Taha Akyol
Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail hakkında verdiği karar, sadece Filistinliler açısından değil, birçok bakımdan değerlidir. Nihayet, zulümlerle dolu dünyamıza bakarken, bir de “insanlık vicdanı” diye bir yüksek değer olduğunu, bunu savunan insanların, sivil kuruluşların ve uluslararası bir mahkemenin de bulunduğunu görmemizi sağlayan bir karardır.
İsrail basını “UAD ateşkeş emri vermedi” başlıklarıyla çıktı. Anlaşılan bundan korkuyorlardı. Fakat İsrail’in soykırım suçundan yargılanacağını haber vermekten de sakınamadılar.
Evet, yeryüzünde “soykırım” kavramını tekeline alan ve bu kavramı politikada Hitler’in panzerleri gibi kullanarak Filistin halkına katliam yapan İsrail artık soykırım suçlusu olarak sanık sandalyesindedir.
MANDELLA’NIN ÜLKESİ
Evvela Güney Afrika’yı tebrik etmek lazım. Gerçekten “Nelson Mandella ülkesi” olduklarını gösterdiler.
Mazlumların, gücü ele geçirdiğinde, zalimleşmesinin örnekleri tarihte ve günümüzde çoktur. Güney Afrika her bakımdan bunun istisnası… İktidara geldiler, Beyazlara “karşıt ırk ayrımcılığı” yapmadılar.
Bugün de Filistinli mazlumların feryadını asıl onlar duydu.
İyi ki Lahey’e Güney Afrika gitti, daha itibarlı oldu çünkü... Kimse siyasi diyemez çünkü…
Duruşmada Güney Afrika devletini temsilen konuşan Müslüman siyahi Avukat Âdile Hassim’in sözleri zabıtlara geçti, Batılı gazetelerde yer aldı:
“İsrail; Filistinlileri kitleler halinde öldürerek, Filistinlilerde zihni ve bedeni ağır hasarlar yaratarak, bilinçli ve planlı bir şekilde Gazze’yi tamamen veya kısmen yaşanılmaz hale getirerek soykırım fiillerini işlemiştir, İsrail ordusu Gazze’nin sağlık sistemine saldırmıştır… Sizin kararınızdan başka hiçbir şey bu zulmü durduramaz...”
Şunu da belirtmeliyim. Güney Afrikalı rahip Desmond Tutu, 90 yaşında hayata gözlerini yumuncaya kadar insan haklarını savunan bu büyük insan, Filistinlilere karşı “ahpartheid”, ırk ayırımı yaptığı için İsrail’i eleştiren ilk isimlerden biriydi.
DİVAN KARARI
Evet yargılama yıllar alabilecek. Fakat İsrail artık soykırım sanığıdır, vicdanlı insanlar da UAD’nin savcıları da İsrail’in bundan sonraki davranışlarına bu açıdan izleyeceklerdir. Nitekim kararda “ateşkes” kavramı yok ama “soykırım hareketlerinin derhal durdurulması… askeri harekatlara son verilmesi” ve bu konuda Divan’a “düzenli rapor vermesi” hükmü vardır. Bunlar hukuken son derece kuvvetli ifadelerdir.
Gerçi Divan’ın bu kararında sonra İsrail 24 saatte 174 Filistinliyi daha da katletti. Öldürülen Filistinli sayısı 26 bin 257’ye, yaralananların sayısı 64 bin 797’ye çıktı! Üçte ikisi çocuk ve kadın…
Güney Afrika tarafından 29 Aralık 2023’te İsrail’e karşı Adalet Divanı nezdinde soykırım davasını açılığında İsrailli Führer Netanyahu “bizi kimse durduramaz” demişti.
Bir gün Stalin, Papa’nın komünizme karşı bildiri yayınladığı kendisine bildirildiğinde, “Papa’nın kaç tümen askeri var?!” diye cevap verdiği söylenir. Çağımızda “yumuşak güç” denilen ahlak ve itibar değerlerine karşı sadece kaba güçten anlayan despotları tarif etmek için anlatılan bir fıkradır bu.
ANTİ SEMİTİZM KALKANI
Filistinliler için “ insansı hayvanlar” diyen İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Filistin’de Hitler’in ekibindeki Himler’in rolünü oynuyor. Yaptığı açıklamada Güney Afrika’nın İsrail hakkında soykırım davası açmasının “anti semitizm” olarak nitelemiş, Divan’ın “beklenenin ötesine geçtiğini” söylemiş!
Evet, Adalet Divanı’nın kararı İsrail’in elinden “anti semitizm” kalkanını da çekip aldı. İsrail içinde de Netanyahu’ya karşı tepkilerin daha da artmasına yol açacaktır. İsrail Eskisi kadar kolay hareket edemeyecektir.
YA İSLAM DÜNYASI?
İslam dünyasının bir kısmı, Suudiler gibi, suspus oldu… Bir kısmı sadede lafını etti… Türkiye hamasi açıklamalar, iç politikada yarayışlı mitingler ve diploması yaptı. Ankara daha fazlasını yapamazdı, malum, F-16’ların Senato’da takılmaması için Yahudi lobisi önemli!
Batı başkentlerinde günlerce meydanlarını dolduran insanlar İsrail’i protesto ederken, İslam dünyasında sokaklar neden öyle değil?.. Bu soru çok soruluyor.
İnsan hakları, hukuk, özgürlük, hak, adalet bilinci olmayınca dindaşlık yetmiyor demek ki! Bunu iyi düşünmeliyiz.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025