Yıldız Ramazanoğlu
Murat Pay kadim geleneğimizin şimdiki zamanda izini süren kıymetli belgesellerin yönetmeni. Dilsiz ise ilk uzun metraj kurgusal filmi ve duvar ressamı Sami’nin hattat Eşref beyle çarpışmasının hikayesi. Karşılaşma tanışma buluşma kesişme yerine ‘çarpışma’yı kullanmamın sebebi digital zaman insanının hakiki olanla buluşmasının sancılı olacağına işaret etmek.
Birkaç ay önce gerçekleşen İrlanda yolculuğumuzda Dublin Üniversitesi’nde köklü bir ilahiyat eğitimi verilen Trinity College’a misafir olmuştuk. Kelt kültürünün bilinen en eski kitabı Book of Kells ile bizleri tanıştıran, hatta kitabın her satırının ve görselinin uzmanı olan prof. Fainche Ryan, tek bir ikonografik resim üzerine saatlerce konuşabiliyordu. Kültürü zamanın diliyle ruhuyla güncelleyip en kaliteli yollarla lise ve üniversite öğrencilerine aktarma gayretlerine nasıl gıpta ettiğimi söylemeliyim.
Kalbimizdeki gıptaya, özleme, sızıya karşılık veren Dilsiz filmini lise öğrencileriyle birlikte izlemek çok kıymetli bir tevafuk oldu. Ne hissettiklerini bilmek isterdim doğrusu. Vefat eden babaannesinin kendisine bıraktığı sandıktan çıkan bir kamış ve hat yazısı ile kemale doğru yol alan ressamın pişme sürecini onlardan dinlemek lazım.
İnsan ruhunun incelişi emekle gerçekleşiyor, yolcuya, bir görünen bir kaybolan hakikatin peşini bırakmayan tutkulu dolu azim lazım. Yoksa Mantıku’t-tayr’da yola çıkan binlerce kuş gibi telef olmak kaybolup gitmek mukadder. Sami’nin yolculuğu kütüphane görevlisi Selma hanımın sandıktan çıkan hat yazısını (Şeyh Galib’in mısraları) okumasıyla başlıyor. Alemin özü, kainatın gözbebeği olan insana, kendine iyi bakmalısın deniliyor özetle.
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Yönetmen sert ve kaba modernlik eleştirisi yerine şefkatli göndermeler, metaforlar kullanarak fani dünyayı incelikle yaşamanın ipuçlarını göstermiş. Hattatlık bahaneden ibaret. Misal, hat geleneğinin yaşayan en usta temsilcilerinden biri eski bir apartmanda yaşamakta. Ona varan asansör ehil olmayan insanı yarı yolda bırakıyor. Tıpkı hayat gibi huyunu suyunu öğrenince, yol yordam bilince sizi selametle istediğiniz menzile ulaştırıyor. Hattat Eşref beyin Mushaf yazmak üzere Medine’ye doğru yola çıkarken, konuşmayan fakat her şeye sessizce şahit olan sırlarla dolu kıymetli papağanı Dilsiz’i Sami’ye bırakması manidar. Hocaların hocası talebe kabul etmiyorum derken ondaki tutkuyu gözü tutmuştur demek. Hac yoluna çıkan başka bir hattatın dönüş yolunda, hacı olan mürekkebiyle ilk kaleme aldığı eserin Hiç yazısı olmasının hikayesinin anlatılması da talebeye bir işaret.
***
Talebe olmak filmin ana meselelerinden biri. Heveslisi çok ama talip yoktur. Gelen giden çok ama kalan hiçtir. Hattatların elleri de cerrahlar gibidir, ağır yükler taşıyıp nasır bağlamamalıdır. Öte yandan hamaldan hattat olur yine de, ama edep yoksunundan olmaz. Ruhun ve hayatın ağırlıklarından kurtulma iması biraz da Sami’nin bisikletinde tezahür eder sanki. Doğaya ve doğal olana dair modern bir hafifleme sembolüdür bisiklet. Eşref beyin meczup sayılan kardeşinin ormana terk edilmiş hayvanları beslemesi de yaşadığımız birçok ince bir zulme cevap.
Filmin görüntü güzelliği; gece yürünen ıssız ve ay dolu şehir, hastalanan Selma’yla geçilen karanlık tekinsiz yollar, Selma’nın yazdığı Elif, hattatın kamıştan, yazıyı yazacak kalemi yontması(insanın kul olarak yontulması),Selma’nın ince solgun dalgın yüzü, sokak müzisyeninin parıldaması, kameranın dokunaklı açıları, kadraja giren detaylar, Sami’nin aşkını itiraf anı. “Zannettiğin kişi değilim. Zanlarımızdan kurtuldukça olgunlaşırız” cevabı. Bir kadına bilge ve kemal rolü verilmesi.
Kalbin incelme süreci duvara yansıyor. Sami bir belediye kütüphanesinin çocuk bölümünün duvarına kültürümüzü yansıtan çekici bir resim yapmakla görevlendirilir. Başlangıçta biraz da görevlilerin yönlendirmesiyle kocaman bir cami, önünde Karagöz Nasrettin Hoca Keloğlan eskizleri çizmeye başlar. Fakat yaşadığı süreç fırçasına yeni bir ruh üflemiştir. Maksat hazır kalıplaşmış görüntüleri nakşetmek, çocukların zihinlerini dondurmak değil, onların muhayyilesini harekete geçirmektir. İçlerindeki kahramana hayalleriyle ulaşmaları için sezginin yolunu açmak gerekir. Sonunda bir orman, içinde kapısı açık bir kafesten uçuşup giden kuşlar ve Dilsiz’in resmi nakşedilir. Ustanın incitmemek mi incinmemek mi daha zor sorusu da cevabını bulur, azim olan incinmemektir. Filmin sonunda hançereden gelen müzik ne söz bırakıyor filmde ne de görüntü. Herşey bir avazda olup bitiyor sonuçta.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2020
23.12.2020
16.12.2020
9.02.2020
25.11.2020
11.11.2020
4.01.2020
28.10.2020
14.10.2020
30.09.2020