Ümit KIVANÇ
Başlığı okuyunca tahmin edebileceğiniz üzre, HDP ile ilgili birşeylerden bahsedeceğim. Siz bu yazıyı okuyana kadar, seçim bildirgesi didik didik edilmiş olacak. Bu yüzden, birçok kimsenin daha ilk anda dile getirdiği bir genel tesbiti tekrarlamakla yetineceğim: Bu, gündelik bir siyasî bildiri, bir seçim dönemi için toparlanmış sözler bütünü falan değil, dört başı mâmur bir siyasî program.
Zaten burada konu edeceğim ayrıntı da her şeyden önce, HDP'nin kalıcılığına işaret ediyor.
HDP, tam da seçim arifesinde, eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın ağzından, 1915 için “tereddütsüz soykırım” dedi.
1915'te yaşanan toplu kıyım, tehcir, gasp, tecavüz, çocuk ve insan kaçırma silsilesinin hukuken soykırım sayılıp sayılmayacağını tartışmayacağım burada. İsterseniz saymayın. Katilin katil, kurbanın kurban olduğunu inkâr etmeyi içeren herhangi bir tavrı ciddiye almak abes artık. Aslına bakarsanız, yeryüzündeki Ermenilerin büyük çoğunluğu için de meselenin esası bu değildi ve değil. (Hrant yana yakıla bize bunu anlatmaya çalışıyordu.) Çünkü soykırım tanımı, kabul edilmesi halinde olan bitenin insanî boyutunu ortadan kaldırıverecek sihirli bir araç değil. Soykırımı, İttihatçıların bütün “hallolunmuştur” yanılsamasına rağmen bugün hâlâ süren “Ermeni meselesi”nin eksenine oturtan, müthiş bir pişkinlikle, utanmazlıkla, vicdansızlıkla sürdürülen, biraz da çocukça inkâr politikasıdır; arşivleri ayıklayıp edip sonra “tarihçilere bırakalım” ayaklarına yatılması numaralarıdır, bir. İkincisi de, Cumhuriyet tarihi boyunca Hıristiyan azınlıklara yönelik sürme, yerinden etme, malına-mülküne elkoyma, ayrımcılık, aşağılama, hayatını zorlaştırma “tedbir”lerinin aralıksız sürdürülmesi, bunlar yetmiyormuş gibi, Hrant Dink suikastı ve sonrası, tam 24 Nisan günü askerde Sevag Balıkçı'nın öldürülmesi ve sonrası ile âdetâ soykırıma güncel kanıtlar sunulmuş oluşudur.
Karşıdan bakıldığında görünen manzara şudur: 1915'te bir işe başlanmış, bu iş, koskoca imparatorluğun yıkılması, yerine Cumhuriyet'in kurulması gibi köklü bir değişime rağmen, istikrarla sürdürülmüştür. Varlık Vergi'leriyle, toplama-çalışma kamplarıyla, Trakya pogromlarıyla, 6-7 Eylül'lerle, 1964 tehciriyle yapılanı elbette en hafifinden etnik temizlik diye tanımlamak gerekir. Bütün bunlar, şüphesiz, o mesnetsiz, yüzsüzce inkâr tutumu kadar, 1915'e dair değerlendirmeye ışık tutacak olaylardır.
Demek istediğim, bütün bu olan bitenden sonra, hele Ermenilerin, 1915 için soykırımdan daha düşük seviyeli bir tanımı kabul etmelerini beklemek olacak şey değil.
Peki bu nasıl olabiliyor, nasıl beklenebiliyor? Türkiye'de hüküm süren dünyaya kapalılık, cehalet, kuşaklar boyu damardan zerk edilmiş ırkçı şartlandırmalar vs. sayesinde.
Neden ille sürdürülüyor? Çünkü bu devlet genel olarak bu etnik temizlik operasyonlarıyla kuruldu ve kurumlaştı. Zenginlerimizin çoğu, elkonmuş, çalınmış çırpılmış Ermeni ve Rum mallarıyla mülkleriyle zengin oldular.
Aslında bu sorunun cevabı için orayı burayı uzun boylu eşelemeye gerek yok. Avrupa Parlamentosu'nun soykırım kararına tepki amacıyla AKP, CHP ve MHP'nin anında biraraya geliverişi yeterince izah edicidir.
Kaldı ki, henüz Süryani soykırımından sözetmedik bile...
Başta belirttiğim gibi, şu anda amacım Ermeni soykırımı konusunu tartışmak değil. Ne yazık ki hâlâ abuk subuk, bilmiş bilmiş, saçmasapan savunmalarla, ırkçı-milliyetçi tepkilerle, bin türlü üçkağıt ve hilebazlıkla, yüzsüzlükle boğuşmak zorunda olduğumuzdan, bunca lafı etmeden mevzuya dokunulamıyor. Soykırım lafı açılır açılmaz, normal şartlarda birbirinin gırtlağına sarılan ne kadar farklı toplum kesimlerinin biraraya gelebildiğini biliyoruz. Bu durumun, bir seçim öncesi ortamı açısından manasını da tasavvur edebiliyoruzdur sanırım.
