Ümit KIVANÇ
Birikim’in 357. (Ocak 2019) sayısında, Teknolojik İş(lev)sizlik’in yazarı Kemal İnan’la yapılmış uzun bir söyleşi yeraldı. 2012’de basılan kitabın yazarı, Tanıl Bora’nın sorularını cevaplarken, artık yarının değil bugünün sorunu saymak zorunda olduğumuz bir dizi kritik değişime dair önemli sözler söylüyor.
Henüz gereken ilgiyi göstermiyoruz, ancak bu söyleşide ele alınan sorunlar yeni bir dünyada yaşayacağımız yeni zorluklara denk düşüyor. Bildiğimiz işlerin bildiğimiz işler olmaktan çıkacağı, vasıfsız iş denen şeyin dünyadaki vasıfsız insanların pek azına yetecek kadar kalacağı, sanayi toplumunun karşılıklı bağımlılık da ifade eden sömürü ilişkisinin yerini bambaşka tahakküm tarzlarının alacağı söylenen o meşum geleceğin içinde yaşamaya başladık sayılır.
Son günlerde haber olan sadece iki gelişmeyi hatırlatayım.
İlki, dünyanın en zengin yirmi altı kişisinin elindeki servetin insanlığın aşağı yukarı yarısınınkine, üç milyar altı yüz milyon kişininkine eşit olması. Buradaki “servet”i “kudret”e tahvil ederek anlamakta fayda var. Bu kudret yoğunlaşması eğer kaçınılmaz olarak kendine münasip baskı ve ilişki tarzlarını yaratmazsa, insanlık tarihindeki hiçbir sonucu hiçbir nedene bağlı olarak açıklayamayacağımız bir rastlantılar âleminde doğup büyüyüp bugünlere geldik demektir.
İkinci gelişme, 2030’a kadar dünyadaki “iş”lerin 800 milyonunun ortadan kalkacağı öngörüsü. Bunun abartılı bir öngörü olmadığında, teknolojik gelişme hızı, meselâ iklim değişikliğindeki gibi, tahminlerin ötesinde seyrederse daha fazla iş alanının daha kısa sürede yok olabileceğinde soruna kafa yoran herkes birleşiyor.
Süreç içinde karşımıza çıkacak iki olguyu daha bunlara eklemeliyiz. Biri şu: teknolojik gelişme (otomasyon ve yapay zekâ) yüzünden zamanla yok olacak işler arasında sadece vasıfsız işçilerin yerine getirdiği “mavi yakalı” işlevleri bulunmuyor; birikmiş veriyi değerlendirerek yargıya varma sürecinin ağırlıkta olduğu tıp ve hukuk alanlarında bugünün ayrıcalıklı meslek sahiplerini epeyce kötü sürprizler bekliyor.
Öbür ilave olgu da şu: teknolojik gelişme şüphesiz yok olanların en azından bir kısmına karşılık yeni iş alanları açacak, ancak işlerini kaybedecek olan insanların pek azı bu işleri yapabilecek donanıma sahip olacak. İnsanlar durmadan yeni yeni kapasiteler edinmek, yani yeniden eğitim görmek durumunda kalacaklar, çünkü gelişen teknolojinin ihtiyaç yaratacağı işlerin hemen hiçbiri, kısa süre önce ortada olmayan birtakım bilgiler edinilmeksizin görülemeyecek. Belki de insan denen canlının bireysel kapasitesini aşan ihtiyaçlar meydana çıkacak.
İş insan denen canlının kapasitesini aşmaya gelince orada duralım ve az geriye sıçrayalım.
“Yeni kontrat lazım”
Kemal İnan, “sanayi toplumunun yazılı olmayan kontratı”nda yeralan “ilke”ye işaret ediyor: “her birey yaşamını (ücretli) emeği ile sağlamalıdır”. İnan buradan hareketle, müstakbel “bilgi toplumu”nun “yeni bir toplumsal kontrat ve bu kontrata uygun yeni bir değer ve ahlâk anlayışı” gerektireceğini belirtiyor. Bu nasıl bir anlayış olabilir? İnan: “Her bireyin, emeğinin ticarî değer yaratıp yaratamamasına bakmadan maddî ve manevî ihtiyaçlarının karşılandığı olanaklara sahip olması bir insanlık görevi olarak toplumca sağlanmalıdır gibi bir ilke.”
