A.Turan ALKAN
Bazı dostlar, beni yeteri kadar siyâsi olmamakla suçluyorlar; ben ise yeterinden fazla siyasî tavır takındığımı üzülerek fark ediyorum.
Cümlede çelişki yok, siyâsî kelimesine verilen anlam farklı. Bazı dostların imâsı şu: “Sana göre ne doğru görünüyorsa öyle yazıyorsun; Aa bu iyi bir şey değil. Bir tarafta ülkenin seçilmiş hükûmeti dururken ardı görünmeyen bir yapıyı desteklemek iyi değil. Akıllı ol, sen de ‘Kışkırtmalara fırsat vermeyelim’ de, sen de, ‘Başbakan’ımıza dünyalar tatlısıdır; yargının yaptığı iş değil, bu yaptığınız gazetecilik değil arkadaşlar’ diye yaz. ‘Paralel devlet olmaz, sivil vesayete karşıyım, siyaset emreder hukuk yapar’ de, ‘Liyakat çok önemli filan’ gibi şeyler söyle...”
Bir, üç, beş; geçenlerde bir okuyucu mektubunda, “Üç kuruşluk yolsuzluk için milletin milyarlarını çarçur etmeye utanmıyor musunuz?”, “Sizi yolsuzluğa ve hukuksuzluğa karşı çıkan safta mı görecektik; yazıklar olsun aboneliklerimize..” yollu bir azarla karşılaşınca mukavemetim çaya batırılmış bisküvit gibi dağıldı gitti.
Oturup düşündüm, zaten huzursuzum. Bir ara o kadar zihnî yoğunluğa kapılmış olmalıyım ki hanıma,
-Kaptan bey, zahmet olmazsa Yağcılar durağında inebilir miyim lütfen? diye seslendiğimi hatırlıyorum en son...
Derken minibüs hemen kıvrak bir manevrayla sağa yanaştı, otomatik kapı açıldı, indim. Aa, durakta birçok tanıdık simâ, “Oo hoş geldin; geciktin yahu, senin için bayağı üzülüyorduk.” diyorlar. Benden birkaç gün önce aynı durakta inmiş olan bazı tanıdıklar ise nedense yakınlık göstermek yerine utangaç ve suçlu bir edâyla önlerine bakıyorlar. Koluma giren biri kulağıma eğilip, “Bunlar birkaç gün önce sana ‘Başbakan’ın ölmesini diliyor’ diye bühtan edip ortalığı kışkırtan kişiler; aslında iyi insanlardır ama bu durakta inenlerin ilk günlerde böyle sert şeyler yazması âdettendir, hoş gör.” diye fısıldadı.
Derken büyükçe bir holdingi andıran bir binaya girdik. Ortam latif; her taraf pembeye boyalı, her duvarda büyük lider posterleri. Havaya hafiften “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının enstrümantal nağmeleri yayılmakta. İçeri girer girmez inanmazsınız, tabiatım değişti, mutlandım. Güçlü, haklı, kalabalık ve çok kararlı bir topluluğun parçası olduğumu hissedip rahatladım. Bu özgüvenle önceki yazılarıma şöyle bir baktım, içimi pişmanlık bastı. “Bunlar nasıl bir lâflar yahu, resmen ayıp etmişim” diye kendimi payladım. Oturmam için güzel ve yumuşak bir deri koltuk gösterdiler. Derken yan tarafa birkaç koltuk daha getirdiklerinde; “Bunlar kimin için?” diye sordum, “Doğruyu bulan ve cesaret gösterip gelen sadece sen değilsin, başkaları da sırada, onlar için bu hazırlık” dediler. “Kim ki bunlar?” dedim, “Basındaki sinyalleri doğru okuyabilseydin anlardın!” deyince fazla üstelemedim. Derken o esnada iyi giyimli bir görevli yanıma geldi, “Burada âdettir” dedi; üyelik kaydınızı yapmadan önce, yazdığınız gazetede özeleştiri yapan bir yazı yayınlamanız gerekiyor.” “İyi ama” dedim “Taraf değiştirmiş olmam yetmiyor mu?” “Oo” dedi görevli, “Senin gibi yazar çok bizde; önemli olan durakta inmeden önce ‘Aklınızı başınıza alın; bunların şakası yok, iki vakte kadar paralel yapıya müthiş operasyon geliyor, kaçılıın’ yollu şeyler yazmalısınız ki, burada itibarınız olsun.” dedi.
Ben de oturup bu yazıyı kaleme aldım. İşte söylüyorum. Yaptığım her şey, yazdığım her satır yanlıştı. Kafama saksı düşmüştü. Kendimi ayıplıyorum. Pişmanım. Hatta hızımı alamıyor ve açıkça şöyle niyâz ediyorum:
-Allahümm’ansur hükûmetenâ, hükûmetel cumhuriyyeti ve rüesâi’l-izâm; âmin ve bihî nestâin!
Derken hanım uyandırdı, “Uyumuş kalmışsın ayol.” dedi: “Nerdeyse kerâhat girecek, kalk abdestini tazele!”
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016