Bu yüzden, HDP'nin bu belalı mevzuda derhal ve “tereddütsüz” şekilde kendini öbür partilerden ayırması, Demirtaş'ın “soykırımı tanıyoruz” açıklaması yapması, yakın siyasî tarihimizdeki en cesur adım olarak tanımlanmalı. Buna veanlamına dikkat çekmek istiyorum.
Ermeni soykırımı, meselâ bir Menemen katliamı gibi, devletin askeriyle gelip icra ettiği (o arada, “şeriatçı ayaklanma” yüzünden bir Yahudi esnafı da astığı!?!) bir operasyon değil. Dersim ’38 gibi, bir tarafta halkın, öbür tarafta devletin, net saflar halinde yeraldıkları bir kıyım değil. Soykırım sırasında katliamlara, yağmalara, tecavüzlere, çocuk ve kadın kaçırmalara maalesef halk da katıldı. Bu insanlık suçlarını sırf askerler, (bir kısmı hapishanelerden bu iş için salıverilmiş mahkumlardan meydana gelen) Teşkilatı Mahsusa birlikleri veya yollarda pusuya yatan eşkiya işlemedi. Çoğu yerde eşraf, planlamaya katıldı. Yağmadan pay almak isteyene pek mani olan çıkmadığından, irili ufaklı suç işleyen çok kişi oldu. Sadece Türkler de değil, Kürt yerel egemenleri örgütlü olarak, Kürt halkından kimileri de “özel girişim” halinde katliama, yağmaya, gaspa katıldı.
Bu yüzden, bir partinin Ermeni soykırımı konusunda alacağı tavır, AKP, CHP ve MHP'yi birleştiriverdiği gibi, bir kısım Türklerle Kürtleri de anında yanyana -tabiî o partinin karşısına- geçiriverir.
HDP'nin soykırıma ilişkin tavrına bakınca görmemiz gereken, sadece cesaret mi? Hayır. Cesaret önemli. Adalet duygusuna ve kavramına dayalı parti tavrı bizi (hepimizi değil, biliyorum) elbette memnun eder; ancak burada -seçim bildirgesiyle de şüpheye yer bırakmayacak şekilde pekiştirilmiş olan- bir de önemli siyasî işaret var: Şu an için öngörülemez, beklenmedik bir kaza HDP'nin bu oluşum-gelişim sürecini yolundan saptırmazsa, bu partinin ilk bakışta görünenden, sanılandan daha uzun vadeli, daha kalıcı bir siyasî çizgi oluşturma hedefi güttüğü ortada. Tam da seçim öncesinde Ermeni soykırımını tanımak, geçici-gündelik siyasî hesap mantığıyla bağdaşacak iş değil. Hattâ tam tersi. Bu ancak, geleceğe yönelik, yerleşik siyasetinkinden farklı bir zemin için taş döşeniyorsa anlam ifade eder. Kürtlerin de büyük kısmından tepki görebilecek, bu seferlik kendisine kayabilecek CHP oylarının bir kısmını kaçırtabilecek bu tavır, ancak sahiden çoğulcu ve sahiden demokratik bir hayat isteyen, güçlü bir toplumsal hareket amaçlanıyorsa isabetli ve işlevli sayılır.
Aksi halde, ısrar ve istikrarla her yıl 24 Nisan anmalarında bir “sol” grubun protestoya gelip sessiz anmayı bağırış çağırışıyla kirlettiği ve bunun solcular arasında hiç de garip karşılanmadığı, milliyetçiliğin, ırkçılık dozundaki en zehirli haliyle veya anti-emperyalizm kılığındaki versiyonuyla her türünün herkesin kanında dolaştığı bu ülkede Ermeni soykırımını tanımak, olsa olsa, tam da seçim öncesi yapılmış aptalca bir gaf sayılırdı.
Ermeni soykırımına dair beyanı, HDP'nin oluşturmaya çalıştığı kapsayıcı-yeni sol çizginin uzun vadeli, kalıcı olacağına dair bir işaret ve bu çizgiyi kısa vadeli oportünizmle kirletmeme niyetinin göstergesi sayıyorum.
* * *
Bugün 23, yarın da mâlûm, 24 Nisan. “Çocuk Bayramı” ile Ermenilerin hazin anma gününün ardarda gelişini zamanında Hrant konu -ve dert- etmişti. Bir ara hazırladığımız kısa filmlerden birinde, Hrant'ın bu yazısı seslendirilmişti. Lütfen şu linke tıklayıp Hrant'ın sözlerine kulak verin: https://vimeo.com/8391259. “23 Buçuk Nisan”başlıklı bu yazı, Hrant'ı öldürtenlerin bizi ne muazzam bir değerden yoksun bıraktıklarını bir defa daha ortaya koyacaktır. Tam da bugünlerde Hrant aramızda olsa her şey ne kadar farklı olabilirdi...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024