Firuz TÜRKER
Muhalefet kaç seçimdir aynı stratejiyle mücadele ediyor ama AKP yi yenilgiye uğratamıyor. Bunu bir kenara bırakalım, geriletemiyor bile. Bunun sebebi AK Partinin, toplumsal talepleri karşılama açısından hep bir adım önde olmasıdır.
Muhalefetin hiçbir kanadı bu konuda AKP nin önüne geçemiyor, ya da geçmek istemiyor. Daha geri konumlarda kalmayı, toplumsal talepleri geri çekmeyi savunuyor. HDP nin talepleri ileri görünse de toplumun geneli açısından baktığımızda çoğunluğun güncel taleplerinin daha ötesinde olduğundan sosyal karşılığı gerçekliğe uygun olarak az oluyor. Çözüm sürecindeki olumsuz muhalefeti kendisine oldukça puan kaybettirmiş, en azından kazanma ihtimali olan puanları zayıflatmıştır.
Anlaşılan muhalefet partileri bu seçimlere de aynı stratejiyi kullanarak girecekler. Bu, AKP yi gözden düşürme stratejisidir ki halktan ilgi görmesi mümkün değil.
Öncelikle muhalefet bu yolda yalan-yanlış, komplovari, kandırmaca ve karalamaya yönelik o kadar çok yöntem kullanmıştır ki yalancı çoban pozisyonuna düşmüştür. Bunların çoğu da deşifre edilmiş olduğundan artık ne söylese itibar görmüyor.
Muhalefetin sözcülüğüne, daha doğrusu AK partiyi yıpratma misyonuna soyunmuş Hürriyet, Cumhuriyet, Zaman, Sözcü, Aydınlık gibi gazeteler hemen her gün yanlış yorumlanmış, çarpıtılmış haber ya da yorumlarla halkı AKP den soğutmaya uğraştıkça bu yaptıkları hep geri tepiyor. Çünkü bunu inandırıcılıktan ve gerçeklerden uzak, karalamaya yönelik apaçık bir şekilde yapıyorlar. Bu, negatif muhalefettir ve sonuç almıyor.
Yetmişli ve seksenli yıllarda tutuyordu. Çünkü o zaman iktidar, siyasi partilerin çatışmalarına göre şekilleniyordu. Ama artık öyle değil. İkibinli yıllarla birlikte toplum bilinci çok farklılaştı. Bunun en önemli sebebi halkın son elli yıl boyunca edindiği siyasi deneyimdir. Halk değişik partileri sırayla denemiş, seçim dışı yollarla hükümetlerin nasıl devrildiğine defalarca tanık olmuş, sıra AKP nün temsil ettiği siyasi düşünceye gelince orada uzun erimli bir karar kılmıştır. AK Partinin söylemiyle yaptıkları arasındaki çelişkiler, diğerlerine göre daha azdır. Toplumun yıllardır birikmiş sorunlarının çözümüne el atmıştır. Bu süreçte AKP çözmek istedikçe muhalefet engellemek için çaba harcamış, halka daha iyi bir çözüm önermemiştir.
Çözüm sürecine, anadilde eğitime, 82 Anayasasının demokratikleştirilmesine, tüp geçide, yeni ve modern havaalanına, üçüncü köprüye, enerji yatırımlarına karşı durarak halkın güvenini kazanmak mümkün görünmüyor. Toplum, bunlardan yanadır çünkü. Seçim barajına yönelik eleştiriler ise AKP nin karşı önerileri üzerine geri çekilmiş, AYM yoluyla bir seçim propagandası malzemesine dönüştürülmek istenmiştir. Çevreciliği ve ağaç dostluğunu öne sürmek de inandırıcı değil, propagandif olarak algılanmaktadır. AKP bu yöndeki eleştirileri savuşturmayı başarmıştır.
Geriye yolsuzluk argümanı kalmıştır. Bunun ise aslında yolsuzlukla mücadele amaçlı değil de hükümeti alaşağı etmeye yönelik bir girişim olduğu daha ilk günden belli olmuştur. Toplumun hafızasında kuşkular oluşmuş olsa bile halk, sivil siyasete yönelik devirme girişime prim vermemiştir.
Şimdi yeni şeyler, aynı yöntemlerle denecek gibi görünüyor. Bu da genel seçimlerin galibini baştan belli ediyor. Seçimden sonra yeniden halka hot zotlar göreceğimiz aşikar.
Siyasi değişiklik önerilerine, yatırımlara, ekonomik iyileştirmelere falan karşı durularak seçim kazanılamaz. Siz, Ermeni soykırımı için taziye yayınladı diye ateş püskürürseniz halktan onay alamazsınız. Evet, o talepleri savunan bir kitle de vardır elbette. Ama %50 nin altındadır onların oranı. Her bir muhalefet partisine paylaştırılınca da %25 den fazla düşmüyor.
Finansal dünya krizi ülkemizi gerçekten ‘teğet’ geçti. Hükümet bunu sağlayabilmek için bir takım kural dışı işler (İran’la ambargo dışı ticaret gibi) de yapmıştır. Şimdi buradaki hükümetin zayıf noktalarına vurarak onu yıpratabileceğini sanmak safdilliktir. Toplum her şeyin farkında. Farkında olmadığını, onu başka türlü yönlendirebileceğini sananlar yanılıyor. Bu iş, ‘bunlar da çalıyor ama hiç değilse iş de yapıyorlar’ basitliğinde değildir. Bunu anlamayanlar da seçim kaybetmeye mahkumdurlar.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump-Netanyahu ittifakı 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENÖcalan’a kilit rol verilince... 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSezgin Baran Korkmaz’a “zamanlaması manidar” soruşturma 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUFilistin Tony Blair’e mi bırakıldı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTekstil-giyimde 316 bin kişi kovuldu 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYIKIM BAŞLADI… YA KIRILAN, YIKILAN KALPLER… 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’yi anlamak 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABARIŞTA ISRAR ETMEK 15.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018