriden bilgiyi kimin aracılığıyla, nasıl alıyorsun? Balyoz ve Ergenekon kumpasında olduğu gibi CHP’ye yönelik kumpasın Erdoğan tarafından yönetilmesidir.
BENİ TASFİYE
ETMEYE ÇALIŞIYORLAR: (Sizi tasfiye mi etmeye çalışıyorlar? sorusu üzerine) Öyle anlaşılıyor. Hukuka, hukukun üstünlüğüne inanacağız. Bu ülkede namuslu hakim, savcı var. İstinafa dava gidiyor, başkanı değiştiriliyor. Aynı şeyi Balyoz ve Ergenekon’da görüyorduk.
‘Ailesine saldırı ağırıma gidiyor’
Ağırıma giden şu: Enis Bey’in eşinin ve kızının saldırı altında tutulması, ailesine saldırılması. Saldırıyı yapanlar kendilerini muhafazakâr olarak tanımlayanlar. Ailenin bizim toplumda önemli olduğunu herkes bilir. Ne ahlak, ne din, ne vicdan kabul edemez.
‘Akaydın gidip mahkemede anlatır’
(CHP milletvekili Mustafa Akaydın, ‘15 Temmuz’da ölenlerin katili devlettir’ sözüyle ilgili açılan soruşturmaya ilişkin olarak) Akaydın, halkın 15 Temmuz’unu ve sarayın 15 Temmuz’unu ayrıştırarak soru soruyor. Hakkında soruşturma açılsın, ne olacak? Gidip mahkemede anlatacaktır.
‘Doğmamış çocuğa don biçilmez’
(Cumhurbaşkanlığı için benim adaylığıma ihtiyaç var noktasında mısınız? sorusu üzerine) Doğmamış çocuğa don biçilmez diye güzel bir sözümüz var. Demokratik parlamenter sistemi, Cumhurbaşkanının tarafsız olmasını savunuyoruz, o düşünceye inanan kişilerin kazanmaları en büyük arzumuz. (Hala bir parti başkanı cumhurbaşkanı adayı olmamalı düşüncesinde misiniz? sorusu üzerine) Bu düşüncem devam ediyor. İlke olarak cumhurbaşkanı adaylarının tarafsız olması lazım. Cumhurbaşkanı adaylarının parlamenter demokratik sisteme saygı duyması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlaması, yeminin arkasında durması lazım. Partili cumhurbaşkanı olmaz.
TOPLUM KİMİ ARZU EDİYOR, BAKACAĞIZ: (Gün gelir şartlar uygun olur, cumhurbaşkanı adayı olmaya mecbur kalabilir misiniz? sorusu üzerine) Bugünden geleceğe yönelik kesin şey söylemek mümkün değil. Aday, kuvvetler ayrılığına inanacak, tarafsız olacak, demokratik, özgürlükçü parlamenter sistemi savunacak. Buna uygun anayasa için mücadele edecek. Budur yani, bu çerçevede bakacağız, toplum kimi arzu ediyor, hayır bileşenleri ne düşünüyor. Tek başıma kalkıp ‘Şöyle olacak, böyle olacak’ diye kolaycılığa kaçmam, açıklama yapmam doğru değil. Adalet Yürüyüşü’nden önceki düşüncemle, sonraki düşüncem arasında fark yok. Kişiye değil, sonuca odaklıyız. Tek başıma benim düşüncem önemli değil. Yüzde 50’nin üzerinde oy almanız gerektiğine göre oturacaksınız, konuşacaksınız.
İKİNCİ TURDA OTURULACAK: Asıl kritik olan cumhurbaşkanlığı seçimi. Büyük olasılıkla ikinci tura kalacak, ikinci turda adaylar yan yana gelecek, oturulacak konuşulacak, demokratik parlamenter sisteme dönüş, herkesin uzlaşılabileceği bir anayasa ve benzer taleplerle çıkılacak ortaya. (Erken seçim bekliyor musunuz? sorusuna) Yarın seçim yapılacakmış gibi çalışıyoruz.
TEMEL KONULARDA UZLAŞIYORSAK SORUNUMUZ YOK: (HDP ve Meral Akşener’in kuracağı partiyle ittifak yapar mısınız? sorusu üzerine) Çağdaş uygarlığı yakalamak için ne gerekiyorsa, demokratik parlamenter sistem, yargı bağımsızlığı, düşünceyi ifade özgürlüğü, kadın erkek eşitliği, din, vicdan özgürlüğü, önce temel konularda uzlaşacağız. Bu temel konularda kimlerle uzlaşıyorsak sorunumuz yok. AKP, bunu alıp sağ sol ekseni üzerinden, muhafazakar ve diğerleri üzerinden götürmek istiyor. Kimse, bu tuzağa düşmez. Kendileri söyler, kendileri oynar. Referandumda kimse bu tuzağa düşmedi.
