Vedat Bilgin
12 Eylül işkenceleri, CHP, milliyetçiler
31.01.2019
869
CHP’nin İzmir için 12 Eylül’ün işkenceleriyle ünlü sorgu timinin savcısının oğlunu aday göstermesi aynı ittifakta yer alan partinin, aralarında ülkücülerin de bulunduğu, mensuplarınca nasıl karşılanacaktır?
Demokratikleşme sürecinde olan bir ülkede, neredeyse her gün sabahtan itibaren televizyon haberlerinde, çoğu kere alt yazılarda ‘şu kadar darbeci asker yakalandı’ ifadesinin yer almasının artık sıradan bir olay haline geldiği bir ortamda, CHP’nin üç büyük şehirden birinin adayı olarak 12 Eylül rejiminin simgesel savcısının yakınını aday göstermesi normal midir?
Elbette şöyle düşünülebilir, ‘bir defa savcının kendisi aday değildir, ayrıca söz konusu darbeci askerler 12 Eylülcü cuntanın adamları değil 15 Temmuz FETÖ cuntasının adamlarıdır, olayların birbiriyle bağlantısı yoktur; dolayısıyla CHP’nin yaptığından daha normal ne olabilir?’
DARBECİNİ SÖYLE
Meseleyi bu tür ele almak tam da problemin kendisini ifade etmek demektir. Bir defa darbe meselesi doğrudan doğruya anti-demokratik düşünce biçiminin neticesidir. Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin düşmanı olan askeri cuntalar, devleti bir zümrenin kontrolüne sokmak isteyen bir anlayışın mensuplarıdır. Onlar darbenin dış şartları hazırlandığında, sistemin patronajı ‘bizim çocuklar harekete geçsin’ dediğinde demokratik yönetime karşı harekete geçmeye hazırdırlar.
Askeri darbeler arasında mahiyet farkı yoktur, ancak darbe dönemlerinde asker içindeki grupların/hiziplerin kendi iç mücadelelerine göre farklılaşmalardan söz edilebilir. Bu bakımdan 27 Mayıs’ı sol, 12 Mart’ı sağ, 28 Şubat’ı tekrar sol, 28 Nisan’ı ve 15 Temmuz ister sol ister sağ diye nitelendirilsin bu bütünüyle yanlıştır. Dolayısıyla 12 Eylül’de ülkücülere işkence edenler ‘solcu’, sosyalistlere işkence edenler de ‘sağcı’ değildir; bunların hepsi 12 Eylül cuntasının alçak işkencecileridir.
HESAPLAŞMA!
27 Mayıs darbesi ile 12 Eylül darbesi de diğerleri de mahiyet olarak aynıdır, darbelere karşı tavır almak darbelerin ruhuyla, onların siyasal mirasıyla hesaplaşmayı zorunlu kılmaktadır. Bu sebeple 12 Mart’ta cuntanın merkez komite üyesi darbeci General Muhsin Batur’u Meclis’e taşıyan CHP’nin yaptığı yanlış 27 Mayıs’la ideolojik hesaplaşma yapamamanın uzantısıdır. 12 Eylül’den lafzi olarak bu kadar şikâyet eden CHP’nin ‘işkence timi C-5’ diye bilinen bir çeteyi yöneten savcıyla akrabalık ilişkisini siyaseten sürdürmesinin o işkencelerin hedefinde MHP’li gençler olması sebebiyle durumu maruz gösterebilir mi, bu durum 12 Eylül işkencecilerinin ‘solcu’ olması için kanıt olabilir mi?
Olur deniliyorsa, ‘C-5 timinin’ mensubu işkencecilerden Dürüst Oktay, Zeki Kaman gibilerin çocuklarının da bir yerlerden, mesela İzmir’in ilçelerinden aday yapılması düşünülmez mi diye sormak mümkündür; böylece kadro eksik kalmamış olur. CHP, darbelerle gerekli hesaplaşmayı yaptığı gün ne darbeciler ne de onların mirasçıları bu partinin etrafına yaklaşabilir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019