Firuz TÜRKER
Bu kavramın anlamı üzerine kafa yormak lazım.
19. ve 20. Yüzyıllarda toplumun doğal gelişimine müdahale etmek ve onu iradi olarak daha adil bir şekilde yeniden kurmak fikri güç kazandı.
Bu düşünceye göre doğal toplumsal gelişme adil ve mantıklı değildi. Acılar içeren bedeller ödenmek zorunda kalınıyordu. Bedel ödeyenler ise toplumsal sınıflandırmanın alt tarafında yer alanlar oluyordu. İşte bu adaletsizliği gidermek, ödenen bedelleri adilce yaymak değil ama toplumsal gelişmenin getirinden ‘eşit’ pay dağıtılması fikri ağır bastı. Ama doğal seyir böyle değildi. O zaman buna müdahale gerekti.
Ondokuzuncu yüzyıl bu fikirlerin oluşma evresiyse, yirminci yüzyıl uygulamaya geçirme evresiydi. Toplumsal gelişmeye müdahale fikri yalnızca bu görüşten kaynaklanmadı. Bunun tersine olarak böyle bir müdahaleye karşı toplumu başka türlü biçimlendirme ve tahkim etme görüşü de güç kazandı. Bu fikirler durup dururken ortaya çıkmadı. Tarihsel gelişimin öyle bir evresine gelmiştik ki artık insan beyni bundan sonraki evreyi kendisi yönetmeye soyundu.
Bu görüş belki o kadar haksız değildi ama en büyük hatası doğallığın yerini tamamen iradenin alabileceği idi. Öyle ki her birisi farklı yönlerden geliyor gibi görünse de hemen bütün yirminci yüzyıl fikir akımlarının vardığı sonuç, ‘toplumu yeniden inşa etmek’ oldu. Nazizm, Faşizm, Stalinizm, Maoizm ve bizdeki Kemalizmin temel amaçları bu oldu. Beğenilmeyen toplum yapısını istenilen bir başka şekilde (ırksal, sınıfsal, işleyiş ve yaşam tarzı açısından) yeniden yapılandırmak.
Böylece toplumun kusurlarını ortadan kaldırmak adına büyük toplumsal acılara yol açan deneyler yaşandı. Yirmibirinci yüzyıla adım atılırken de bu düşüncenin bir çıkmaz sokak olduğu görülmeye başladı.
Şimdilerde ‘toplum mühendisliği’ fikri pek rağbet görmüyor. Sebebi, yaşanmış olumsuz deneyler. Fakat fikrin rağbet görmemesi yine de siyasi yapıların ellerinin buraya gitmesini engellemiyor. Çünkü işin gerçeği insanın er ya da geç bütün doğaya yaptığı gibi toplumsal gelişme alanına da müdahale etmesinin ve onu değiştirmeye çalışmasının kaçınılmaz olduğudur. Burada yapılan hata doğallığı tamamen devreden çıkarma ve ‘tanrı’ olma yaklaşımıdır.
Bizim dışımızdaki doğaya insani müdahalelerin nasıl bir takım olumsuz sonuçları ortaya çıkmış ve insanlık şimdi bunlarla mücadele ediyorsa, aynen toplumsal alandaki doğallıkla da böyle bir ilişki doğdu. Şimdi ise toplumsal gelişmedeki doğal seyri ortadan kaldırmaya çalışmanın yol açtığı arızaların ve bunların giderilmesinin konuşulması zamanıdır.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump-Netanyahu ittifakı 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENÖcalan’a kilit rol verilince... 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSezgin Baran Korkmaz’a “zamanlaması manidar” soruşturma 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUFilistin Tony Blair’e mi bırakıldı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTekstil-giyimde 316 bin kişi kovuldu 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYIKIM BAŞLADI… YA KIRILAN, YIKILAN KALPLER… 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’yi anlamak 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABARIŞTA ISRAR ETMEK 15.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018