Yalçın AKDOĞAN
12 Haziran seçimlerinden sonra açılan yeni sayfa, 'yeni anayasa' ümitlerini yeşerttiği için toplumda makes buldu. AK Parti iktidarını desteklemeyen CHP ve BDP'liler bile yeni anayasa çerçevesinde beklentiye girdiler. Başbakan Erdoğan seçimden iki önemli mesaj aldıklarını söyledi: Yeni anayasa ve Demokratik Açılım. Yeşeren ümitleri dinamitleyen ve süreci geren ise terör örgütünün devam eden kanlı eylemleri oldu. Şimdi herkes soruyor: Ümitlerin arttığı, beklentilerin yükseldiği, partilerin müzakere zeminine doğru ilerlediği böyle bir dönemde terör örgütü niçin yeniden silaha sarıldı ve ne yapmaya çalışıyor? Kamuoyu gelişmeleri algılamakta zorluk çekiyor. PKK'nın meseleye bakış açısıyla, toplumun bakış açısı her zamanki gibi çok farklı. Toplum, BDP'nin demokratik sistem içinde tutulmasını önemsediği, 'siyasi mücadele versinler, sonuca razı olsunlar' gibi bir düzlemden meseleye baktığı zaman BDP, demokratik siyasetin imkan ve fırsatlarını yeterli görmüyor, terör dayatmasıyla siyasi gücünün üstünde neticeler almaya çalışıyordu. Çünkü demokrasilerde partiler siyasi güçleri oranında ve halktan kabul gördükleri nispette programlarını hayata geçirebilirler, çok büyük oranla iktidara gelen partiler bile her istediklerini yapamazlar, her hedeflerine ulaşamazlar. Bunu bilen BDP oyunun kuralını kabullenmek yerine terör baskısıyla, toplumsal olayların dayatmasıyla netice almaya çalışıyor. Aynı şekilde seçim sonrası yeni dönemde de partiler siyasi güçleri oranında yeni anayasa çalışmasında söz sahibi olacaklar, partilerin uzlaşmasıyla ve milletin çoğunluğunun kabulüyle bir düzenleme gerçekleştirilecek. BDP elbette bu süreçte yer almalı ve neticeye katkı yapabilmeli. Ama bu rol ve fonksiyonu acaba BDP kabullenebilir mi, amaçlarını gerçekleştirmek için yeterli görür mü? Hayır. BDP yine kaos ve kriz üzerinden süreci kendi hedefleri doğrultusunda yönlendirmek, bütün anayasa değişikliğini Kürt meselesine indirgemek istiyor. Bunun için dayatma yine bildiği tek yöntem. Her zaman söylediğimiz gibi Kürt meselesinden kastı da örgütün siyasi hedef ve amaçları...
Tabloya bu noktadan bakınca şunu görüyoruz: Yeni Anayasa konusu, son dönemde yaşanan olayları tetikleyen bir etki yapmıştır. DTK alelacele 'Demokratik Özerklik' ilanında bulunmuş, kendisine göre çıtayı en yükseğe çekmiştir. Anayasa sürecinde meseleyi bireysel haklardan daha farklı bir noktaya taşımıştır. PKK, bilinçli bir şekilde terör eylemlerine sarılmış, Öcalan savaş naraları atmış, KCK yeniden milleti sokağa dökmenin planları içine girmiştir. Yani toplum 'yeni bir süreç var, yeni anayasa için partiler bir araya gelecekler müzakere yapacaklar, her kesimin beklenti ve talepleri dikkate alınacak' diye beklerken; PKK ve BDP yine kriz ve dayatma politikasına sarılmıştır. Çünkü çok iyi biliyorlar ki, onların ütopyaları, ne BDP'nin demokratik siyasi rekabetiyle gerçekleştirilebilir, ne de BDP'nin yeni anayasa çalışmalarına katılmasıyla, partilerin ve toplumun genel mutabakatıyla... Bu yüzden yeni anayasa sürecini en ileri hedeflerine ulaşmak için fırsat olarak görüyorlar, bunun için de toplumu ve iktidarı dize getirerek pes ettirmeye çalışıyorlar.
PKK'nın yeniden saldırılara başlaması bu yüzden günü birlik gelişmelerle ilgili olmaktan öte, daha büyük bir planlamanın parçası olarak görülüyor. 'Şimdi yaptık, yaptık' anlayışıyla yeni anayasa sürecinde tüm kozlarını oynamak, oluşacak yılgınlık üzerinden netice almak istiyorlar.
PKK'nın şehir merkezlerinde gerçekleştirdiği noktasal saldırılar halkın zihnindeki 'devlet otoritesini' yıkmayı, eylemler üzerinden alan açmayı, psikolojik hakimiyet kurmayı hedefliyor. PKK özellikle polise savaş açmış durumda. Polisle ilişki kurulmamasını, trafik polisine adres bile sorulmamasını, aynı sokakta yaşayan polislerin ihbar edilmesini istiyor. Amaç, polisi etkisizleştirmek. İkinci bir amaçları da bölgede tek rakip olarak görülen AK Parti'yi bölgeden tasfiye etmek. Çatışma ve şiddet ortamını körükleyerek AK Parti'yi yanlış yapmaya, otoriter bir noktaya itmeye çalışıyorlar. Terör ve çatışmalar üzerinden hem özerklik iddiları için siyasi alana baskı uyguluyorlar, hem de özerkliğin zeminini oluşturmak için bölgede muhalif veya engel olarak gördüklerini tasfiye etmeye, alan kazanmaya çalışıyorlar.
Selahattin Demirtaş, Öcalan'ın savaş çığlıklarıyla gerilimi tırmandırmak istediğini ve PKK'nın terör saldırıları gerçekleştireceğini çok iyi bildiği için hükümeti 'savaş hazırlığı yapmak'la suçluyor, yaşanacakları hükümete fatura etmeye çalışıyor. Ama toplum artık yaşananları gün be gün görüyor, çok iyi anlıyor. Bu hastalıklı zihniyetin sadece çözüm süreçlerini ve demokratikleşme çabalarını sabote etmediğini, aynı zamanda kan ve gözyaşı üzerinden ütopyasını gerçekleştirmeye çalıştığını da herkes daha iyi anlıyor.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019