Burada sözü edilen sorunsal bir süredir insanlığın geleceğine kafa yoran herkesi meşgûl ediyor. Akla gelen çözüm yollarından biri, “evrensel temel gelir” veya “evrensel asgarî gelir” diye tanımlanıyor. İnan’ın ifadesiyle, “geçimini sağlayacak kadar gelir yaratamayan insanları düşünerek koşulsuz bir biçimde her vatandaşına belli bir aylık gelir sağlayan bir desteğin oluşturulması”.
Tabiî böyle bir çözüm yolunun uygulanmasının, hattâ başta kabul edilmesinin önünde çok ciddî ideolojik engeller var. Kapitalizm bu engelleri bunca zaman içerisinde hunharlıkla, insafsızlıkla ve maalesef başarıyla imal etti. ’80 sonrasının neoliberal saldırganlığı da tahkim etti, üzerlerini jilet telle kapladı, eşitlik fikrine karşı her girişimi âdetâ kutsallaştırdı. Varılan insanlık durumunda, dünyanın en rahat, en konforlu yaşanabilen ülkelerinden İsviçre’de yurttaşlar, ayrımsız herkese aylık temel gelir bağlansın mı diye yapılan referandumda yüzde 77 oranında hayır oyu verdiler. İstemediler yani işsiz kalanın aç kalmamasını ya da insanların bu asgarî gelire razı olarak icabında çalışmadan yaşayabilmesini.
Elitlerin kaygısı
Üzerinde uzun uzun düşünmeye değecek bir somut hadise var. İnan’ın sözleriyle: “en yüksek gelir dilimleri arasında yeralan ABD Silikon Vadisi profesyonelleri ve girişimcileri Evrensel Temel Gelir çözümünün en hararetli destekçileri arasında yeral[ıyor]”. İnan’ın aktardığına göre bu tutuma üç farklı açıklama getiriliyor. İlki, bu ayrıcalıklı seçkinlerin “kendilerini varolan işsizlikten ve gelir eşitsizliklerinden sorumlu tutmaları”. Silikon Vadisi’nde bu ölçekte toplumsal sorumluluk duygusu bulunduğuna inanmak zorsa da, en azından bazıları için böyle bir ihtimalin sözkonusu olabileceğini kabul edelim. İkinci açıklama daha gerçekçi: eşitsizlikler öyle büyür ki, “politik olarak kabul edilebilir düzeyi” aşar, bu da “toplumsal patlama”ya yolaçar, bizzat varlığımız tehlikeye girer, diye düşünen Silikon Vadisi elitleri, tedbir peşinde. İnan’a göre “daha gerçekçi bir neden” ise şu: “[bu profesyoneller] sorunun teknolojik boyutunu en iyi -en azından sıradan iktisatçılardan daha iyi- anlayan kesimi oluşturdukları için başka çözüm görememeleri.”
İnan, 2020 seçimlerinde Demokrat Parti’den adaylığını koymaya hazırlanan yapay zekâ girişimcisi Andrew Yang’ı örnek gösteriyor. Çin asıllı girişimci, herkese bin dolarlık Evrensel Temel Gelir kurumu kurma hedefiyle bu işe girecek. İnan, Yang’ın bir söyleşide dile getirdiklerini aktarıyor. Yang, otomasyonun toplumsal sonuçlarıyla ilgilenmesinin sebebini açıklarken, “yarattığı sosyal, ekonomik ve politik işlevsizliğin gözümüzün önünde cereyan etmesi”ne işaret ediyor, şöyle devam ediyor: “Donald Trump’ın başkan olmasının nedeni, başkan olması için seçimde kazanması gereken ve kazandığı Michigan, Ohio, Pennsylvania, Wisconsin, Missouri ve Iowa eyaletlerinde 4 milyon imalat sanayi işinin otomasyonun kurbanı olmasıdır. Ve teknoloji sektörleri içinde çalışan herkes gayet iyi biliyor ki, aynı durumlar perakende sektöründe çalışanların, çağrı merkezi çalışanlarının, hızlı yiyecek sektörü çalışanlarının, kamyon şöförlerinin ve ekonominin kalan kısmında çalışanların da başına gelecek. (…) Ben başkanlık seçiminde adayım, çünkü biliyorum ki, dünya sanayisinin en büyük ekonomik dönüşümünde üçüncü (son) raundu yaşıyoruz ve politikacılarımız bu durumu hiç mi hiç anlamıyor.”
