Vahap COŞKUN
Amedspor’un üç hafta önce Kastamonuspor ile bir maçı vardı. Ligin düğümü büyük ölçüde bu maçta çözülecekti. Zira Amedspor lider, Kastamonuspor ise ikinci sıradaydı. Arada 3 puan fark vardı. Büyük maçı Amedspor kazanınca Diyarbakır bayram yerine döndü. Uzun süredir hasreti çekilen 1. Lig’in ucu görünmüştü.
Sonraki hafta rakip Iğdırspor’du. Bir hafta boyunca şehir bu maçla yatıp kalktı. Beklenti, takımın galibiyet serisini sürdürüp taraftarına ligin bitimine iki hafta kala bir şampiyonluk turu attırmasıydı. Ancak işler ters gitti. Iğdırspor çok iyi hazırlandığı maçta, Amedspor’a top göstermedi ve maçı da net bir skorla alarak gitti. Iğdırspor evine şen döndü, Diyarbakır’da ise yürekler kırıldı ve kutlama hazırlıkları elde patladı.
Neyse ki puan farkı, derin bir endişeye kapılmayı engelleyecek kadar çoktu. Umutlar bir sonraki Somaspor maçına ertelendi. Avucunun içine gelen şampiyonluğun herhangi bir kazaya kurban gitmemesi için hem Diyarbakır’dan hem de Ege illerinden Amedsporlular Soma’ya akın edince, Soma’ya Diyarbakır havası egemen oldu. Kritik bir maçtı; takım zor da olsa galibiyeti çıkarmayı bildi. Şampiyonluğun eli kulağındaydı artık; Soma sokaklarında başlayan kutlamalar Diyarbakır sokaklarında devam etti.
Ve nihayet son haftaya gelindi. Amedspor final çizgisine 3 puan önde ve 10 gol averajı ile girdi. Evet, futbolda son düdük çalıncaya kadar her şey olabilirdi ama Amedspor’a şampiyonluğu kaybettirecek kadar bir şey olmazdı, olamazdı. Nitekim olmadı da. Türkiye liglerinin en renkli hocalarından Yılmaz Vural’ın çalıştırdığı Menemenspor ile seyir zevki düşük ama mücadele düzeyi yüksek bir maç oynandı. Maç beraberlikle neticelendi ve Amedspor’un fiili şampiyonluğu resmî bir hüviyet kazanmış oldu.
Hülasa, Amedspor’un şampiyonluk kutlamaları dört haftaya yayıldı ve elbette kutlamaların en büyüğü şampiyonluğu tescilleyen Menemenspor maçının akabinde yaşandı. Şehrin bu zafere susamışlığı o kadar büyüktü ki hakemin maçı bitiren düdüğüyle birlikte taraftar sel olup sahaya aktı. Çitler, engeller, bentler aşıldı ve taraftarlar şampiyonluk hasretini, bu başarının mimarı olan teknik ekip ve futbolcularla birlikte sahada dindirdi.
2022’de Trabzonspor’un şampiyonluğunu ilan ettiği maçta yaşananların bir benzerini yaşadı Diyarbakır Stadı. Taraftarı kendinden geçiren gollere sahne olan bu saha, bu kez kendinden geçmiş taraftarların halaylarına ev sahipliği yaptı. Tabiatıyla salt saha ile yetinmedi bu sevinç; caddelere, sokaklara, meydanlara aktı ve gecenin çok geç saatlerine kadar Amedsporlular, anaların ak sütü kadar helal olan bu başarının tadını doyasıya çıkarttılar.
Amedspor’u Sahiplenmenin Arka Planı
Şüphe yok, kolay elde edilmedi bu başarı. “Amed” adını aldığı günden beri bu takım, demokratik ilkelerle ve sportif değerlerle bir irtibatı olmayan siyasilerce mütemadiyen hedef gösterildi. “Türkiye liglerinde Amedspor diye bir takım olmayacak” (Ümit Özdağ) dendi. “Bize göre Amed diye bir yer yoktur, Amedspor’dan da bahsedilemez” (Devlet Bahçeli) diye varlığına kastedildi. Dönemin İçişleri Bakanı (Süleyman Soylu) tarafından “Terör örgütünün direkt talimat verdiği bir spor kulübü olarak” nitelendi. Bilhassa vazifesi takımı ve taraftarlarını korumak olan bir içişleri bakanının Amedspor’un boynuna “terör” yaftasını asmasının manası, bu takımın ateşlere atılmasıydı.
Öyle de oldu; Amedspor türlü baskılara ve haksızlıklara maruz kaldı. Taraftarlarına deplasmanlar yasak edildi, fiziki saldırılara uğradı, olur olmaz cezalara çarptırıldı, ekonomik ayrımcılığa tabi tutuldu, adil rekabet kuralları Amedspor için hiç geçerli olmadı. Velhasıl birçok yerde ateşle imtihan edildi Amedspor ve bunlardan geçerek geldi. Şampiyonluğa atfedilen anlamın büyüklüğü, bu arka planda yatıyor; bunu bilmeden bir şehrin bu başarıyı neden bu kadar coşkuyla sahiplendiğini anlamak mümkün olmaz.
