Vedat Bilgin
Macron’un çıkıp neredeyse bütün talepleri fazlasıyla karşılayacağını söylemesine rağmen, ‘Sarı Yeleklilerin’ durmayan eylemleri işin mahiyetinin farklı olduğunu görmeye yetmez mi? Buna rağmen hâlâ işin içinde yabancı parmağı arayanlar, akaryakıt fiyatları ya da başka bir gerekçe ileri sürerek sözüm ona meseleyi açıklayanların sayısında henüz bir azalma olmamıştır.
Ortada bir siyasal meseleden önce toplumsal bir mesele olduğunu anlamak için komplocu düşünceden kurtulup, sosyal bir mesele nasıl anlaşılır diye bakmak gerekir. Bu sebeple başta Paris olmak üzere Fransa’da yayılan, oradan bütün Avrupa’ya yönelme eğilimi gösteren bu olayları başka bir açıdan ele almak gerekmektedir.
SANAYİ ÖTESİNİN KRİZİ
Meselenin birkaç boyutu bulunmaktadır. Birinci boyutu Batı toplumlarının post- endüstriyel aşamada yaşadıklarıyla ilgilidir. Bu aşamadaki Avrupa toplumları aynı zamanda ‘refah toplumu’ denilen bir toplumsal yapıya sahiptirler. Batı’nın yirminci yüzyılın sonunda karşılaştığı en önemli sorun refah toplumu aşamasında karşılaştığı ‘küreselleşme dalgası’ olmuştu. Burada mesele, post endüstriyel toplumsal aşamayı, küresel sürecin dinamiklerine göre şekillendirmeyi başarıp başaramamasıyla ilgiliydi. Batı’nın bu dalgaya iki türlü cevap verme ihtimali vardı; ilki, ‘neo-liberal siyaseti’, diğeri ‘korumacı politikaları’ kapsayan cevaptı.
Avrupa, AB çerçevesinde ilkini tercih etti ve uygulamaya koyduktan sonra, bunda başarılı olamadığını 2008’de başlayan krizle anlamakla kalmadı ‘refah toplumunun’ ürettiği kurumsal yapıların tasfiye edilmesiyle, ortaya çıkan toplumsal sorunları çözme kabiliyetini de kaybettiği de ortaya çıktı.
Neo-liberal politikaların tasfiye ettiği ‘sosyal Avrupa kurumlarını’ ikame edici mekanizmalar geliştirilemediği için toplumsal sorunların hızla büyüdüğü görüldü. Gelir dağılımının bozulması, sosyal güvenlik sisteminde kriz, işsizlik oranlarında artışla birlikte işsizlerin sosyal yapısının değişmesi, sanayi işçiliğinin azalması ve istihdam yapısında ortaya çıkan değişim, prekeryanın gelişimi yeni bir çalışma ilişkileri düzeninden mahrum çalışanların durumu, toplumsal güven kaybıyla birleşince sorun alanı hızlı bir şekilde genişlemeye başlamıştır.
BATI NEREYE?
Bu sürecin ortaya çıkardığı toplumsal eğilimlere bakıldığında, sınıf yapılarını çözülmesi, Avrupa toplumunun örgütlü gruplarının zayıflaması, devlet ve sermaye karşısında dayanışma üreten kurumsal dayanaklardan mahrum kalanların artması dikkat çekecektir.
Sosyal çözülme sürecinin meydana getirdiği toplumsallık kaybı, kolektif bilinç parçalanması gibi olaylar kaçınılmaz olarak yabancı düşmanlığı, ırkçılık, başka dinlere inanlara tahammülsüzlük başta olmak üzere, demokratik değerlere karşıt bir davranış biçimine yol açtı ve yeni arayışların ortaya çıkması için elverişli bir ortam meydana getirdi.
Hâlâ parlamentosunun kapısının üzerinde ‘Özgürlük, Kardeşlik, Eşitlik’ yazan Fransa başta olmak üzere Batı toplumları bu değerlerden uzaklaşıyorsa, Batı demokrasileri bu değerleri toplumun bütün katlarına taşıyacak enerjiyi kaybetmiş demektir. Böyle bir toplum sağlıklı toplum değildir.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019