Halil BERKTAY

[22 Aralık 2013] 1920’ler ve 30’lar, sonra 50’ler, 60’lar ve 70’lerden; belirli bir gelenek ve devamlılık içinde süzülüp gelen sol intelligentsia’nın, bu kaçıncı parçalanıp ufalanışı? Ve neden? Son tahlilde, kurumları değil — demokratik kurumları değil; demokrasiyi kurumlarıyla değil; en başta da seçimleri ve parlamentosuyla değil — ideolojik “çatı”ları ve “çatısal politika”ları savundukları (savunduğumuz) için.
Haziran 1998, Rodos. Türk-Yunan ilişkileri konulu, Chatham House kurallarına göre düzenlenmiş “kapalı devre” bir atölye. Belki kırk kişi içinde, Türkiye’den hayli enteresan bir üçlüyüz: (1) Güven Erkaya. (2) Onur Öymen. (3) Halil Berktay. Biri, o sırada emekli oramiral; Kıbrıs harekâtı sırasında, komutasındaki Kocatepe muhribini gene Türk jetlerine batırtmayı başardığı halde Deniz Kuvvetleri Komutanlığına yükselebilmiş; bir küsur yıl önceki 28 Şubat (1997) “light darbe”siyle Erbakan hükümetinin devrilmesine katılmış; üniformasını daha yeni çıkarmış sırtından. Bir diğeri, o sırada hâlâ aktif görevdeki kıdemli bir büyükelçi. Sıkı devletçi-milliyetçi. 2002’deki emekliliğinden sonra, Deniz Baykal’ın CHP’sinin Şükrü Elekdağ’la birlikte iki “kırlaşmış kıdemli” (eminence grise) grup başkanvekilinden biri olacak.
Derin devletin somut çehresi: Genelkurmay sözcülüğünün “millî çizgi”yi va’zeden haftalık basın toplantıları. Kıbrıs serhaddinde her türlü çözüme karşı Denktaş tıkacı. Kemal Gürüz ve sonra Erdoğan Teziç’in başkanlığındaki YÖK. Keza ona göre hizaya giren Üniversitelerarası Kurul. Yusuf Halaçoğlu ve “Ermeni masası” ekibinin (Hikmet Özdemir, Kemal Çiçek vb — bu sonuncu isme dikkat) tekelindeki TTK. Ümit Özdağ’ın kurduğu; o sırada yarı-resmî nitelikteki; bütün yüksek öğrenim kurumlarına sıçratılarak metastaz yaptırılmak istenen ASAM kanseri. Ki Özdağ’dan sonra başına Gündüz Aktan geçecek.
Hepsi üç aşağı beş yukarı aynı kafada insanlar. Aynı sıralarda, Aktan MHP’den, Öymen ve Elekdağ da CHP’den milletvekili olacak (ve hattâ Gürüz bile CHP’ye girip araştırma işlerinin başına geçirilmek istenecek). Vesayet nedir diye sormayın; işte vesayetin sivil elemanları. Her partiye emekli büyükelçi, her holding ve basın kuruluşuna emekli general kotaları. 1990’ların sonuna kadar gelen bir ancien régime’in, bir “eski düzen”in son barikatları.
Özel olarak Onur Öymen’in “Dersim böbürlenmesi” (22 Kasım 2011), son kırdığı ceviz olacak.
Ama işte, Erkaya ve Öymen ikilisinin yanı sıra, bir de ben Rodos’tayım, 1998 Haziran’ında. O sırada daha nerede durduğum çok net değil. Çünkü, 1980’lerin sonlarında kendimi hiç olmazsa Maoculuktan ve Leninist devrimseverlikten ayırmış ve ciddî bir demokrasi sorunsalı peydahlamış olmama karşın, hâlâ meseleleri sonuna kadar düşünmüş değilim. Kemalizmle de örtüşen bir Marksist kültür kıtası üzerinde yer almayı sürdürürken, kafamı özgürleştirmeye çalışıyorum. Bazı şeylere aklım eriyor ve dilim dönüyor tabii; örneğin, o sıralarda güneydoğudaki “kirli savaş”ta ordunun ağır basmasının verdiği arrogansla Onur Öymen “Kürt meselesi bitmiştir” diye böbürlendiğinde, “hayır, Kürt meselesi yeni başlıyor” diyebiliyorum (eski Taraf’ta yazdım bunu). Başka bazı şeylere ise aklım ermiyor henüz. Nitekim politik İslâm’ın yükselişi, bütün laik-ateist oluşumum itibariyle benim için de tehlike. Ermeni soykırımı hakkında konuşmama (9 Ekim 2000) ve anti-emperyalizm lokomotifinin çektiği Kemalizan solculuk katarından tümüyle kopmama daha iki küsur yıl var. 2002 seçimlerine ve AKP’nin Avrupalılaşma, demokratikleşme hamlelerinin ilk dalgasına ise (2002-2004) daha beş altı yıl. Velhasıl, akran ve emsallerim gibi ben de bir geçiş sürecindeyim (nereye doğru, pek bilmeksizin).
Her neyse. Türkiye’nin nereye gittiğini konuşuyoruz o toplantıda. Akıllı biri, “siz,” diyor, “bir elitin ölümünden söz ediyorsunuz” (you are talking about the death of an elite). Kimin dediği değil; çok önemli olduğunu ve hiç böyle görmediğimi derhal hissettiğim lâfın kendisi, dün gibi hatırımda.
Ama o ânda bile, bunun Erkaya’lar ve Öymen’ler kadar beni ve bizleri de nasıl ilzam ettiğini; o “elitin ölümü”nün aynı zamanda benim de bir parçası olduğum solintelligentsia’nın sonu demek olduğunu anladığımı sanmıyorum.
Bu konu, hem Gezi çerçevesindeki, hem şimdiki “operasyon” çerçevesindeki ayrışmalarımızla yakından ilgili. Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024