Halil BERKTAY
Mesele şu: bir yanda, 19 Şubat, 25 Şubat ve 18 Mart’ıyla Çanakkale deniz harekâtının bilinen, üzerinde anlaşılmış bir tarihi var. İster İngiliz, ister yerli, bütün kaynaklar aynı şeyleri söylüyor 19 Şubat 1915’te batan herhangi bir düşman gemisi yok. Ayrıca, 18 Mart’ta batanlar da sadece veya öncelikle topçu ateşi sonucu batmış değil.
Diğer yanda ise, Sarkis Torosyan’ın Ayhan Aktar (AA) tarafından önce 2010’da özetlenen, bu yıl da Türkçesi yayına hazırlanan kitabında, Enver Paşa’nın yazara tevcih ettiği iddia edilen bir belge yer alıyor. Bu takdirnâmeye daha doğrusu, Hakan Erdem’in belirttiği gibi bu tasdiknâmeye göre, Torosyan 19 Şubat’ta Ertuğrul’dan ve 18 Mart’ta Rumeli Hamidiye tabyasından açtığı-açtırdığı ateşle birer İngiliz veya Fransız zırhlısını batırmış; başkalarını da hasara uğratmış. Esasen kitabının içinde bunu nasıl “yaptığını” anlatıyor.
Ortada apaçık bir çelişki söz konusu. Bu noktada ekleyeyim ki, böyle bir “tanıklık” başka hiçbir yerde yok. Sadece ve sadece Torosyan’ın iddiası. Bunun dışında hiçbir İtilâf muharebe veya hasar raporuyla ya da başka tür bir belge veya kaynakla doğrulanmıyor.
Ayrıca, gene Hakan Erdem’in Agos’taki (14 Eylül) açıklamaları ve Eski Defterler’de (6 Ekim) söyledikleriyle de belirginleşiyor ki, Torosyan’ın Çanakkale kahramanlığı öyküleri bir yığın başka sakatlığı da içermekte. Örneğin 18 Mart anlatımında, batan (güya kendi batırdığı) Fransız ve İngiliz gemilerini birbirine karıştırıyor; Mesudiye batmadığı halde battı diyor (üstelik “gözlerinin önünde”): hem Alçı Tepe yerine (belki İngilizlerin Achi Baba’sını “yorumlayarak”) Aşçı Tepe diyor hem de bu iki yer farklıymış gibi her iki adı kullanmaya devam ediyor; Seddülbahir’in en ucundaki Ertuğrul’dan, atış gözlemi yapmak üzere çok içerlerdeki “Aşçı Tepe”ye geldiğini söylüyor ki, hele savaş koşullarında bu, en az bir saatlik mesafedir ve batarya ile bataryanın gözetleme yeri birbirinden bu kadar uzak olamaz (geçen gün bu yüzden AA’ya, gelin de sizi Gelibolu yarımadasında gezdirip araziyi tanıtayım ve ne nerededir göstereyim demiştim): ayrıca Sarkis Torosyan katıldığını iddia ettiği Üçüncü Kirte muharebesini de tamamen yanlış anlatıyor (6 Ekim programında Cemil Koçak biraz isyan etti, yok, insan bizzat katıldığı bir muharebede kimin hücumda, kimin savunmada olduğunu bu kadar yanlış ve ters hatırlamaz, dedi). Böyle “hatâ”lar Torosyan’ın gerçekten Çanakkale’de olup olmadığı konusunda çok ciddî şüphelere yol açıyor. Bu adam ya hiç orada değildi ve (Kemal Tahir’in New York rehberlerinden taklit Mike Hammer romanları yazması gibi) çok sonradan sağa sola bakıp uydurdu, ya da orada olmuş olsa bile kendi rolünü bire bin katarak anlatmak için aynı yönteme başvurdu dedirtiyor.
Ama şimdilik, koyalım, daha sonra ortaya çıkan bu diğer tutarsızlıkları bir yana. Sadece en başta sözünü ettiğim çelişkiye bakalım. Bir yanda herkesin kabul ettiği bir savaş tarihi ve diğer yanda bir tek Torosyan’ın iddiaları ile tasdiknâmesi. Siz olsanız hangisini esas alır, hangisine şüpheyle yaklaşırsınız?
Dönemi, konuyu, savaş ortamını ve tarihçiliği bilen biri olarak benim de AA’nın 5 Mayıs 2010 yazısı karşısında ilk reaksiyonum, Torosyan’ın “belge”sini sorgulamak yönünde oldu. Defalarca söylediğim gibi, kitabı henüz görmemiştim ve sırf AA’nın aktardığı kadarına bakarak, olabildiğince iyi niyetli düşünmeye çalışıyor; bu tasdiknâme (ve kitap ve Sarkis Torosyan’la ilgili başka her şey) gerçekse, karargâha yanlış bilgi verilmiş olabileceği üzerinde duruyordum. Gözleriniz sağlıklı da olsa, savaş koşullarında ateş teatisi alanına dürbünle bakmak, koltuğunuzda televizyon seyretmeye benzemez. 11-13 veya 5-7 kilometreden, hiçbir şeyi net göremezsiniz; karada duman ve mermilerle savrulan toprak, denizde sis, buğu ve gene mermilerin fışkırttığı su sütunları, görüşü engelleyip yanılsamalar yaratır. Hele bir salvo hedefi straddle ederse, yani her iki tarafına (meselâ bir geminin sancak açığına iki, iskele açığına iki mermi) düşerse ve kalın fıskiyeler çıkarırsa, vurdunuz mu yoksa güverteye sadece serpinti ve (AA’nın idraksizliğinin aksine, gene de hafif hasara yol açan) şarapnel mi püskürtmüş oldunuz; bunu kestirmek çok zordur. Üzerine bir de topçunun isabet abartısını, “vurduk” deyip kendini başarılı gösterme eğilimini koyun; Vietnam dahil bütün modern savaşlarda atış yapan tarafa ait raporların düşman zayiatını neden hep abarttığını; buna karşılık ateş yiyen tarafın nihaî hasar raporlarının daha sağlıklı olduğunu kolayca anlarsınız.
AA’nın fütursuz kabalığına karşın, henüz işte böyle olumlu şeyler düşünmeye gayret ediyordum, 2010 Mayıs’ında. Heyhat; kitabın kendisini ve bir de AA’nın önsözünü aslında çaktırmadan çok ciddiye aldığı bu çelişkiyi gidermeye yönelik umutsuz kıvranışını görüp okuyuncaya kadar.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024