Ahmet TAŞGETİREN
Yayın yönetmenliğini yaptığım Altınoluk dergisi 31’inci yılına girdi. Ben Altınoluk’un yayın muhtevasını İslam - İnsan, İslam - Müslüman ve İslam - Toplum ilişkileri alanında ortaya çıkan açı farklarını görmek, onu insanın önüne taşımak ve bir muhasebe yapmasına imkan vermek olarak tanımlarım.
Bu noktada İslam ile onun hayata yansıyan boyutu demek olan müslümanlık, kişilerin hayatında bazen üst üste oturmaz. Müslümanlık yaşanırken İslam’dan fire verilir. Kural çok çok güzeldir mesela, kişi o kuralın güzelliğini de ifade eder çoğu zaman ama kendi hayatına bakıldığında, farklı pozisyonlara göre o kuralın çok uzaklarına düşmesi mümkün olabilir.
Yunus onun için “Dervişlik olaydı tac ile hırka biz dahi alırdık otuza kırka” der. Dervişlik kılık kıyafetle olmadığı gibi İslam kalitesi de sakalla, hacı-hocalıkla ya da kılık kıyafetle ölçülemeyebilir.
Bu sapmalar, açı farkları diyeceğimiz hadise, genellikle sahip olunan pozisyonlarla bağlantılıdır. İnsan, pozisyonuna göre kuralı ıskalar, esnetir, görmezden gelir vs.
Altınoluk dergisinin Kasım sayısının kapak dosyası Yunus’un o sözünden yola çıkıyordu. Oradaki yazımın şu bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Bir reklam filminin ana sloganı şöyle idi:
“Açken sen sen değilsin!”
Evet, bazı zamanlar olur ki insanın kimyası değişir.
- Mesela öfkeliyken siz siz misiniz?
- Mesela bir çıkarınızın haleldar edildiğini düşündüğünüzde siz siz misiniz?
- Mesela ayağınıza basıldığında, mesela bünyenizden bir kıymık koparıldığında siz siz misiniz?
- Baba iken evlatlık sorumluluğu hakkındaki düşüncelerinizle evlatken babalık hakkındaki düşünceleriniz aynı mı? Yaşlı anne - babanızın yerinde olsaydınız evlatlarınızdan neler bekleyeceğinizi düşünüp, evlatken onları yerine getirebiliyor musunuz?
- Gelinsiniz kayınvalide olabileceğiniz günleri, kayınvalidesiniz gelinkenki beklentilerinizi hatırlıyor musunuz?
- Satıcı iken alıcı iken aynı insan mısınız?
- İşverenken işçi iken düşünceleriniz aynı mı? İşçilikten işverenliğe çıktığınızda işçilerinizin hukuku üzerinde işçi ikenki düşüncelerinizi koruyor musunuz?
- Amirken memurken...
- İktidarken muhalefet iken...
- Yönetici iken yönetilen iken...
- Trafikte yolu paylaşırken...
Hayatın içindeki birbiriyle ilişkisi bulunan tüm rollerde... aynı soru söz konusu...
Çok çok okudunuz, çok çok dini terbiye aldınız, çok çok mürşid önünde diz çöktünüz... Bayağı oldunuz yani... Peki hayatınızın bütün kıvrımlarında, öğrendikleriniz, terbiyesini aldıklarınız aklınıza geliyor mu, yoksa nefis ve şeytan bir yerlerden devreye girip damarlarınızda dolaşmaya başlıyor ve her şeyi, hatta o zamana kadar tüm öğrendiklerinizi, meseleyi kendinize doğru yontmanız yolunda size yol mu gösteriyor?
Davalı iken davacı iken aynı “kul hakkı” hassasiyetlerini sergileyen insan mısınız?”
Ne dersiniz?
Hayattaki pozisyonunuz ne ve siz, her durumda ölçüleri hatırlayıp, ona göre hareket edebiliyor musunuz?
Yoksa ölçüleri hep başkası için hatırlayıp, kendinizi hep yargılayıcı konumda mı görüyorsunuz? Bazen kendi kendime diyorum: “Biz Kur’an’ı hep başkaları için okuyoruz ve Rasulullah’ın hayat ölçülerini hep başkalarına hatırlatmak için hatırlıyoruz.”
Bu söylediklerimi şu sıralar siyaset alanında yaşananlara bakıp bir değerlendirin. Mesela İslam’ın mü’minlere telkin ettiği kardeşlik ölçülerini herkes kendi yüreğine sorsun bir: Ötekini yargılamak için değil, öncelikle kendini o ölçülerin süzgecinden geçirmek için. Kardeşlik ilişkileri noktasında İslam nerede, biz neredeyiz ve neleri nasıl meşrulaştırıyor, kendi pozisyonumuza haklılık kazandırıyoruz? Başka yerde başka pozisyonlarda olsaydık da şu anda takındığımız tavırları sergiler miydik? Kaç kişiyi sözle, dedikodu ile siyaseten katlettik? Sonra onlarla helalleştik mi? Yoksa birilerini siyaset yaparken İslam’dan mı silip çıkardık? Ve İslam bu hakkı bize veriyor muydu?
Ne dersiniz bu sorgulama çok mu yersiz?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025