Vahap COŞKUN
Esenyurt’un CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Özer, terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı ve belediyeye de kayyım atandı. Gerekçeleri dikkate alındığında, bu işlemin hukukilikle bir bağı kurulamaz. Kesin bir adanmışlık ve kör bir taraftarlıkla hadiseye bakmayan herhangi bir kişiyi, bu tasarrufun haklılığına inandırmanın imkân ve ihtimali yok. Eğer bu gerekçelere dayanılarak insanlar tutuklanacak ve görevlerinden uzaklaştırılacak olurlarsa, AK Partililer dâhil, etrafta tek bir Kürt siyasetçi, kanaat önderi ya da akademisyen kalmaz.
Hülasa karar hukuki değil tamamen siyasi! Tam da yeni bir sürecin gündeme geldiği bir dönemde yapıldığı için, bu karar daha ziyade süreçle bağlantılı olarak ele alındı. Birçok siyasi gözlemci, iktidarın attığı bu cüretkâr adımla sürecin daha doğmadan öldüğünü belirtti ve Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanmasını, bahsedilen sürecin ruhuna okunan bir Fatiha olarak değerlendirdi.
Şüphesiz, bu tür gayri-hukuki ve anti-demokratik kararlar, süreci zehirler. En azından, mütereddit olan kesimlerin kuşkularını büyütür, şikâyetlerini artırır, itirazlarını şiddetlendirir. Lakin tek başına bu olay, eğer taraflarda gerçek bir süreç iradesi varsa, sürecin bitmesine neden olmaz.
Binaenaleyh iktidarın bu hamlesinin süreçten çok CHP’nin içine dönük olduğu kanısındayım. Çünkü DEM Parti ile kurduğu ilişki, CHP içinde sorunlu bir alan oluşturuyor. Hem partinin tabanında hem de tavanında bu ilişkinin bütünüyle benimsendiği söylenemez. CHP içinde DEM Parti ile yakın olmaktan rahatsızlık duyan ve bu yakınlığın bitmesi için gayret eden bir kesim var.
Esenyurt’ta, CHP ve DEM Parti “kent uzlaşısı” siyaseti çerçevesinde, belediye başkan adayı olarak Ahmet Özer’i ortak bir kararla tayin etti. Özer, seçimleri hatırı sayılır bir farkla kazandı. “Terör” ithamıyla bu belediyeye bir operasyon yapılmasındaki başlıca gaye, CHP’nin DEM Parti ile irtibatının sorgulanmasını ve parti içi memnuniyetsizliklerin dışa vurulmasını sağlamak, böylece partinin içini karıştırmaktı.
İktidarının bu planında bir miktar başarı sağladığını teslim etmek gerekir. Çünkü gelecek seçimlerde adları Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçen iki isim, İmamoğlu ve Yavaş, bu karara farklı tepkiler verdi. Yavaş, hadiseye çok temkinli yaklaştı; ilk gün ses çıkarmadı, ikinci gün Özer’in tutuklanmasının ve belediyeye kayyım atanmasının yanlış olduğunu ifade etti ama kullandığı dil son derece dikkatli ve mesafeliydi.
Reste Rest
İmamoğlu ise, ilk andan itibaren Özer’e sahip çıktı ve iktidara çok sert bir dille yüklendi. Muhtemelen bu tavrını belirleyen, bu operasyonun esas hedefinin kendisi olduğunu ve eninde sonunda ateşin gelip kendisini yakacağını düşünmesiydi. Nitekim sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada doğrudan buna işaret ediyordu:
“Her şeyin farkındayız. Hangi filmin fragmanını izlettiğinizi net olarak görüyoruz. Hangi masa başı siyasi kumpası kurguladığınızı biliyoruz. Daha da önemlisi neden korktuğunuzu ve neden hileli yollara saptığınızı da gayet iyi anlıyoruz. Bunu millet de biliyor, millet de görüyor, millet de anlıyor.”
İktidarın bu atağından beklentisi, CHP’de bir yarılmanın olmasıydı. Beklentisi gerçekleşti ama hiç beklemediği ve istemediği bir gelişme daha oldu. İktidarın restini gördü İmamoğlu ve reste rest çekti. İmamoğlu meydan okuyan kararlı bir duruş sergileyince, onun elini zayıflatmak için yapılan operasyon, ters bir netice doğurdu. İki günlük hengâmeden İmamoğlu güçlenerek çıktı.
