Serpil Çevikcan
Her dönemin zamanla gelenekselleşen resepsiyon gerçekleri oluyor. Bu döneme damga vuran gerçek, Batı formatında klasik ritüeller yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaset yapma anlayışının yansıması olan uygulamalar.
Cumhuriyetin 94. yıl dönümü vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı külliyesinde önceki gece verilen resepsiyondaydık.
Her dönemin zamanla gelenekselleşen resepsiyon gerçekleri oluyor. Bu döneme damga vuran gerçek, Batı formatında klasik ritüeller yerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyaset yapma anlayışının yansıması olan uygulamalar.
Cumhurbaşkanı ve eşinin, ismi anons edilen konuklarla tek tek tokalaşması yerine, bunu resepsiyon sırasında gerçekleştirmesi gibi.
Ya da davet başlangıcında Cumhurbaşkanı tarafından bir konuşma yapılması, bir sinevizyon gösterisinin sunulması gibi. Önceki gece verilen davete bu gözlükle bakıldığında da aynı uygulamalar vardı, ilkler de vardı.
Çırpınırdı Karadeniz
Örneğin, konukları resepsiyon yapılan binaya ilerledikleri güzergâhta, 16 Türk devletinin askeri kıyafetlerini giymiş askerler karşıladı.
Binaya girişte mehteran takımı, mehter ezgileriyle selamladı.
Resepsiyon salonuna geçilen fuayede Hisart’ın canlı tarih ve diorama müzesinden çarpıcı bir seçki sunulmuştu. Tabiri caizse buram buram ecdat kokan, duyguları yükselten bir atmosfer.
Hatta, AK Parti’ye geçişi büyük tartışma yaratan eski Başbakan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, mehter marşlarıyla girdiği salonda, Çırpınırdı Karadeniz şarkısının inlediğini duyunca, etrafındakilere coşkuyla, “Ben daha ne isteyeyim? Mehter marşları, Çırpınırdı Karadeniz. Bakın demek ki doğru yere gelmişim” diyordu.
Kim yoktu?
Cumhuriyet’in ilanına giden yolu özetleyen sinevizyon gösterisini de not etmek gerekiyor. Kısa filmde üç tarihi şahsiyete isimleriyle vurgu vardı.
Atatürk, merhum Başbakan Adnan Menderes ve merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal. Sonra da AK Parti döneminin vizyonu anlatıldı.
Atatürk’le başlayan, Menderes’ten Özal’a geçen ve Erdoğan’a ulaşan bir çizgi. Filmin başındaki “Atatürk’ün vasiyeti” vurgusu ile sonunda yer alan “Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal’e şükranlarımızı sunuyoruz” ifadesinin büyük alkış aldığını da aktarayım.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski başbakanlar Tansu Çiller ve Yıldırım Akbulut bundan önceki resepsiyonlarda olduğu gibi yine davetliler arasındaydı ancak eski Başbakan Ahmet Davutoğlu bu kez yoktu.
Başbakanlık’tan ayrıldıktan sonra resepsiyonların tamamına katılan Davutoğlu’nun, Bahçeli’nin kendisine dönük ağır eleştirilerinin ardından AK Parti yönetimi tarafından yalnız bırakıldığı düşüncesinde olduğu biliniyor.
4 bin 600 kare fotoğraf
“Abdulah Gül davet edildi ancak katılmayacak” tarzı haberleri bundan sonra Davutoğlu için de duyabiliriz.
Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a gösterilen ilgi, ortamın belirleyicisiydi. 30 yıla yaklaşan meslek hayatımda yüzlerce resepsiyon takip ettim. Cumhurbaşkanı ile selamlaşmak, kendisiyle ve eşiyle fotoğraf çektirmek için bu kadar yoğun çabanın gösterildiği başka bir davet hatırlamıyorum. Davette çekilen fotoğraf sayısını dün öğrendim. Tam 4 bin 600 kare fotoğraf çekilmiş.
Cumhurbaşkanlığı fotoğraf servisinin deneyimli isimleri Kayhan Özer ve Murat Çetinmühürdar’ın parmakları deklanşörden ayrılmadı önceki gece.
Bu noktada, davetlilerin Cumhurbaşkanı ile selamlaşma ve fotoğraf çektirme isteği nedeniyle oluşan kimi görüntüleri de es geçemem.
Erdoğan’ın, 2 bini aşkın misafirin ilgisi nedeniyle salonun orta bölümünden sonuna kadar yaptığı selamlaşmalarda adeta “dalgalanma” oluşturan izdihamlar yaşandı.
Koruma görevlilerinin birbirlerinin kollarına sıkı sıkıya girerek, Cumhurbaşkanı’nın etrafında bir zincir oluşturdukları salonda, çemberden içeri girmeye çalışan kimi davetlilerin birbirlerine omuz attıkları manzaralar vardı.
Aslında Cumhurbaşkanı, doğru bir şey yapıyor yıllardır. Bu tür resepsiyonları devlet için değil millet için yaptığı mesajını veriyor.
Bu nedenle, her kesimden insanları, sporcuları, sanatçıları, örnek vatandaşları davet ediyor.
Önceki geceki davette de yeni doğum yapmış keçi ve yavrusunu korumaya çalışan 12 yaşındaki Rizeli Hamdu Sena Bilgin de vardı, Zonguldak Gelik’te bindikleri otobüste “Koltuklar kirlenmesin” diye ayakta yolculuk eden maden işçileri de. Orhan Gencebay’dan Sibel Can’a, küçük oyuncu Emir Berke Zincidi’den Diriliş Ertuğrul oyuncularına kadar birçok ünlü sanatçı da.
Ancak, davetli sayısı 2 bin, Cumhurbaşkanı’na gösterilen ilgi bu boyutta, salonun fiziki şartları da belli olunca ortaya çıkan manzara bence yeni bir uygulamayı gerektiriyor.
Bir öneri
Cumhuriyet haftası kapsamında külliyede verilen resepsiyonların sayısını artırmak bir yol olabilir.
Kültür, sanat ve spor dünyasına ayrı, sivil toplum kuruluşları ve örnek vatandaşlara ayrı asker-sivil devlet erkânına ayrı davet verilebilir. Devletin üst yönetimi ise her üç resepsiyonda ülkenin her kesimleriyle bir araya gelebilir. Böylece daha rahat ve Cumhurbaşkanı ile sohbet olanağının daha uygun olduğu ve Erdoğan’ın devlet-millet kaynaşması amacına daha kolay imkân veren bir ortam yaratılabilir.
En şık kimdi?
Geceden son iki not.
Erdoğan’ın, 2017 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin sahiplerini resepsiyonda açıklaması çok isabetliydi. Sosyal Bilimler alanında ünlü tarihçi İlber Ortaylı’ya ödül verilmesinin isabeti gibi.
Sinemanın ayrılmaz ekibi Şener Şen-Yavuz Turgul ikilisinden, yönetmen Turgul’un bu yıl ödüle layık görülmesi de dikkat çekiciydi. Şen, bu ödülü geçen yıl almıştı. İkilinin son filmi Yol Ayrımı 10 Kasım’da vizyona giriyor. Film seyirciyle buluşmadan Turgul’a devletin en büyük ödülünün gelmesi iyi moral olacak.
Son not ise Emine Erdoğan’ın kıyafetiyle ilgili. Cumhurbaşkanı’nın eşi lacivert rengin kullanıldığı, klasik ve modern tarzın harmanı olan şık kıyafetiyle çok iltifat aldı.
Bir ara “Kreasyon size mi ait?” diye sordum.
“Biraz ben, biraz terzi” dedi.
Çok şıktı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018