Sezin ÖNEY
Budapeşte’de gök delinmiş gibi yağmurun yağdığı, kurşuni bir gökyüzü altında bunları yazarken, kilometrelerce ötede, İstanbul’da, dünyanın en büyük iklim zirvelerinden biri gerçekleştiriliyor.
İstanbul’da güneş, bu açıdan parlıyor.
Katılımcılar, gençler; her yaştaki gençler, ama en çok da 18’ini geride bırakalı çok da olmamış gencecik insanlar.
Çevre sorunlarını tartışmak için dünyanın tüm kentleri arasında İstanbul’u seçmiş bu gençler.
Bu buluşma, Global Power Shift (Türkçeye “Küresel Eksen Değişimi” olarak çevrilmiş) adı verilen bir platform tarafından gerçekleştiriliyor.
24 hazirandan beri, 137 ülkeden 600 kadar çevreci, önümüzdeki bir yıl boyunca, ne tür eylemler yaparak, çevre konusunda küresel çapta duyarlılık yaratabileceklerini konuşuyorlar.
Bu gençler, 2013’ün geri kalanı ve 2014’ün, “Küresel Eksen Değişimi’nin” yılları olması için ellerinden geleni yapacak.
Aslında “mesele” çok basit; dünya, tek evimiz.
Bu dünyayı da, evimizi yani, yok ediyoruz. Türkiye’nin çevre karnesi hiç de parlak değil; Çin, Rusya gibi, bu aralar “kaderini birleştirmeye çok meraklı” olduğu ülkelerle atbaşı gidiyor.
ABD gibi, çevre örgütlerinden önce sermayenin sözünün geçtiği bir ülkede, Başkan Obama’nın Kanada’dan Teksas’a uzanan “Keystone XL” boru hattı projesine, çevresel bedelinin çok ağır olduğu gerekçesiyle izin veremeyeceğini açıkladığını düşünürsek... Dünyada eksen gerçekten kayıyor.
İnsan hakları ihlalleri, otoriter iktidar yapıları, “her ne pahasına olursa olsun kalkınma” diyerek, çevre konularına aklını, gözünü, kalbini kapatan devletler... Türkiye’de, egemen siyaset, son dönemde tercihini bu ülkeler arasında yer almaktan yana kullanıyor, ne yazık ki...
İstanbul’a gelenlerden Greenpeace Genel Direktörü Kumi Naidoo’nun şu sözleri çarpıcı; “Ben Türkiye insanının zekâsına ve bilgisine, Erdoğan’ın onlara güvendiğinden daha çok güveniyorum. Kendileri için neyin iyi ve doğru olduğunu anlayacak düzeydeler, yaptıkları eylemler bunu gösterdi”.
Çevrenin başkenti İstanbul
İstanbul’da toplanan, aralarında dünyanın önde gelen çevre hakları aktivistlerinin bazılarının da bulunduğu insanlar, “dünyanın eksenini değiştiriyoruz” diyor.
Bu insanlar, 29 haziranda, yani bugün, saat 15:00’ten itibaren Kadıköy’de toplanarak, “eksen kaydırmaya” resmen başlayacaklar.
Ben bunları yazarken, Abant Platformu’nun “Tecrübe ve İlhamlarıyla Afrika” adlı forumununTwitter mesajları geliyor.
Ben, çok farklı iki “eksendeki” bu iki etkinliğe de katılamasam da, olan biteni an be an takip edebiliyorum.
Abant’taki toplantıda, “Ubuntu”dan bahsediliyormuş mesela.
Afrika kökenli bir felsefi yaklaşım Ubuntu; “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” diye de özetlenebilir. Veya, adı haksızlığa başkaldırı ve barışla özdeşleşen ve maalesef bugünlerde ölümle pençeleşen, Güney Afrikalı efsane lider Nelson Mandela da, aktardığı şekliyle, “Benim çünkü biziz”.
Afrika’ya, siyaseten, son dönemde büyük ilgi gösteriyoruz. Ancak, politikanın bu ilgisi genelde, “zavallılara acıma” şeklinde.
Oysa, Afrika’dan öğrenebileceğimiz çok şey var.
Afrika’ya, “yardım elini bahşeden devlet”, aynı hassasiyeti, Afrika’ya yönelik insan hakları duyarlılıklarında göstermiyor.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Belçika’dan “2. Leopold Nişanı” almakta beis görmedi. Avrupa Birliği’nden demokrasi, insan hakları ile ilgili gelen uyarılara kulak tıkansın, Avrupa Parlamentosu’ndan Gezi Olayları ile ilgili, polisin aşırı güç kullanımına yönelik kınamaya, “biz tanımayız” densin; ve sonra, 10 milyon kadar Kongolunun ölümüne neden olduğu belgelenen Kral 2. Leopold’ün nişanı hevesle alınsın.
Türkiye’nin her yerinde yapılan toplantılar, buluşmalar, Türkiye’ye çeşit çeşit ülkelerden gelenler, dünyayı “buraya” taşıyor.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın deyişiyle, “76 milyonun Osmanlı tokadını yiyecek” Twitter,Facebook gibi sanal paylaşım alanları da, dünyayla bağlantıları örüyor.
“Pravda-Palavra” medya, yani ana akım medya kanalları haberlerini vermese de, şu an Lice’de devlet zihniyetinin barış sürecine vurduğu darbeleri neredeyse yaşandığı an takip edebiliyor dünya.
Barış sürecinde, karakol inşaatını haklı yere protesto edenlere ateş açılması, en az bir kişinin ölmesi, çocuk yaştakilerin yaralanmasına karşı, “verilmeyen haberlere”, “çarpıtılan gerçeklere” kulaklarımız tıkalı.
#DirenLice, #DirenBarış; çünkü artık, devlet isteyince değil, biz insanlar olarak istediğimiz için, devlete rağmen barışacağız.
Neticede, “Benim çünkü biziz”; çözerse de halk çözer.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024