Ahmet TAŞGETİREN
PKK 15 Temmuz’u biliyor muydu, biliyor idiyse ve darbenin olmasını bekledi, bunun için de askeri birliklere saldırıyı durdurup özel kuvvetlere ve emniyet birimlerine saldırıyı öne çekti ise bu ne anlama gelir?
Bu sorunun cevabı çerçevesinde olan biteni şöyle yeniden gözden geçirelim?
- Çözüm süreci büyük bir açılımdı. PKK dağdan inecek, silahı bırakacak, Türkiye teröre kurban vermekten kurtulacak, on yılların sancısı bitecekti. Bu arada Hükümetçe atılan adımlarla Kürt vatandaşlarımızın mağduriyeti sona erecekti. Bunun için İmralı dahil, Kandil dahil görüşmeler yapıldı.
- Tam o sırada Suriye sancısı başladı. PKK, “Suriye’de ve oradan hareketle bütün Ortadoğu’da bize yeni bir alan açılıyor, kürtlerin çağı başlıyor” gerekçesiyle çözüm sürecini bozdu, silah bırakmaktan vazgeçti.
- PKK’nın Suriye kolu PYD-YPG, “DAEŞ’le mücadele ediyor” gerekçesiyle ABD’den hep koruma gördü. Bu, ABD tarafından PKK’nın Suriye’ye açılması yolunda bir kredilendirme idi.
- Türkiye’nin bütün itirazlarına, “Dostluk, müttefiklik bu mu?” sorgulamalarına, ABD’ye yönelik “Üst akıl” kuşkusunun ifade edilmesine rağmen ABD bu kredilendirmeden vazgeçmedi.
- Türkiye’de, Doğu- Güneydoğu’nun birçok yerleşim alanında sözde “Özerklik ilanı” ile hendekler, barikatlar oluşturuldu. “Buralara devlet giremez” dendi. Devlet tabii ki oralara girdi, şehitler verildi, örgüt mensuplarından öldürülenler oldu, şehirler harabeye döndü.
- Bunlar olup biterken, Amerika’nın gündeminde, çok öncelerden beri bir “Kürdistan haritası” bulunduğu bilgileri tedavül etti.
- Yine bu arada, iç savaş ortamına sürüklenmiş mesela Irak gibi bölge ülkelerinde “Kürt yapılanmaları” oluştuğu gerçeği not edildi. Acaba iç savaşa sürüklenmiş Suriye, Amerika planında “Kürt yapılanması” için ikinci ayak mıydı? ABD bu ayağı, hem Türkiye’yi hem de Türkiye ile yakınlaşan Barzani’yi terbiye etmek için her ikisine tehdit oluşturan PKK’ya mı armağan edecekti?
- Bu günler, ABD’nin, Türkiye’yi yönetmekte olan Erdoğan’a sıcak bakmadığı günlerdi. Bunu eski ABD büyükelçilerinden James Jeffrey, “ABD ve Batı Erdoğan’ı sevmiyor” diye ifade edecekti.
- Bu “sevmeme” durumu, Erdoğan’a karşı, gerektiğinde Türkiye’yi de rahatsız edecek neleri göze almaya kadar varırdı? Suriye’de bir PKK ayağının (YPG - PYD) Türkiye’yi nasıl etkilemesini öngörmekteydi? Seçimle bir türlü düşüremediği Erdoğan’ı sevmeme, darbeye göz yummaya, hatta onu özendirmeye kadar uzanır mıydı?
- Ve bir darbe girişiminin Türkiye’yi içine sokacağı iç savaş ortamı, PKK için ayrı bir hakimiyet bölgesi oluşturmaya zemin hazırlar mıydı?
- Ne dersiniz, “PKK böyle bir hesapla 15 Temmuz’a geldi, darbeyi bekledi, darbenin başarılı olmasını istedi ve ardından gelecek iç savaş ortamına hazırlandı” denebilir mi?
- ABD’nin ve Avrupa’nın büyük ülkelerinin darbe girişimi karşısında başlangıçtaki suskunluğu darbenin başarılı olma ihtimaline yatırım yaptıkları anlamına mı geliyor?
Yukardaki kurgu çok yadırgatıcı değil.
15 Temmuz’da Erdoğan’ın dirayeti ve milletin cansiperane duruşu ile bu kurgu tepetaklak gitti.
ABD ve Avrupa, tepkisizliğin getirdiği suçluluk psikolojisi içinde. Türkiye’nin Rusya ve İran’la diyalogu da onları tedirgin etmiş durumda.
Türkiye şu anda kurgunun başladığı zemini ayıklıyor ve ABD - AB kendilerini, sessiz kalmaya, hatta bu operasyonu onaylamaya mecbur hissediyor.
Acaba Batı “Yeni Türkiye”yi keşfetti mi? Bu coğrafyada “Türkiye’ye rağmen” oyun kurulamayacağını gördü mü? Dileriz görmüş olsun.
Tanımlamaya dikkat: Medya dilinde Suriye harekatı “Kürt koridorunu önleme”ye yönelik olarak kullanılıyor. Böyle bir tanımlamanın içerde de uluslararası medyada da “Kürtlere karşı” bir imaja büründürülmesi ve istismar edilmesi çok muhtemel. Operasyon, Suriye’de DAEŞ’e ve YPG’ye karşı yapılıyor. Ve YPG, PKK’nın uzantısı olarak bir terör örgütü. İçerde de “Kürtlere karşı” değil, “Öncelikle Kürtleri ezen PKK”ya karşı mücadele ediliyor. Bu tanımlama hassasiyeti mücadelenin kendisi kadar önem taşıyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025