Vahap COŞKUN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı için Prof. Dr. Ekmeleddin
İhsanoğlu’nu aday olarak önerdiğini açıkladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu öneriyi kabul ettiklerini ve seçimde bu isim etrafında çalışacaklarını belirtti. İhsanoğlu da, isminin gündeme gelmesinden sonra yaptığı verdiği ilk beyanatta, iki parti tarafından böyle bir göreve layık görülmesinin onur verici olduğunu söyledi, takdir ve teşekkürlerini ifade etti. Böylece aylardır gündemi meşgul eden “çatı aday” meselesi aydınlığa kavuştu; CHP ve MHP’nin Erdoğan’a karşı ileri sürdüğü koz İhsanoğlu oldu.
‘Sivil aday’
İhsanoğlu’nun adaylığı, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimi için takip ettiği siyasete uygun. Zira Kılıçdaroğlu daima Çankaya’ya “sivil” birinin çıkması gerektiğini belirtiyordu. “Sivil” derken de, siyasetçi olmayan veya aktif siyasetin içinde yer almayan birini kastediyordu. Böylelikle hem Erdoğan’ın adaylığına karşı çıkışını temellendiriyor, hem de cumhurbaşkanlığı makamını –bu makama atfedildiği üzere- tarafsızlık ve siyaset d-hatta siyaset üstü- tutmaya gayret ediyordu. Saygın bir akademisyen ve tanınmış bir diplomat olan İhsanoğlu, bu siyasete denk düşen bir isimdi.
Ne var ki Kılıçdaroğlu’nun yürüttüğü bu siyaset isabetli değil, çünkü gerçeklerle örtüşmüyor. Her şeyden önce “tarafsızlık” bir gerçeği işaret etmiyor; o, bir mit. Herhalde Özal’ın, Demirel’in, Sezer’in ve Gül’ün tarafsız olduğu söylenemez. Özal yeni bir anayasal rejime geçmek istiyordu, bu uğurda Demirel ile amansız bir mücadele içindeydi. Demirel, 28 Şubat’ın baş aktörüydü ve seçilmiş hükümetin alaşağı edilmesinde en mühim rolü oynadı. Sezer, AKP’ye karşı ana-muhalefet partisi gibi çalıştı. Gül, AKP’li kimliğinden hiç vazgeçmedi. Hiçbir cumhurbaşkanı tarafsız değildi ve bundan sonra da olmayacak.
Keza cumhurbaşkanının siyaset dışı ve siyaset üstü olması da imkânsız. Mer’i Anayasada cumhurbaşkanlığı sembolik bir makam olarak öngörülmüyor. Aksine yasama, yürütme ve yargı alanında çok sayıda yetkiyle donatılmış bir cumhurbaşkanlığı söz konusu. Dolayısıyla cumhurbaşkanı sistemin merkezinde oturuyor ve siyasi gündeme aktif bir şekilde müdahale edebiliyor.
Buna bir de “halk tarafından seçilme” durumunu eklemek lazım. Artık siyasi partiler bazı dengeleri gözeterek ve/veya bazı odakların baskılarına bakarak bir cumhurbaşkanı seçemeyecekler. Çankaya’da oturmak isteye, halka gidecek, onun talebini alacak ve onu ikna etmeye çalışacak. Halk tarafından göreve getirilen biri daha fazla meşruiyete sahip olacak. Böylelikle cumhurbaşkanının siyasetle irtibatı yoğunlaşacak, cumhurbaşkanı daha siyasi bir kişilik olacak.
Kemalizmden ümit kesmek
CHP’nin İhsanoğlu’nu aday göstermesindeki mantık –muhtemelen- şöyle: “CHP ve MHP seçmeninin hiçbir koşulda Erdoğan’a oy vermeyecek. Eğer AKP tabanından oy getirecek bir aday gösterilirse, Erdoğan’ı yenmek mümkün olacak.” İhsanoğlu’nda karar kılınmasının ardındaki bu hesabın tutup tutmayacağı ayrı bir sorun. Ben tutmayacağı kanaatindeyim. Kâğıt üzerinde çok makul görünen bir hesap siyaset sahnesinde boşa çıkabilir. CHP ve bilhassa MHP seçmeninin topyekûn İhsanoğlu’nun ardında duracağına da, AKP seçmeninin bir kısmının dahi Erdoğan dururken İhsanoğlu’na teveccüh göstereceğine ihtimal vermiyorum.
Ama İhsanoğlu tercihinin CHP için daha derin bir anlamı da var. O da CHP ile Kemalizm arasındaki ilişkinin yeniden tanımlanmasıdır. Kanımca dindar ve muhafazakâr kimliğiyle maruf birinin Çankaya için aday gösterilmesi, mevcut CHP yönetiminin Kemalizmden umudunun kalmadığının bir itirafıdır.
Kemalist özellikleri ağır basan birinin toplumda bir karşılığı yok. Böyle biriyle yarışa girmesi halinde CHP’nin bir hezimetle karşılaşacağı da aşikâr. Kemalizm toplum nezdinde bitmişti, şimdi CHP bunu görüyor ve kendini buna göre konumlandırıyor. Klasik CHP’li birinin halkın yapacağı bir seçimde hiçbir şansının olmadığını kabul ediyor ve tabanıyla hiçbir bağlantısı bulunmayan birini Atatürk’ün makamına aday gösteriyor.
CHP’de yarılma
Bu tercih, bir taraftan AKP’nin ve onun temsil ettiği sosyolojinin merkeze oturduğuna işaret ediyor. Öyle ki, CHP pozisyonunu bu yeni merkeze göre belirlemek zorunda kalıyor. Diğer taraftan ise CHP’de içinde yeni sorunlara kapı aralıyor. CHP’nin katı Kemalistleri ve ulusalcıları İhsanoğlu’nun aday gösterilmesinden rahatsızlar. Onu kolaylıkla benimsemeyecekler, Erdoğan karşıtlık için olsa bile ona can-ı gönülden çalışmayacaklar. Dolayasıyla önümüzdeki günlerde parti içinde ulusalcılar ile partiyi yeni koşullara adapte etmek isteyenler arasında bir kapışma yaşanması sürpriz olmayacak.
Ama tarih Kemalizmin yanında değil. Kemalistler Türkiye çapında etki kaybına uğradılar; anlaşılan şimdi de CHP’deki önemlerini ve tesirlerini yitirecekler.
Radikal 2’nin vedası
Radikal dijital yayına geçiyor; artık basılı olarak yayınlanmayacak, sadece internette olacak. Gazetenin Pazar eki Radikal 2, geçen hafta veda etti.
Sanırım bugün sağda-solda yazan birçok kişi için Radikal 2, son derece önemli bir mecrayı ifade ediyor. 18 yıl önce, söyleyecek sözü olan ama bunu kamusal alana aktarma imkânı bulunmayanlar için çok önemli bir işlev gördü Radikal 2.
Yanlış hatırlamıyorsam Radikal 2’deki ilk yazım 1999’da yayınlandı. 2013’e kadar sık aralıklarla Radikal 2’ye yazdım. Kamusal tanınırlığımın oluşmasında Radikal 2’nin çok büyük bir payı var. 17 yıl boyunca Radikal 2’nin yayın yönetmenliğini yapan Tuğrul Eryılmaz’a ve ondan sonra yükü devralan Nazan Özcan’a kendi adıma çok şey borçluyum. Onlara çok teşekkür ediyor, yollarının açık olmasını diliyorum.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025