AKP’NİN OYU YÜZDE 45 GÖZÜKÜYOR: Bugün referandum olsa ‘hayır’ oyları fazla çıkacaktır. O gün anlattıklarımın doğru olmadığına inanan bir kesim vardı, tamamının doğru çıktığını herkes gördü. Yüzde 60 çıkar, ki Erdoğan’ın önündeki sonuçlarda AKP’nin oyu yüzde 45 gözüküyor. Kan kaybettiklerini biliyorlar. (İlhan Kesici’nin cumhurbaşkanı adayı olacağı iddiaları konusunda) Herkesin ismi olabilir, olayı kişilere indirgeyip tahminde bulunmak doğru değil.
HER PARTİ ADAYINI GÖSTERECEK: 2019’a vaktimiz var, bugünden tavır takınmak doğru değil. Gördüğüm kadarıyla her parti kendi adayını gösterecek. Demokratik parlamenter sisteme inanmış olacak, tarafsız olacak, cumhurun başkanı olacak, anayasada ettiği yemine sadık olacak, yargı bağımsızlığı gibi konularda görüş birliği içinde olacak, bu çerçevede karar verilecek. Parti olarak ilkelerden yola çıkarak oyumuzu kullanacağız. İlkelerden yola çıktığınız zaman sorun kendiliğinden çözülür, kişilerden yola çıktığınız zaman olmaz.
RAKİP GÖRDÜĞÜ HERKESİN TASFİYESİNİ İSTEYECEK: Bugün başkanlık seçimi olsa Erdoğan kaybedeceğini gayet net biliyor. Az önceki niteliklere sahip cumhurbaşkanı adayı karşısında kaybedeceğini biliyor. 2019’a giderken rakiplerine karşı her türlü hukuk dışı yolu deneyecek. Rakip gördüğü herkese, salt ben, salt Meral Hanım (Akşener) açısından değil. Kimi engel görüyorsa, tasfiyesini isteyecektir. Ama asla başarılı olamayacak.
HER AN KAYBEDEBİLİRİZ HAYKIRIŞI: (Cumhurbaşkanı’nın ‘metal yorgunluğu’ ifadesi konusunda) ‘Biz geriliyoruz ey ahali, geleceğimiz risk altında, kaybedebiliriz her an’ haykırışı iki kelimeyle metal yorgunluğu olarak ifade ediliyor.
‘Adalet Yürüyüşü’ne yüzde 65 destek
(Adalet Yürüyüşü’nde yakaladığınız ivmeyi devam ettiremediğiniz eleştirilerine ne diyorsunuz? sorusu üzerine) O tür eleştirileri samimi bulmuyorum. Toplumun yüzde 65’i yürüyüşe destek veriyor. Adalet mücadelemizi yapmaya devam ediyoruz. Adalet Kurultayımızın bir nedeni de o. Adalet Yürüyüşü ile Adalet Kurultayı aynı şey değil. Birisi eylemdir, onu farklı yerde tutmamız gerekiyor. Adalet Kurultayı’nda toplumun değişik kesimlerinin görüşlerini alacağız, kitaplaştıracağız. Adalete entelektüel derinlik kazandırmaya çalışacağız. Muhalefeti bilgiye dayalı yapacağız.
‘Yalan söyle’ diyorlar bana
(Alman Focus dergisine verdiği demeç konusunda) Bana diyorlar ki, ‘Sen Türkiye’de böyle konuşabilirsin, dışarıya böyle söyleme. Oradan birisi gelirse yalan söyle’ diyorlar. Bir ülke bu hale düşer mi? Ben hiçbir zaman ‘Alman turistler Türkiye’ye gelmesin’ demedim. Turistin başımızın üstünde yeri var. Her yerde söylediğim şeyi yine söyledim. Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yoktur, TOBB’da söyledim, en çok alkışı aldım. Turistler benim söylemim dolayısıyla gelmemezlik etmiyorlar ki! Başbakanla, diğer partilerle, sivil toplumla, Alman medyasıyla kavgalısınız. Geçen yıl turistler geliyordu da ben konuştum diye mi gelmedi? Ne söylememi istiyor hükümet, ‘Türkiye’de can ve mal güvenliği var’. Böyle açıklama yapmamı mı istiyorlar sivil darbe döneminde. Kaldı ki, ben o dergiye de bütün yabancılara da şunu söyledim. Türkiye’yi sakın ola ki AKP’den ibaret sanmayınız, fasılları açınız.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları














































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018