Şampiyonluğun Yakıştığı Taraftar
Bir-iki istisna dışında, bu sezon Amedspor’un iç saha maçlarının tamamını seyrettim. Yeni bir taraftar profili ve yeni bir taraftarlık kültürü oluşuyor Amedspor’da. Evvela, kadınların ve çocukların taraftar içindeki oranı tatminkâr bir seviyede; ailesiyle birlikte maç seyredenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Taraftarlık şemsiyesi büyüyor ve çeşitleniyor; sosyal sınıf, siyasi görüş ve hayat tarzları birbirinden farklı insanlar, giderek daha fazla Amedspor ortak paydasında buluşmaya başlıyor.
Elbette bu profil, taraftarın tavrına ve hareketlerine de müspet bir etkide bulunuyor. Tribünlerde küfür neredeyse yok denecek kadar az, buna mukabil takımı koruma bilinci yüksek. Sahaya yabancı bir madde atıldığında hemen hoşnutsuzluk homurtuları yükseliyor. Tribünlerde bir gerginlik olsa, ekseriyetle gençler arasında tansiyon yükselse, hemen araya girenler oluyor ve olaylar büyümeden yatıştırılıyor.
Rakibin üzerinde tribün baskısı kurmak için büyük bir çaba sarf ediliyor. Top rakipteyken müthiş bir ıslık kopuyor, top Amedspor’a geçince destek alkışları hemen çığ gibi büyüyor. Futbol bu, kazanabileceğiniz gibi kaybedebilirsiniz de, Amedspor kaybettiği maçlarda rakibi takdir etmesini de biliyor. Mesela Kastamonuspor ve Iğdırspor gibi kora kor bir şampiyonluk mücadelesi içinde bulunduğu takımlara sahasında kaybetti Amedspor. Taraftar çok üzüldü bu sonuçlara ama bileğinin hakkıyla kazanan rakiplerini de alkışlarla uğurladı.
Şampiyonluğun çok yakıştığı bu taraftar kimliğiyle Amedspor, 1. Lig’e de çok değer katacak. Ancak şehriyle ve seyircisiyle bu takım, 1. Lig’i bir geçici bir yer olarak görüp asıl ikametgâhı olacak olan Süper Lig için planını ve programını yapmalı. Bir takımdan ötesine işaret eden potansiyeli var Amedspor’un. Lakin bu potansiyelin hakkını vermek ve daha da büyütmek için yakalanan ivmeyi sürdürmek lazım.
Ezcümle Amedspor, çoğu kendinden kaynaklanan nedenlerle olmasa da, 2. Lig’de çok vakit kaybetti. Kaybolan bu vakti telafi etmek için 1. Lig’deki misafirliğini çok uzatmamalı. Malum, misafirliğin kısa olanı makbuldür.
Rezaletin Daniskası!
Cumartesi günü Diyarbakır’da futbolun aydınlık ve insana mutluluk veren yüzü vardı. Ne yazık ki aynı saatlerde Serik’te futbolun karanlık ve insana hafakanlar bastıran yüzü ortaya çıktı.
2. Lig Beyaz Grup’ta şampiyonluk mücadelesi lider Esenler Erokspor ile ikinci sıradaki Vanspor arasındaydı. Son hafta Erokspor Serik Belediyespor’a, Vanspor da Bursaspor’a misafir oldu. Ancak şampiyonun belirleneceği bu maça Serik Belediyespor U19 takımı ile çıktı. Vanspor da bunun üzerine Bursaspor deplasmanında maçın 21’inci dakikasında sahadan çekildi.
Serik Belediyespor Teknik Direktörü Cem Kavçak, ifadeleriyle, karşımızda vahim bir tablonun olduğunu gösterdi. “Bugün şampiyonluğu doğrudan etkileyecek Esenler Erok maçına yönetim kurulunun U19 takımı ile maça çıkma kararı alması sebebiyle oluşacak şaibeli ortamın içerisinde adımızın bulunmasını istemediğimizden dolayı biz de teknik ekip olarak maça çıkmama kararı aldık.” Kavçak, olması gerekeni yaptı ve bir ömür boyu kendisini takip edecek olan bir ayıbın faili olmadı, ismini bu ayıba ortak etmedi.
Serik Belediyespor’un yöneticileri de açıklamalarda bulundular. Ama açıklamalarıyla dağıtmak şöyle dursun olayın üzerindeki şüphe bulutlarını daha da koyulttular. Olay net: Ligin şampiyonunun tayin edileceği bir maçta sahaya asıl takımı değil de U19 takımını sürmek, rezaletin daniskası! Bunun tartışılacak bir tarafı yok ve hiçbir gerekçe böyle bir rezalete mazeret olamaz. Serik Belediyespor’un yetkilileri öyle bir rezalete imza attılar ki hem Erokspor’un şampiyonluğunu gölgelediler hem de takımlarına kara bir leke vurdular.
Vanspor’un Türkiye’de futbolun çivisinin çıktığını gösteren protestosu da doğru ve yerindeydi. Doğrudan yükselme şansı elinden alınmış olsa da Vanspor’un play-off maçlarıyla 1. Lig’e çıkma şansı devam ediyor. Bu sene olmazsa da dünyanın sonu değil, Vanspor bir sene sonra 1. Lig’e çıkar. Fakat futbolun bütün değerlerini çiğneyerek itibarlarını yerlerde süründürenlerin üzerine yapışan kara leke bir daha çıkmaz.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025