Yusuf Kaplan
Yeni Zelanda’da iki camiye düzenlenen 50 kişinin şehadetiyle neticelenen, insanın kanını donduran, ürpertici bir katliam yaşandı.
Bu katliamdan sonra Sri Lanka’da kiliselere karşı hunharca saldırılar düzenlendi. Saldırıları İhvan’a yıkmaya çalışıyorlar!
Yeni Zelanda katliamı sonrasında, Yeni Zelanda Başbakanı’nın izlediği “sorunu sahiplenme” stratejisi nedeniyle katliam konuşulamadı; Yeni Zelanda Başbakanı ve Avustralyalı milletvekiline yumurtayla saldıran çocuk gündemi rehin aldılar ve sadece bu iki olay konuşuldu.
Evet Yeni Zelanda’da katliamı ama iki haftadır Sri Lanka katliamı konuşuluyor.
TERÖRİZMLE SAVAŞ BAHANE, İSLÂM’LA POSTMODERN SAVAŞ SÜRECİ BU
Batılı emperyalistler, 1990’ların başında Soğuk Savaş’ı derhal sona erdirdiler ve İslâm’ı küresel sistemin yegâne hedefi konumuna yerleştirdiler.
Bunun için geliştirdikleri stratejiyi, “terörizmle savaş” stratejisi olarak adlandırdılar. Görünüşte terörizmle savaşacaklardı ama gerçekte İslâm’ın yeniden tarih sahnesine çıkmasının önünü nihaī olarak tıkamak için İslâm’ı hedef tahtasına yatıracaklardı: Bunun adı, İslâm’a Karşı İslâm Savaşı stratejisiydi.
İslâm’la postmodern yöntemlerle, terör örgütlerini kullanarak uzaktan kumanda (proxy) sinsi bir savaş başlatmışlardı Batılı emperyalistler.
Bu savaş, dönemin NATO Genel Sekreteri Willy Cleas tarafından açıkça şöyle ilan edilmişti: “Küresel sistemin önündeki en büyük tehdit İslâm’dır.”
NATO gibi son derece diplomatik bir dil kullanması gereken bir kurumun başındaki adam açıkça İslâm’ı hedef tahtasına yerleştiriyorsa, bilin ki, özelde NATO, genelde küresel sistem İslâm’la savaşı NATO doktrini ve en hayatî küresel strateji hâline getirmiş demektir.
Nitekim 1990’lardan bu yana yaşananlar söylediklerimi doğruluyor.
Dönemin “demir leydi” lakaplı İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan kitleleri yanıltmak için “terörizmle savaş” kılıfıyla İslâm’la Postmodern Savaş projesinin hayata geçirilmesinde kilit rol oynadılar.
Reagan’ın daha 1980’lerin ortalarında “uygarlığımıza bir saldırı var!” diye televizyonlardan bangır bangır bağırdığını hiç unutamıyorum.
TERÖR AYGITI OLARAK MEDYA
O vakitler İngiltere’deydim ve BBC’den seyrediyordum bu “uygarlığımıza saldırı var!” nutuklarını! Nedense BBC’yle özdeşlemişti bu nutuklar! Ne de olsa BBC medyada bu savaşın (terörizmle savaş bahanesi ile İslâm’la yürütülen postmodern savaşın) en sinsi enstrümanlarından biriydi!
Ayrıca BBC’nin, bazı radikal grupları, bazı tuhaf adamları önce nasıl patlattığını, popüler yaptığını, sonra da İngiliz devleti tarafından gözlerinin yaşlarına bakılmadan nasıl çatır çatır katlediliş haberlerini iştiyakla, şevkle verdiğini de hiç unutamıyorum.
Evet, medya en büyük teröristti. Bizim iletişimbilimi’nin pîrlerinden Arthur Asa Berger’in “terör aygıtı olarak televizyon” (television as a terror apparatus) olarak bir kitaba başlık yapacak kadar medya-terör ilişkisini ciddiye aldığı zamanlarda medyanın nasıl terör aygıtı gibi işlediğini, Heidegger’in “kamera izleyiciye yöneltilmiş bir silahtır”sözünün nasıl gerçeğe dönüştüğünü, Paul Virilio’nun “silah çekmekle (shooting a gun), film çekmek (shooting a film) bir ve aynı şeylerdir”tespitinin nasıl da gerçek olduğunu bizzat BBC’den, yani BBC izleyerek, BBC’nin yaptıklarına bakarak öğrendim bendeniz.
Bütün bunları terör ile medya arasındaki sadece siyasî, stratejik ilişkiyi değil, ontolojik / felsefî ilişkiyi daha iyi gösterebilmek için yazdım. Medya olmasa terör olmaz. Medya olmasa, terör tutmaz, köksalmaz. Meselenin bir boyutu bu. Görünen boyutu.
Bir de görünmeyen, felsefî boyutu var. Asıl önemli olan boyutu o: Medyanın, terörü görünür kılması, meşrulaştırması ve önemlisi de, görüntünün gerçekten daha gerçek bir hakikate dönüşmesi.
Yeni Zelanda’da 50 masum Müslümanın alçakça katledilmesiyle sonuçlanan terör saldırısı dünyada hak ettiği ilgiyi görmedi! Dünyanın önde gelen ülkeleri de, Batı medyası da iki camiye makinalı tüfekle yapılan alçakça, kalleşçe ve barbarca saldırıya sıradan bir olay gibi yaklaştılar!
Oysa teröristin işlediği katliam ne kadar alçakça ve barbarca ise, dünyanın önce gelen ülkelerinin ve Batı medyasının böylesine hunharca bir katliama sessiz kalmaları da aynı ölçüde alçakça ve ürperticidir!
Katliama, “terör saldırısı” diyen çıkmadı Batılı liderler arasında!
EN BÜYÜK TERÖRİST, BATI VE MEDYASI!
Batı medyası, gücün medyası olduğunu gösterdi: Habercilik, her şeyden önce ahlâk meselesidir. Ama Batı medyası, küresel güç odaklarının ve çıkar şebekelerinin sözcüsü ve gözcüsü olduğunu ispatladı bir kez daha! Teröriste “terörist” diyemedi bile!
Charlie Hebdo saldırısını yapanlara “Müslüman teröristler” diyen Batı medyası, Yeni Zelanda’da ibadet eden insanların üzerine makinalı silahlarla saldırarak kitlesel katliam yapan canilere “gunman” (silahlı kişi!) dedi -örneğin New York Times!
İngiliz Daily Mail gazetesi, teröristi “melek-çocuktu” diyerek aklamaya kalkıştı!
Alçaklık değil de nedir bu?
Emperyalist Batı da, medyası da en büyük teröristtir: Gerçekleri öldüren / örten, teröristleri masum gösterecek kadar hakikat düşmanı, insanlık düşmanıdır üstelik de!
Batı medyası, Batı emperyalizminin öncü kolu, vurucu gücüdür: Savaş, meydanlardan önce medyalarda veriliyor artık!
Yeni Zelanda katliamı unutuldu ama Srilanka’daki kilise katliamı unutulmayacak. Medya istihbarat örgütlerinin operasyonu olan bu katliamı Müslümanlara yıkarak tastamam terör havası estirecek Müslümanlara karşı! Ancak yalan üzerine kurulu bir düzen zulümle ayakta durabilir bir süre ama kendi yıkımının dinamitlerini de döşer birer birer.
Zulmün, zulüm düzeninin çöküşü, kendisi gibi gürültülü olur.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020