Söyleşinin devamında Kemal İnan, işsiz ve işlevsiz kalacak olanlara evrensel temel gelir sağlanması için konacak vergiler yüzünden nitelikli emeğin oradan oraya kayması ihtimalinden ve evrensel asgarî gelir için emek ve sermaye açısından geçerli koşulların “küresel düzeyde” eşitlenmesi gereğinden -ve bunu gerçekçi bulmadığından- sözediyor. Biz İnan’ı ve söyleşiyi izlemeyi burada bırakalım. Azıcık kendi yolumuza gidelim. Ancak ihtimallerin ürkütücülüğünü gözönüne alarak, yalnız birkaç adım ilerleyip mola verelim.
İnan’ın aktardığı Andrew Yang’ın sözleri, geri planda bize ne anlatıyor? Çok şey. Trump’ın başa gelişi öyküsü, biliyoruz ki, tek başına marjinal edebiyat dergisinde yayımlanmış bir gerçeküstücü hikâye değil. Çok benzer başka öykülerle birlikte günümüzün karanlık antolojisini oluşturuyor. Ona seçim kazandıran etkenler, bunlar yüzünden ona oy verenler, icraatıyla hizmet ettiği kesimlerin vaatleriyle oy aldığı kesimlerle neredeyse zıt oluşu, kendisini başa getiren mekanizma dahil, her türlü demokratik usûlü, ortamı, hukuku, yasallığı, yönetim erkini dengeleyebilecek her türlü kurumu ortadan kaldırma yönündeki alenî ve pervasızca girişimleri, üslûbunun küstahlığı, bunun üslûptan ibaret olmayıp destekçilerine meşru sorun çözme yöntemi olarak kaba kuvveti gösterişi… bunlar günümüzün yükselen faşizan-otokrat eğilimlerinin ortak çizgileri.
Artık “eğilim” dememiz pek de isabetli görünmeyen, çünkü yavaş yavaş yerleşmeye başlayan yeni otokrasi yönündeki hareketlerin tepesinde bu özellikler teşhis edilebilirken, hareketlerin tabanı üzerine, konu ettiğimiz otomasyon-işsizleşme-işlevsizleşme açısından neler söylenebilir? Galiba çok kötü şeyler. Öncelikle, bu destekçi kitlelerin başlarına gelecekleri “hiç mi hiç anlamadıkları”.
Çok yakın gelecekte otomasyon yüzünden işlevsiz ve kudret sahipleri açısından gereksiz kalacak, taşınması bugüne kadarki insanlık âdâbı bakımından zarurî ama aslında son derece yararsız yük haline gelecek -şimdilik buna sadece Fransa’daki Sarı Yelekliler kısmen uyandı- insanlık kesimi içerisinde Trump ve benzerlerinin destekçileri ikinci büyük dilimi oluşturuyor.
İlk büyük grup şüphesiz azın da azı gelişmiş ve bundan fazla gelişmeye imkân bulamayacakları belli olan gariban ülkelerin kısa zamanda bol teknolojili işlevler edinme şansı edinemeyecek olan ahalisi. Yeni dünyanın ileri teknolojili muazzam güvenlik tedbirleri altında kendilerine güvenli ortam inşa edebilecek elitleri için, Sahra Altı’nın aç ahalisi, olsa olsa, günün birinde kapıya hücum edecek işe yaramazlar sürüsüdür. Birkaç yıldır giderek -her bakımdan- şiddetlenen göçmen-mülteci akınına, sahillere vuran çocuk bedenlerine böyle bir gelecek perspektifinden bakıldığında, insanlık tarihinin içinde bulunduğumuz aşaması daha kolay anlamlandırılabilir.
Yine buradan bakıldığında, toplumsal-hukukî her türlü denge ve denetim mekanizmasını ortadan kaldıran, hak aramayı suç haline getiren, vicdan, insaf kavramlarını dilden atan dizginsiz yeni otokrasilerin destekçisi kitlelerin, muazzam şevkle kendi kuyularını kazdıklarını da seçebiliyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları

















































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024