Gerek olay esnasında ve gerek sonrasında yaşananlar da bunu teyit eder nitelikte. İmamoğlu, partisinin siyasetini belirledi. Fiili bir lider gibi davrandı, CHP’nin gitmesi gereken yönü gösterdi. Keza bu olay, İmamoğlu’na bir başka açıdan daha fayda sağladı. Çözüm süreci tartışmalarında çok geride durdu İmamoğlu. Etliye sütlüye karışmayan bir görüntü verdi. Yavaş açıktan bu sürece karşı dururken, o renksiz kokusuz bir tutumu yeğledi.
Oysa İmamoğlu’ndan beklenen, siyasi bir çözüm fikrini desteklemesi ve hatta bunu tahkim eden öneriler getirerek sürece bir tür mihmandarlık yapmasıydı. Ne var ki İmamoğlu, büyük bir olasılıkla, olur da iktidar yarın bu süreçten vazgeçer o zaman ben ayazda kalmayım endişesiyle, pasif bir pozisyonda kaldı.
Laboratuvar Şartları
Oysa bu ciddi bir hataydı. Çünkü liderlik iddiası taşıyan bir siyasi aktörün farkı, böylesine kritik meselelere müdahale edebilmesi ve partisine bir istikamet gösterebilmesiyle ortaya çıkardı. Dolayısıyla Kürt meselesi gibi hayati bir konuda sahne gerisine çekilmek olacak iş değildi. En olmadık zamanda sesini kısmak İmamoğlu’nun hanesine eksi puan olarak kaydedildi.
İşte Esenyurt krizi, İmamoğlu’na bu hatasını telafi etme şansını verdi. Çözüm sürecinde düşük bir profile bürünerek yara alan İmamoğlu, Esenyurt’ta iktidara yüksek perdeden itiraz ederek yaralarını sardı. İnisiyatifi eline aldı, rakiplerine karşı avantaj kazandı ve parti içindeki konumunu güçlendirdi.
Sanırım iktidar da bunun farkına vardı, İmamoğlu’nu zayıflatmayı hedeflerken ona güç transferi yaptığını gördü ve ortaya çıkan tablodan hoşnut olmadı. Nitekim Külliye’den gelen “Esenyurt operasyonun İmamoğlu’na yönelik olarak yapıldığının aslı astarı yoktur” minvalindeki beyanlar da, bu hoşnutsuzluğun göstergesi.
Elbette siyasette bir oyun kurduğunuzda, işler her zaman istediğiniz gibi gitmiyor, çoğunlukla bulduğunuz umduğunuzdan farklı oluyor ve onunla mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz. Esenyurt’ta iktidarın başına gelen de bu!
İmamoğlu, 29 Ekim’de aslında Cumhurbaşkanlığı adaylığını münasip bir lisanla ilan etti. Herhalde onun oyun planında, mümkün olduğunca İBB Başkanı olarak devam etmek ve son düzlükte adaylık için sahaya inmek var. Ancak görünen o ki İmamoğlu’nun laboratuvar şartlarında seçime girme olanağı yok.
Esenyurt’u iktidarın İmamoğlu’nu ele geçen her fırsatta taciz etmeyi sürdüreceğinin bir nişanesi saymak, abartı olmaz. Keza, İmamoğlu’nu sıkıştırmak için iktidarın bundan sonraki süreçte de bu tür fiili ve hukuki hamlelerde bulunması da kimseyi şaşırtmaz.
O halde İmamoğlu’nun, bugün olmasa da yarın ama her halükârda kısa bir süre içinde, bir seçimde bulunması kaçınılmaz. İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için mücadelesini İBB Başkanı olarak mı yoksa daha farklı bir siyasi koltuğa (CHP Genel Başkanı) geçerek mi verecek? Soru bu.
Altılı Masa’nın düşeceği hatalara düşmemek ve onun akıbetini yaşamamak için hem İmamoğlu’nun hem de CHP’nin bu sorunun üzerinde etraflıca ve serinkanlı bir şekilde düşünmesi lazım.
Siyasette en önemli maharetlerden biri, elindeki kartı doğru zamanda açmayı bilmektir. Zira ne kadar değerli olursa olsun, elinizdeki kartı doğru zamanda masaya sürmezseniz, oyunu kaybetmeye mahkûm olursunuz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025
28.03.2025
19.03.2025
16.03.2025