Barış Soydan
Dünya ekonomisinde tuhaf bir hava var.
- Altının fiyatı son 6 yılın en yükseğinde.
- Gümüş de son 2 yılın zirvesine çıktı.
- Japon parası Yen, dolar karşısında istikrarlı biçimde değer kazanıyor.
- Kısa süre öncesine kadar “Artık belini doğrultamaz” denilen Bitcoin yeniden yükselişe geçti.
Dört birbirine benzemezin ortak noktasını bulunuz.
Bildiniz, “güvenli liman” olmaları. Savaş mı çıktı, diye sormam işte bundan...
Altının 3 bin yıllık tarihi, savaş, buhran, enflasyon gibi “insan yapımı” olaylardan etkilenmediğini gösteriyor. Maceraperest liderler savaş ya da kriz çıkararak kendi para birimlerinin değer yitirmesine, hatta kendi halklarının mahvına yol açabiliyor ama hükümleri altına geçmiyor. Altına o yüzden “güvenli liman” deniyor.
Japon Yeni de bir başka güvenli liman. Nedense insanlarda, “Dünya batsa Japonya batmaz” diye bir inanış var. O nedenle ne zaman kriz çıksa, riskli yatırım araçlarından ya da para birimlerinden çıkıp Yen’e dönüyorlar. Örnek: 2008-2009 krizinde Japon Yen’i dolar karşısında yüzde 20 değer kazandı. Başka örnek: Avrupa ülkelerinin borçlarına ilişkin endişelerin arttığı dönemde Yen, euro karşısında yüzde 10 değerlendi.
Gümüş ise altının ucuz alternatifi. Ucuz olduğu ve daha hızlı yükseliş potansiyeli barındırdığı inancıyla olağanüstü dönemlerde onu tercih edenler de oluyor.
Altını, gümüşü, Yen’i anladık. Peki Bitcoin’in konuyla ilgisi ne?
Garip ama gerçek, Bitcoin de kısa bir süre önce güvenli limanlar arasına katıldı. Muhtemelen bunun kaynağı, altın gibi devletlerin erişim alanının dışında olması. Böyle düşünenler haksız da değil. Çünkü Bitcoin “desantralize” bir para birimi. Yöneticisi, patronu yok. (Bilgileri dünya üzerindeki sayısız bilgisayarda saklanıyor.) Böyle olduğu için Trump’ın tweet’lerinden, Avrupa’nın borcundan, Çin’in batık bankalarından etkilenmiyor...
Demek ki, altın, gümüş, Yen ve Bitcoin, güvenli liman oldukları için değer kazanıyorlar. Artık yazının başlığındaki soruya gelebiliriz: Hayrola, savaş mı çıktı, insanlar neden güvenli limanlara akın ediyor?
Cevap: Evet savaş çıktı. Ama bu savaş tanklarla, toplarla değil gümrük vergileriyle yapılıyor.
Amerika ile Çin arasındaki “ticaret savaşı”ndan söz ediyorum. Trump Başkan seçildikten kısa bir süre sonra Amerika ile Çin arasındaki 419 milyar dolarlık dev ticaret açığını bahane ederek bu ülkeden ithaledilen bazı ürünlere yüzde 25 gümrük vergisi koydu. Çin aşağı kalır mı? O da bir dizi Amerikan ürününe gümrük vergisini bindirerek Trump’a cevap verdi. “Ticaret savaşı” işte böyle başladı.
Amerika ile Çin arasındaki ticaret savaşı bir yılı devirdi. “Savaş” zaman zaman kızışıyor, zaman zaman gevşiyor. Dünya ekonomisi Trump’ın Twitter’ın başına oturduğu andaki ruh haline endekslenmiş durumda. Bazen esip gürleyerek tüm Çin ürünlerine vergi koyacağı, Amerikan şirketlerini geri çekeceği tehdidini savunuyor, bazen yumuşayarak sorunların masada çözüleceği vaadinde bulunuyor.
Ticaret savaşı dünya ekonomisinin yavaşlamasına yol açtı. Çünkü daha çok gümrük vergisi daha az ticaret demek. Daha az ticaret daha az büyüme demek. Savaşın şimdiye kadar dünya ekonomisine yarım trilyon dolara mal olduğu tahmin ediliyor. Ve bu daha başlangıç.
Ticaretin azalması en çok kimi etkiler? Elbette şirketleri. Küresel şirketlerin ticaret savaşı nedeniyle küçülmesi, yani daha az ciro yapmaları, daha az kâr elde etmeleri kaçınılmaz.
İşte bu nedenle bir yıldır borsalar dünyanın her yerinde düşüyor. Yatırımcılar hisse senetlerinden çıkıp güvenli limanlara akın ediyorlar.
“Güvenli liman.” Sihirli kelimemize geri döndük. Altın, gümüş, Yen, Bitcoin neden yükseliyor? Çünkü insanlar, ticaret savaşı nedeniyle birikimlerinin değer yitireceği korkusuyla, en azından fırtına yatışana kadar riskli yatırım araçlarından çıkıp güvenli limanlara sığınıyorlar...
Peki riskli yatırım araçları hangileri?
Listenin başında Arjantin Pezo’suyla birlikte Türk Lirası'nın olduğunu biliyoruz, değil mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021