Tuncer KÖSEOĞLU
Bu yaşadıklarımıza bir ad vermem gerekirse ‘ışık hızını bile geçen zamanlardan geçen çağ’ derdim. Hani bir söz vardı ya; “Hepimiz yalancıyız; bugünün doğruları, yarının yalanlarıdır” diye… Bunu şöyle değiştirmeli, ‘sabahın doğruları, öğleden sonralarının yalanlarıdır’…
Çok ani bir barış oldu , henüz hazır değildik buna. Bankalardan kredi alıp bedelli askerliğimizi sağlama aldıktan sonra elimizdeki akıllı telefonlarla her şeyi dümdüz ediyorduk ki anlaşma sağlandı haberi geldi. Oysa daha asker selamını bile tam öğrenememiştik. Zaten bu savaşta biz haklıydık ki, haksız olduğumuz durumlarda bile kayıtsız şartsız, birinci madde geçerliydi: Biz her koşulda haklıydık. Dünya bize bu operasyonda karşı olmuş kimin umuru. Ha bir de bir Türk dünyaya bedeldir sözü var ki; İnanmayacaksınız ama ben bunu kendi üzerimde çok denedim. Çocukken dünya haritasının karşısına geçer, kendi ‘Türklük’ gücümü, o küre mi ben mi güçlüyüm diye test ederdim. Bu testtin hiçbir zaman galibi olmadı kendimce… Ben varsam zaten dünya vardı, ben olmasam yine dünya olacaktı. Fakat ben bilmeyecektim, deyip bunu test etmekten vazgeçtim. Ben vazgeçtim vazgeçmesine de, bu ülkeyi yöneten bilgisinden haklılığından ve kerametinden kuşku duyulmayan adamlar test etmeye devam ediyor. Test etmekle kalmayıp, bir de koca ülkeye bunun doğru olduğunu inandırmaya çalışıyorlar…
Az önce bir televizyon kanalında kendisine gazeteci diyen ama iktidardan çok iktidarı savunan bir konuşmacı aynen şunu söyledi: Amerikan tarihinin en üst düzey yöneticileri bizimle anlaşmak için ülkemize geldi. Bundan daha büyük başarı mı olur. Bunu gözlerim gördü, kulaklarım duydu. Yani bütün bu savaş, insanların yerinden, yurdundan edilmesi Amerikalıların koca adamlarının ülkemize gelmesi için miydi? Hani biz dünyaya bedeldik. Onlar ters yolda giderken biz doğruyduk.
Barış Pınarı Operasyonu sırasında savaşa karşı olmak bunun haksızlığını anlatmak vatana hıyanetle eş değer tutuluyordu ya; ben ‘hain’ olmama adına savaşın diyorum. Nasıl olsa tuzum kuru bedelli olmasa da askerliğimi yaptım. Elimde akıllı telefonum bile var. Gerekirse asker selamı çakarım. Sekiz ay süreyle asker selamı çakmışlığım vardır. Kafamda bu operasyonla ilgili cehennemde yaşama pahasında deli sorular dolaşıyor. Yani aslında köprüden önce son çıkış gibi tımarhaneye son çıkış halinde görüyorum kendimi ve ülkeyi…Gerçekten her şeyin ters yüz edildiği- edilebildiği bir ülkede akıl sağlığını korumak zor. Dün savaştık bugün koca abiler geldi, barıştık. Eğlenceli değil mi? Aslında öyle, eğer insanlar ölmese, yerlerinden yurtlarından edilmese, bir oyun olsa hani Shakespeare amcanın bir zamanlar dediği gibi: Dünya bir sahne…
Bu ülkede yaşamasak, yukardan baksak olan bitene gerçekten eğlenceli olurdu. Mesela ben o televizyona çıkan abi gibi kafaya sahip olsam. Bu operasyon sayesinde Amerika'nın ennnn üst düzey yetkilileri bizimle anlaşmaya geldi desem. Buna inansam ve karşımdakinin inanmasını beklesem…
Ha bir de bütün aşağılık komplekslerimle emperyalizme karşı olduğumu söylesem. O marşı söyledikleri için, bu ülkede ağır bedeller ödeyen, dayak yiyen, hapishanelere atılan, öldürülen, hatta idam edilen insanların olduğunu unutarak. Cumhurbaşkanının konuşma yaptığı salonda; "Gündoğdu hep uyandık, siperlere dayandık, bağımsızlık uğruna, al kanlara boyandık" marşının sözlerini değiştirerek 'yeni üretilmiş gibi' hiçbir korku yaşamadan ve bedel ödemeden söylesem, bu ülkenin muteber vatandaşı olur muydum acaba? Muteber,muteberiz, muteberler... Diye gider bu hikaye.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021